Yazının başlığını görünce aklınıza birçok isim gelmiş olabilir 'kim bu çalışan başkan' diye... Örneğin Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ya da Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'tan bahsettiğimi düşünmüş olabilirsiniz.
Yazının AKP kanadından İl Başkanı Dündar Ünlü'yle ilgili olduğunu zannedenler de çıkmış olmalı. Hatta bu başkan bir ilçenin başkanı olabilir deyip, AKP Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan ya da Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Kaynarca'dır diye düşünenler de olmuştur.
Cumhuriyet Halk Parti'si için tahminde bulunanlar da olmuştur elbette. CHP'nin Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük ya da Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel'den söz ediyor olma ihtimalim de yok değildi zira.
Bu başlığı Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl'den, Demokrat Parti İl Başkanı Nazım Dölekçekiç'ten ya da Odunpazarı İlçe Başkanı Hüseyin Özcan'dan dolayı da atmış olabilirdim.
Doğrudur, tüm bu isimler çalışıyordur. Buna asla sözümüz yok. Ancak ben size bugün Eskişehir'de oldukça gayretli bir çalışma temposu sürdüren ve buna rağmen çok da gündeme gelmeyen bir isimden bahsedeceğim. Vatan Partisi İl Başkanı Raif Eşkinat'tan söz ediyorum. Raif Başkan'ı dün İsmet İnönü Caddesi'nde ya da bilinen adıyla Doktorlar'da broşür dağıtırken gördüm.
İl yönetiminden arkadaşları ile birlikte ellerinde Türk Bayrakları, yoldan geçenlere 'Hayır' broşürü dağıtıyorlardı. Başkan Eşkinat da bizzat vatandaş ile temas kuruyor, sohbet ediyor ve referandum ile ilgili düşüncelerini paylaşıyordu. 'Evet' diyeceğini beyan edenlere nedenleri ile birlikte 'Hayır' demesi gerektiğini izah ediyor, soru soran olursa cevaplıyor, ayaküstü sohbetin ardından da broşür veriyordu.
Bir süre izlediğimde bazı vatandaşların acele ile yoldan geçerken hiç durmadığını, Ekşinat'ın azimle bir diğer vatandaşa yöneldiğini gözlemledim. Dikkatinizi çekiyorum; Raif Eşkinat bazı mevkidaşları gibi partili gençleri 5 dakika izleyip 'aferin' deyip oradan ayrılmıyor. Bizzat sokak ortasında bu çalışmayı yürütüyor, dil döküyor, edebilirse ikna ediyor, broşür dağıtıyor.
Tarafının 'evet' ya da 'hayır' olmasının hiç önemi yok. Oturduğu koltuğun hakkını veriyor! Üstelik bunu o koltukta oturmayarak yapıyor. Göstermelik birkaç ziyaretin fotoğrafını sosyal medyada paylaşmakla yetinmiyor.
Yoldan geçerken şans eseri fark ettiğim ve yaklaşık 10 dakika izlediğim bu manzaranın ardından Ekşinat ile kısa bir süre sohbet ettim. Kendisi ülke geleceği için 'hayır' denilmesi gerektiğin ve referandum gününe kadar bunu anlatmaya gayret edeceğini söyledi. Çalışmalarını ekibiyle birlikte bizzat sahada sürdüren Ekşinat, bu tutumu ile masa başı siyasetçilerin örnek alması gereken bir çalışkanlık sergiliyor.
Darısı, ortalıkta gözükmeyen ya da nerede, ne yaptığını çoğu zaman kimsenin bilemediği siyasetçilere diyelim...