İlimizdeki bazı özel okulların yarı yıl tatiline girmesine daha bir hafta olmasına rağmen son sınıf öğrencilerini 'Soru Kampı' adı altında Antalya yöresindeki otellere götürdükleri öğrenildi.

YÜKLÜ MİKTARDA
ÜCRET ALINIYOR

Öğrenci velilerinden aldığımız şikayetlere göre 'sınavlara hazırlık' adı altında yapılan bu çalışma için öğrenci velilerinden yüklü miktarda ücret alınıyor. Okul ücretlerini ödemekte zorlanan bir çok veli 'çocukları üzülmesin' diye ek bir külfetin altına girmek zorunda kalıyor. Bu kamplara katılmayan öğrenciler okula gelmeyerek evlerinde 'erken tatile' başlıyorlar. Matematik, Fizik, Kimya, Fen Bilgisi gibi sınavlara yönelik derslerin dışındaki öğretmenler ise zorunlu müfredatlarını ve derslerini bir hafta önceden kesmek zorunda kalıyorlar. Eğitimin sadece bazı derslerden test sorusu çözmekten ibaret olmadığını vurgulayan eğitimciler bu çalışmaların yarıyıl veya yaz tatillerinde yapılabileceğini söylüyor.

NASIL İZİN VERİLİYOR?
'Soru Kampı' adı altındaki bu çalışmalar hafta sonları yapılabilen kültürel ve bilimsel amaçlı geziler ile uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi öğrencilerin gözünde diğer derslerin öneminin yitirilmesine de neden oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüm yasa ve yönetmeliklerine aykırı olan ve eğitim öğretimin kesintiye uğramasına yol açan bu etkinliklere İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen'in ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin nasıl izin verdikleri merak ediliyor? Milli Eğitim Bakanlığı'nın okulun öneminin artırılması sınav odaklı eğitim sisteminden uzaklaşılması için uğraştığı bir dönemde, okulların açık olduğu günlerde 'Soru Kampı' yapılmasına Valilik ve Kaymakamlıklar mutlaka el atmalıdır. Bu özel okulların yasa ve yönetmeliklere uymaları sağlanmalıdır.

**********

ONBİR AYLIK MAĞDURİYET SONA ERDİ


Attila Akıncı Eskişehir'in başarılı eğitim yöneticilerinden birisiydi. İlimizde yıllarca okul müdürlüğü yaptı.

KİMSE İNANMADI
Çalıştığı okullarda disiplinli tavrıyla hep öne çıktı. İl Milli Eğitim Müdürleri yönetim ve disiplin zafiyeti yaşanan liselerde sorunu çözmeye kalksalar hep akıllarına Akıncı gelirdi. Bu liselere Akıncı'yı gönderip, bu zafiyeti onunla giderirlerdi. Akıncı geçtiğimiz yıl Şubat ayında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten ihraç edildi. Ülkücü bir gelenekten gelen Akıncı'nın FETÖ ile bir bağlantısı nasıl olabilirdi? Zaten eğitim camiasında onu tanıyan hiç kimse bu FETÖ iddialarına asla inanmadı.

ACI ÇEKTİLER
'Ekşi yemedim ki karnım ağrısın' diyen Akıncı yaşadığı zor günlerde 'hep dik' durdu. Yaşadığı haksızlığı gidermek için hukuk mücadelesi başlattı. Dört gün önce Akıncı yayınlanan KHK ile görevine iade edildi. Son KHK ile aklanan Akıncı 11 aylık mağduriyet sonrasında büyük sevinç yaşadı. Bu karar ile hak yerini buldu. 11 ay sadece Attila Akıncı değil, eşi, çocukları ve yakınları da bu mağduriyeti yaşadı. Çok acılar çektiler. Akıncı'ya iftira atıp, ailesiyle birlikte büyük acılar çekmesine neden olanlar, bu yaptıklarının hesabını nasıl verecekler?

******

OKUL MÜDÜRLERİNİN ÖNÜ KAPATILDI

Bir eğitimci dostum aradı. İki gün önce Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'Görevde Yüksel Yönetmeliği'nde bir değişiklik yaptığını söyledi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde 'okul müdürlüğü yapmış' şartının kalktığını ifade eden eğitimci dostumuz şunları söyledi; 'Yazılı ve sözlü sınavını kazanarak şube müdürlük kadrolarına atananlardan en az iki yıl şube müdürlüğü yapanlar asil olarak İlçe Milli Eğitim Müdürü olur. Bu değişiklikle okul müdürlerinin İlçe Milli Eğitim Müdürü olmalarının önü kapandı. Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bir okul müdürü asil olarak atanamaz. Ancak geçiçi görevle atanabilir.' Bu son yapılan değişiklik gönlünde Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü düşünen okul müdürleri için büyük darbe oldu. Ancak okul müdürleri ilçeden daha büyük makam olan İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanabilecek. İlçe Müdürlüğüne layık görülmeyen okul müdürlerinin İl Milli Eğitim Müdürü yapılabilecek olması bir çelişki oluşturuyor. Bu durum Ormancı Hikayesi'ndeki yaşlı kadının Kaymakam'a söylediği 'Az daha okusaydın da ormancı olsaydın!' sözünü hatırlatıyor...

******


HER GiTTiĞi YERi MUTLU ETTi​

Murat Atılgan Ortaokulu Müdürü Celal İrtekin, İkieylül Ortakokulu Müdürü oldu. İrtekin, Erdal Abacı, Hacı Feride Koruyucu İlkokullarında müdürlük yaptıktan sonra sekiz yıl önce Murat Atılgan Ortaokulu'na gelmişti. Öğretmenlerin birbirleriyle kavgalı, huzur ortamının bozuk olduğu okulu kısa bir süre içerisinde toparladı. Okulda aile ortamını sağlayarak, başarı çıtasını yükseltti. İrtekin'in başarılı yöneticiliği sayesinde Murat Atılgan Ortaokulu kentin en gözde eğitim kurumu haline geldi. İrtekin öğretmenleri, öğrencileri ve velileri mutlu bir okul bıraktı. Oscar Wilde 'Kimi gittiği yeri mutlu eder, kimi de terkettiği yeri' demiş. İrtekin eğitim yöneticisi olarak gittiği her yeri mutlu etti. Sıra kendi isteğiyle gittiği İkieylül Ortaokulu'na geldi. Bu okulun veli ve öğretmenleri başarılı bir müdüre sahip olacak olmalarınının sevincini yaşıyor. İrtekin'in yönetiminde İkieylül Ortaokulu kısa bir süre içerisinde başarı olarak kendisinden çok söz ettirecektir. Celal Hoca'ya yeni görevinde başarılar diliyorum. Başarılı olacağına da inanıyorum...

*******

FOTO ŞAKA



Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: Yılmaz Hocam Hamamyolu Projemizin açılışını siz yaparsınız, değil mi?
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Kazım bana sormadan Hamamyolu'nun ortasına diktiğin o köprüyü yıkarsan, belki açarım.

******

FIKRA

TELSİZ TELEFON

Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar;
'Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce
telefon kullanmışlardır.'
Sıra Türkiye'ye gelir ve Temel başlar anlatmaya
'Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama bir şey bulamadık. Öyleyse atalarımız telsiz telefon
kullanmışlardır.'