Cengiz Holding’in Alpagut ve Atalan Mahallelerinde siyanürlü altın madeni çıkarmak için ÇED raporu başvurusu hakkında açıklama yapan Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, “Nasıl bundan 5 yıl önce kömürlü termik santrale karşı durarak çocuklarımızın yaşamlarını ve geleceğini koruduysak bugün de bu vahşi madenciliğe Eskişehir halkının izin vermeyeceğini biliyoruz” dedi.
Eskişehir halkının vahşi madenciliğe izin vermeyeceğini söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Güçlüer, “Eskişehir’imiz yine tehdit altında. Doğamızı katletmeyin, geleceğimizi yok etmeyin çağrısında bulunuyoruz. Eskişehir’de bir süre önce Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır Maden A.Ş. Mihalgazi ilçesine bağlı Alpagut ve Atalan Mahallelerinde siyanürlü altın madeni çıkarmak, cevher zenginleştirme, hazır beton tesisi ve su temin göleti yapmak ve bunun yanında sosyal alanlar ve kilometrelerce yollar, içinde ağır metal barındıran milyonlarca ton stoklayacak saha ve tonlarca siyanür kullandıktan sonra atık haline gelen ağır metalden zengin birikeceği barajdan oluşan bir maden sahasını işletmeye açmak üzere ÇED başvurusu ile yaklaşık 723 futbol sahası büyüklüğünde bir sahada çalışmalarına başlamıştır. İklim değişikliğine bağlı kuraklıkların etkin olduğu ülkemizde maden çalışmaları su için kirletici olmanın dışında yüzey ve yer altı sularının azalmasında etkili olur. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP) göre dünyada son 30 yılda 70’ten fazla ciddi atık maden barajı kazası yaşanmıştır. Bu kazalarda binden fazla insan hayatını kaybederken, bir o kadarı yaralanmış, onlarca insan kaybolmuştur, milyonlarca insan temiz içme suyuna, sağlıklı gıdaya ulaşamamıştır. Sonuçta mikroklima iklimi nedeniyle sera türü tarımın 4 mevsim yapıldığı bu yüksek verimli tarım arazileri ve habitatı kısa sürede yok olmakla kalmaz, Eskişehir’imize kuş uçuşu 20 km mesafedeki bu madenin toprağı, suyu ve havayı kirletmesi nedeniyle; öncelikle yakın çevrede yaşayan halkımız olmak üzere bir süre sonra; erken, sakat, hatta ölü doğumların, astım, koah akciğer kanseri gibi solunum sistemi rahatsızlarının arttığına yeni doğan bebeklerde ağır metal etkilenmesine bağlı bedensel ve zihinsel gelişim bozukluklarına rastlayacağız, değişik ve nadir kanser türlerinin yörede görülmeye başladığını göreceğiz. Nasıl bundan 5 yıl önce kömürlü termik santrale karşı durarak çocuklarımızın yaşamlarını ve geleceğini koruduysak bugün de bu vahşi madenciliğe Eskişehir halkının izin vermeyeceğini biliyoruz. Hep birlikte buna dur demek için onları yanımızda olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.