Eskişehir'de 49 bin kişiye ekmek kapısı: Türkiye'nin en büyüklerinden! Eskişehir'de 49 bin kişiye ekmek kapısı: Türkiye'nin en büyüklerinden!

Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi Üyeleri, özlük haklarının düzeltilmesi gerektiği ve ücretlerin yoksulluk sınır üzerine çıkartılması gerektiğini belirterek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Ulus Anıtı önünde gerçekleştirilen açıklamaya çok sayıda emekçi katılırken, hükümete “Gerçek bir refah payı artışı gerçek bir zam oranı artışı istiyoruz” çağrısı yapıldı.

Türk Harb-İş Eskişehir Şubesi’ne üye 1’inci hava İkmal Bakım Merkezi çalışanları, Ulus Anıtı önünde 3 gündür sürdürdükleri Emek Nöbeti’ne devam ediyor. Savunma işçilerinin, milli gelire en üst düzeyde katkısı bulunduğunu ifade eden Harb-İş Şube Başkanı Hasan Atak, maaşlara refah payı eklenmesi ve vergi düzenlemesi yapılmasının şart olduğunu belirtti. Özlük haklarında iyileştirme istediklerini ve mevcut maaşları ile geçinemediklerini ifade eden, “Sorunumuz sadece maaş değil bu aynı zamanda bir mili beka sorunudur” dedi.

BU YÜKÜ TAŞIMAYA GÜCÜMÜZ KALMADI

Savunma sanayi işçilerinin yaşamış olduğu sorunları dile getiren Atak, ücretlerin belirlenmesinde temel alınan TÜİK verilerinin de düşük gösterildiğine vurgu yaptı. Atak, “Eskişehir şubesi üye ve kurulları ile uzun zamandan bu tarafa hiçbir siyasi kaygı gütmeden özlük haklarımızda, maaşlarımızda yaşadığımız mağduriyetleri dile getirmek, geçim sıkıntımızı bir kez daha ülke gündemine taşımak ve sorunumuzun sadece maaş değil aynı zamanda büyük bir milli beka sorunu olduğunu sesimizi duymayanlara duyurmak adına bir kez daha alanlara çıktık.  Sizlerin de katılımıyla “BİZİMKİSİ BİR MİLLİ BEKA SORUNUDUR” sloganı ile 3 gün süren emek nöbetimizi başlattık. Bugün savunma sanayi işçilerinin yaşamış olduğu sorunun tüm emekçiler tarafından yaşandığının farkındayız. Ücretlerimizin belirlenmesinde temel alınan ekonomik veriler TÜİK eliyle düşük gösterilirken vergi ve harçlar astronomik düzeyde artırılıyor. Emeği ile geçinen bizlerin maaşlarından peşinen gelir vergisi kesilirken tüketirken de ayrıca vergi vermek zorunda bırakılıyoruz. Bu yükü taşımaya gücümüz kalmadı! Yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz. Adil olmayan, yaptığı işe karşılık gelmeyen, milli gelire sunduğu katkıyı karşılamayan, insanca yaşayacak ihtiyaçlarımıza cevap veremeyen maaşlar ile geçinemiyoruz.  Zaman kaybetmeden acilen ücret ve maaşlarımızın geçinebileceğimiz, asgari düzeyde de olsa insanca yaşayabileceğimiz bir düzeye yükseltilmesini istiyoruz. Maalesef ülkemizde milli gelire en üst düzeyde katkıda bulunan katma değeri yüksek işlerde çalışan temsil ettiğimiz savunma işçileri de asgari düzeyde rakamlara mahkûm edilmektedir. Ücret ve maaşlarımız reel olarak sürekli erimekte alım gücümüz düşmeye devam etmektedir. Yeter artık! Elinizi işçinin, dar gelirlinin, emeklinin cebinden çekin. Ekonomik krizin faturasını bizler ödemek istemiyoruz. Kamu çerçeve protokolünün hışmına uğrayan yüzbinlerce kamu işçisi yoksulluk sınırının yarısı kadar bir maaşa mahkûm edilmiştir. Bunu kabul etmiyoruz.  Bizlere hala sabredin çağrıları yapılmaktadır. Biz emekçilere zorla dayatılmaya ve giydirilmeyen çalışılan bu ekonomik kefeni giymeyi kesinlikle reddediyoruz” diye konuştu.

GERÇEK BİR REFAH PAYI ARTIŞI İSTİYORUZ

Hükümetten beklentilerini dile getiren Atak, vergide adaletin sağlanması ve yüzde yüz üzerinde maaş artışı yapılması konusunda çağrıda bulundu. Atak, “İvedilikle gerçek enflasyon rakamlarının dikkate alındığı, kabul edilebilir bir oransal refah payı ve seyyanen artışı yapmalarıdır. Geçmiş dönemlerde yaşanan kayıpların telafisi için ek zam reel gelir artışı sağlanabilmesi için maaşlara refah payı eklenmesi ve vergi düzenlemesi yapılması şart olmuştur.  Eylül ayında düzenleme adı altında sadece zam oranlarımızı 4-5 puan arttıracak olan 24,73 zammı bir iyileştirme olarak önümüze getirilmemelidir. Gerçek bir refah payı artışı gerçek bir zam oranı artışı istiyoruz. Vergide adalet sağlanmalı, az kazanandan az, çok kazandan çok verginin alındığı, artan oranlı servet vergisinin uygulandığı bir vergi düzeni getirilmelidir. Ancak bu düzenleme tek başına asla yeterli değildir. Vergi düzenlemesi ile birlikte tüm gelirlerimize yüzde yüzün altında kalmayacak şekilde ücret artışları için gereğini yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: YENİGÜN GAZETESİ - SÜMEYRA BALCI