Aşağı Ilıca Barajı ile ilgili yaşanan süreç,
Yaklaşık 2 ay önce Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen tarafından gündeme getirildi…
Büyükerşen,
Barajın yapımının tamamlanma aşamasına geldiğini, ancak Bakanlık yetkililerinin baraj inşaat sahasına sık sık gelip incelemelerde bulunduklarını ve bunun da kendilerinde, 'baraj inşaatının durdurulmaya çalışıldığı yönünde' bir intiba yarattığını ifade etmişti…
Ardından,
Geçtiğimiz ESKİ Genel Kurulu toplantısında, barajın yapımının tamamlanması için Yatırım Programına konulması gereken miktar, AKP'li Genel Kurul üyeleri tarafından çıkartılınca, konu yeniden gündeme geldi…
Yılmaz Büyükerşen,
Süreçle ilgili yaşanan olayları ve ayrıntıları ESKİ Genel Kurulu'nda bir kere daha baştan sona anlattı…
O yüzden bu yazıda,
Yaşanan olaylara yeniden girmek çok gerekli değil…
öööööö öööööö
Yapılmaya, daha doğrusu bitirilmeye çalışılan proje,
Eskişehir'e alternatif su kaynağı yaratmaya yönelik bir çalışma…
Adına,
İster baraj deyin, ister havuz deyin, ister gölet ya da başka bir şey…
20 milyon metreküp su tutabilecek bir su havzası…
Yani,
Olası bir kuraklık döneminde ya da Porsuk Barajı'nda yaşanabilecek bir sıkıntı anında kullanılabilecek bir su rezervi…
Dahası,
Tadı ve kalitesi Kalabak Suyuna yakın olan bir su…
Tercihen, içme suyu olarak da kullanılabilecek bir su…
Yapımının son aşamasında hukuki bir süreç yaşanmış ve ESKİ de, bu hukuki sürece uyarak çalışmalarını durdurmuş…
Ardından,
Toprak Koruma Kurulu ESKİ'nin müracaatı sonrasında olayı yeniden incelemiş, yeniden karar vermiş…
Yani yeni bir karar vermiş…
Toprak Koruma Kurulu'nun kararı, 'yapımına devam edilebilir' şeklinde…
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra Eskişehir Valiliğine, 'barajın yapılmasında sakınca yoktur' şeklinde kararını bildirmiş, Valilik de Bakanlık kararını Büyükşehir Belediyesi'ne ve ESKİ'ye bildirmiş…
ESKİ de çalışmalarına kaldığı yerden başlamış…
Bugün gelinen noktada,
Mahkemenin, Toprak Koruma Kurulu'nun 2008 yılında aldığı karara karşı alınan mahkeme kararı gerekçe gösterilerek durdurulmaya çalışılıyor…
Büyükşehir Belediyesi ve ESKİ'nin görüşü ise,
Şu anda, Toprak Koruma Kurulu'nun aldığı ikinci kararın yürürlükte olduğu ve o karara karşı verilmiş bir yargı kararı olmadığı için de, barajın yapımına devam edilmesinde bir sakınca olmadığı…

***

Benim anlamakta gerçekten güçlük çektiğim nokta şu;
Yaşanan bu hukuki sürece karşın, olması gereken,
Büyükşehir Meclis üyelerinden oluşan ESKİ Genel Kurul üyelerinin tamamının,
Sorunun çözülmesi için elbirliğiyle hareket etmeleri değil midir?
AKP Meclis üyelerinin de, şehre yedek su rezervi sağlayacak barajın bitirilmesi amacıyla çaba harcamaları, gerekiyorsa milletvekillerini, iktidar yetkililerini ikna etme yolunu seçmeleri değil midir?
Yaşanabilecek muhtemel bir kuraklık ve su kesintisinde, sıkıntıyı kendileri dahil bütün bir şehir çekecek…
Su kıtlığı,
Kimseyi oy verdiği partiye ya da inandığı dünya görüşüne göre ayırt etmeyecek…
CHP'ye oy verenlerin musluğundan su akmazsa, AKP'ye oy verenlerin musluğundan da su akmayacak…
Bu anlamda,
AKP'li Meclis üyeleri, böyle umursamaz bir tavırla kendilerine oy veren insanları da cezalandırmış olmuyor mu?

***

Ben şahsen hiçbir Meclis üyesinin, amacı şehre su sağlamak olan böyle bir projeye karşı çıkacağına ya da hayır diyeceğine inanmıyorum…
Asıl sorun işte burada…
Her nerede ise,
Görünmez bir kol, görünmez bir güç Meclis üyelerini böyle davranmaya zorluyor…
Bence bu sorun,
Su sıkıntısı kadar hayati derecede olmasa da,
Eskişehir açısından çok önemli bir sorun…