2014-15 üretim yılının ilk aylarında karşılaştığımız iklim olayları diğer yıllardan daha farklı bir yıl geçireceğimiz izlenimi vermişti. Genellikle üreticiler çok verimli bir yıl geçireceğimizi ileri sürerken köşe yazılarımda bu konudaki görüşlerimi paylaşmış ve bu koşullarda uygulamaların nasıl yapılmasının daha faydalı olacağını, nelere karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini belirtmiştim. Özellikle yağışların toprak içine sızmasını kolaylaştıran, göllemeleri azaltan uygulamaların önemini, ekimin çok erken yapılmasının zararını, üst gübre seçiminin, gübreyi atma zamanının ve iki seferde atmanın (her biri için farklı gübre ve farklı oranda) faydasını vurgulamış, karşılaşılabilecek hastalıkların neler olabileceğini ve bunlar nedeniyle ürün kayıpları yaşanacağını belirtmiştim.

Buğdayda ve arpada sarı pas ve diğer yaprak hastalıkları çok yaygın görülmüştür. Kök , kök boğazı ve sap çürüklükleri hiç olmadığı kadar geniş alanlarda görülmeye başlanmıştır. Bunların nedenlerinden birisi üretilen çeşitlerin büyükçe bir kısmının bu hastalıklara hassas olmasıdır. Eskişehir'de yetiştirilen çeşitlerin çoğunluğu başka bölgeler için geliştirilmişlerdir ve geliştirildikleri bölgelerin hastalıklarına gösterdikleri dayanıklılık veya toleransı burada gösterememektedirler. Yağışlar sürdükçe hastalıkların yaygınlaşması devam edecektir. Yağışlar kesilse bile sıcaklıklar hızla artmaz ise zarar verme sürecektir. Çoğu yerde yapılan sık ekimler de hastalıkların yayılması ve şiddetinin artmasına yol açmıştır.

Bazı yörelerimizde arpa biçimi başlamış olup, bir kaç gün önce Eskişehir Ticaret Borsasına ilk hasat edilen arpa ürünü getirilmiştir. Ancak yağışların ağır sağnaklar şeklinde sürmesi hasadı durma noktasına getirmiştir. Bu arada biçilmiş az miktarda ürün ise çok nemli olduğundan kurutulmaya çalışılmaktadır. Bir kısmı daha önceden yatmış olan arpaların üzerine yağan yağmurlar yatmaları daha da artırmış ve zarar vermiş durumdadır. Bazı alanlarda yağan dolu da zarar vermiştir.

Bugün yaşadığımız koşulların getirdiği sıkıntılardan biri de buğday ve arpa tarlalarımızın çoğunda çok miktarda çavdarın görülmesidir. Altta buğday veya arpa başakları bunların üstünde çavdar başakları görülen bu tarlalardaki üretimi 'iki katlı üretim' olarak isimlendiriyorum. Buralardan biçilecek ürün içinde çok miktarda çavdar bulunacaktır. Bununla da kalmayacaktır. Biçimden önce dökülecek çavdar taneleri nedeniyle gelecek yılın ürünü de bulaşık olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bazı alanlarda püsküllü brom oldukça çoğalmıştır ve gelecek yılın ürününü tehdit etmektedir. Nadasa bırakılmış alanlarda yağışların sürekliliği nedeniyle ilk sürüm yapılamayan çok tarla bulunmaktadır. Bu gibi alanlarda otlanma artmıştır. Otlanmanın en önemli zararı topraktaki suyu ve besin maddelerini otların tüketmesi nedeniyle , nadastan sonra buraya ekilecek ürüne daha az su ve besin maddesi kalmasıdır ki bu da nadas yapmanın faydasını çok azaltmaktadır. Bu yıl yağışların çok olması ve toprakların suya doygun olması nedeniyle otların tükettiğinden arta kalan rutubet eğer uzun süreli yüksek sıcaklıklar yaşanıp yüksek oranda buharlaşma ile kaybedilmezse gelecek yılın ürünü için iyi fayda sağlayacaktır fakat büyüyen otlar topraktaki besin maddelerini fazlaca tüketecektir.

Nadas bozma soklu pullukla, ikileme , gerekirse üçleme veya dörtleme kazayağı-tırmık kombinasyonu ya da diskaro gibi ikileme aletleriyle yapılmaktadır, ancak bu yılın koşulları nedeniyle ikilemeler de soklu (kulaklı) pullukla yapılmalı ve otlar olabildiğince derine gömülmelidir. Kesinlikle tavsiye etmediğimiz, arka arkaya tahıl ekimi yapanlar ise şartlar elveriyorsa hasadı yapılan tarlayı hemen derin sürmelidir. Böylece bu yıl görülen hastalıkların etmenlerini taşıyan anızları ve hasat artıklarını derine gömerek çoğunu yok edebileceklerdir. Otlanmanın çok olduğu, otların yeniden hızla geliştiği yerlerde, sürüm maliyeti yüksek olacağından, arada bir de ot ilaçlaması yapma zorunluluğu doğabilecektir. Bu yılın getirdiği sorunların gelecek yılın üretimini olumsuz etkilememesi için şimdiden hazırlıklı olunmalıdır. Yukarıda önerilenler halen yaşanmakta olan iklim koşullarının getirdiklerine göre yapılmıştır. Küresel ısınmanın iklimde yapabileceği ani ve etkili değişiklikler olursa uygulamalar farklılaşabileceğinden uzmanların yeniden yapacakları öneriler dikkate alınmalıdır.