Sonuçta eski defterlere benzeyen durumlar önümüze açıldı. Nükleer silahlanma masalıyla ortalığı kasıp kavuran Amerika belli ki kendi yarattığı terör gruplarını yok etme mazeretiyle petrol haritalarına son şeklini vermek istiyor. Bize de gereken şekilde eş başkanlık diye söylendiğini anımsadığımız masalların devamını izliyoruz. Bence Amerika Türkiye'ye petrol değil gaz veriyor. Evet, gaz Rusya'dan diye biliyoruz ama gerçek gazı ben seni burada eş başkan yaptım diyerek kendi kurallarını uygulatan Amerika veriyor.

***

Bu ne zamana kadar gidecek, bu yeni haritadan biz ne alacağız ve de almamız doğru mu onu bilmek gerek. Zamanında bizi paylaşmaya çalışan emperyalistler şimdi bizi alet edip bir senaryoya mı imza atıyor yoksa daha önce pardon nükleer silahlanma yokmuş denilip unutulan milyonlarca Iraklının canıyla ödediği bedeller yetmedi mi Amerika'ya.

***

Bu ülke 'terör' kavramının anlamını çok iyi biliyor ve yaşanan son olaylar, katliamlar belki bizim savaşı kabul etmemiz gerektiğini düşündürüyor ancak gerçekler bunlar mı? Demogoji ya da komplo teorileriyle değil gerçek bir aklıselimlilikle yeni haritalara kafa yoran bir kamuoyu oluşmalı. Sadece seçimlerde önünüzden geçen ağalar değil halkçı siyasetçiler oluşması için soruşturmacı vatandaş olmalı.

***

Bunlara sebep olan terör grupları nereden besleniyor sorusuna herkesin ilk cevabı Amerika olsa da her gün kavramlar değişiyor. Peki, bu IŞİD kim? Suriye-Irak'ta üslenmiş bir köktendinci İslami terörist örgüt. Türkiye'de yaptığı katliamlar, başlı başına bir savaş nedenidir. Küçükleri atlayarak sırayla anımsatalım: Suruç, Diyarbakır, Ankara, Beyoğlu, Sultanahmet, Atatürk Havalimanı ve Gaziantep.

Tüm bunlar bile, IŞİD'i ininde vurmak için yeterli nedendir.

Tabii Suriye'den durmadan Türkiye'ye salladığı bombalar da çabası.

İktidar ve TSK'nin salt bu nedenlerle bile IŞİD'i vurması doğal karşılanırdı. Şimdi ABD yönetiminde olaylar gelişiyor. Sahile vuran masum çocukların cesetleri umarım petrole yenilmez. Savaş, öldürdükleri, öldüremedikleri ve öldürmek üzere olduğu insanlar diye üç vicdani haritada okunabilir ve bizim kuracağımız yerde henüz ölmemiş çocuklar da var. Bizim filler ve çimen klişesinde gerçek güç olduğumuzu da unutmamak gerekiyor.