Necati Ateş ile ilgili konuyu uzatmak, ne kadar gerekli çok da emin değilim…
Ancak dünkü yazıyla ilgili olarak, telefonla arayan Necati Ateş'le yaklaşık 20 dakika konuştuk…
Önceden tanışıklığımız, görüşmüşlüğümüz yok…
O yazıyla ilgili söylediklerinin, en azından bir kısmına, burada yer vermezsem haksızlık yapmış olacağımı düşünüyorum…
***
Necati Ateş, öncelikle kendisinin Eskişehirspor ve Eskişehirspor taraftarıyla hiçbir sorunu olmadığını, yaşananların bu şekilde aksettirilmesine üzüldüğünü belirtiyor…
'Yalnızca kulüpteki bazı yöneticiler, bilmediğim bir gerekçe nedeniyle beni bıktırmak ve bezdirerek kulüpten uzaklaştırmak için sistemli bir gayret içerisinde oldular…
Hatta, geçen yıl yapılan seçimli olağan genel kuruldan üç gün önce haber göndererek, yönetime gelmeleri halinde benimle çalışmayacaklarını söylediler…
Ben de, 'öyleyse aradaki farkı ödesinler başka takıma gideyim' şeklinde cevap gönderdim. Onu da kabul etmediler. Sonrasında da sistemli bir yıpratma ve bıktırma politikası izlediler…
Bildiğiniz gibi bunlar yaşanırken hep sustum; bir kez olsun ağzımı açıp tek söz söylemedim…'
***
Ardından devam ediyor Ateş;
'Kamuoyuna yansıyanlar işin binde biri bile değil ama ben yine de susacağım…
Ancak şu bilinsin ki, Eskişehirspor boşu boşuna maddi zarara uğratılıyor. Ben belki yıl içinde 50 kere haber gönderip 'anlaşarak ayrılmak istiyorum' dedim. Hiç birine kulak asmadılar. Sonra da beni A2 takımı ile antrenmana çıkarmakla tehdit ettiler…
O noktadan sonra ben de gerekeni yapmak zorunda kaldım…
Bu iş tatlılıkla bitebilirdi, ancak birileri böyle olmasını istemedi…'
Necati Ateş, daha birçok ayrıntıyı telefonda anlattı…
Ancak bunların, Eskişehirspor'a zarar vereceği gerekçesiyle yazılmasını istemediğini iletti…
***
Necati Ateş, sözleşmesini feshettiğini ve artık serbest kaldığını da belirtti…
Muhtemelen artık bir daha Eskişehirspor'da oynamayacak, belki şehre bile gelmeyecek…
Kendi düşüncesine göre, hukuki açıdan da haklı olduğunu kanıtlamış durumda…
Ancak yine de, hakkında yazılıp çizilenlere tepkisiz kalmıyor; belki de kalamıyor…
Çoğu futbolcu, ne sorun yaşarsa yaşasın, parasını aldıktan sonra 'arkasına bile bakmadan' çekip gider…
Ancak Necati Ateş bunu yapmıyor…
Sanırım, kendisine yapıldığını ileri sürdüğü haksızlıklara tahammül edemiyor…
***
Sonuç;
Sonuçta, Eskişehirspor yönetimi Necati Ateş konusundaki sıkıntıyı atlatmakta iyi bir yönetim göstermedi…
Çünkü kulüp, zaten dar olan ekonomik kaynakları açısından zarara uğratıldı…
Necati Ateş, sözleşmesinden ötürü önümüzdeki sezonun parasını da 'oynamadan' hatta 'başka bir takımda oynarken bile' tıkır tıkır alacak…
Kulüp ödemezse, icra yoluyla alacak, ama illa ki alacak…
Peki,
Önceki Halil Ünal yönetimi tarafından yapılmış olsa bile, hukuken kulübü bağlayan bir sözleşmesi olan Necati Ateş gibi 'kumaşı ve kalitesi belli' bir futbolcudan neden faydanılamadı?
Yönetimden bazı isimlerin Necati Ateş'le sorunu mu vardı?
Yoksa Necati Ateş'in oyun stili, teknik kadronun oyun anlayışına mı tersti?
Gerekçe ne olursa olsun…
Futbolcunun 'kapı gibi' sözleşmesi var; isteseniz de istemeseniz de o sözleşmenin hükümlerine uymak zorundaysanız, ki öyle, yapılması gereken maksimum yararı sağlamak değil midir?
***
Acaba diyorum kendi kendime;
Necati Ateş'e, aynen Kris Boyd örneğinde olduğu gibi, oynamadan ödenecek onca para Eskişehirspor Kulübünün değil de, yöneticilerin kendi ceplerinden çıkacak bir para olsaydı ne yaparlardı?
Bir tarafta kulüple ilgili sözleri nedeniyle eleştirdiğimiz bir futbolcu var;
Diğer tarafta da, kulübün zaten kıt olan kaynaklarını boş yere harcayan bir yönetim…
Siz olsanız hangisini daha çok eleştirirdiniz?
YHT İSTANBUL HATTI…
YHT Eskişehir-İstanbul hattının açılışı yine ertelendi…
Daha önce 5 Temmuz'da yapılacağı açıklanan açılış töreni Başbakanın isteğiyle ileri bir tarihe ertelenmiş…
Muhtemelen 11 Temmuz…
Muhtemelen diyorum, zira 11 Temmuz tarihinin değişmeyeceğinin garantisini kimse veremiyor…
O nedenle,
Biz de artık YHT hattının açılışıyla ilgili haberi ancak 'açılış yapıldıktan sonra' yapmaya karar verdik…
Yoksa gün evvelden 'şu tarihte açılacak' diye haber yapmak, okuyucuyla dalga geçmek gibi bir şey haline geldi…
Hadi hükümetin bizimle ve vatandaşla dalga geçmesini anlıyoruz da, hiç olmazsa yerel basın olarak biz buna aracı olmayalım…
