Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu Üyeleri, Alpagut ve Atalan’da yapılması planlanan maden projesinin doğaya vereceği zararlara dikkat çekmek ve projelerin yapılmasının önüne geçmek amacıyla Hamamyolu Caddesi’ndeki Yediler Parkı’nda ‘Yaşam Nöbeti’ tuttu. Yağmur altında gerçekleştirilen nöbete CHP Milletvekili Jale Nur Süllü de destek verdi. Eylemde, bugün Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda gerçekleştirilecek olan İnceleme Değerlendirme Kurulu (İDK) toplantısı öncesi siyanürlü liç yönetiminin de kullanılacağı maden projesinin doğaya vereceği zararlara dikkat çekildi.
HEP BİRLİKTE DİRENECEĞİZ
Eskişehir ve bölgesinde çevreye zarar verecek her türlü girişime sessiz kalmadıklarını belirten CHP Milletvekili Jale Nur Süllü, “Yıllardır mücadele ediyoruz. Önce termik santral ile başladık, termik santrali yaptırmadık. Sevinç’te kömür madeni açacağız dediler açtırmadık. Şehrimizde İliç faciası yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye’de sadece Iğdır ve Sakarya Vadisi’nde mikroklima iklimi var. İstanbul’un bütün yeşilliğini gönderiyoruz. Hep birlikte bu güzel yöremizi korumak için direneceğiz. Asla Eskişehir’de maden facialarının yaşanmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
EKOLOJİK KIYIM
Eskişehir-Bilecik Tabipler Odası (EBTO) Başkanı Nazan Aksaray, yapılması planlanan projelerinin halk sağlığına vereceği zararlara dikkat çekerek projelerinin ekolojik bir kıyım olduğunu söyledi.
BU PROJEDE KAMU YARARI YOK
Bakanlık tarafından düzenlenen toplantıya katılım çağrısında bulunan Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu adına konuşan Fatma Filiz Özkoç, “Saat 14.00’te Ankara’da Çevre Bakanlığı’nda İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı düzenlenecek. Bizler, Eskişehir’in ve Sakarya Havzası’nın geri dönüşü imkansız şekilde zarar görmesini istemiyoruz. Yerin üstü altından daha kıymetlidir. Ankara’da olacağız. Çünkü eğer bu proje hayata geçerse yüzlerce hektarlık orman varlığımız yok edilecek. 100 binden fazla ağaç kesilecek. Bölgedeki doğal yaşam olumsuz etkilenecek. Endemik türlerimizin yaşam alanları yok edilecek. Tarım açısından çok önemli değere sahip topraklarımız, teremiz, rokamız, yeşilliğimiz ve daha birçok sebzemizin ve meyvemizin üretimi olumsuz etkilenecek. Topraklarımız siyanürle, birçok ağır metal ile kirlenecek. İnsanlarımız kanser dahil, pek çok hastalıkla karşı karşıya kalacaklar. Madencilik faaliyeti için kullanılacak su Sakarya Nehrimizi ve yeraltı suyumuzu olumsuz etkileyecek. Biliyor musunuz; sırf bu proje için her yıl yaklaşık 9,4 milyon metreküp su tüketilecek. İklim krizini, su krizini, gıda krizini ve daha birçok krizi bir arada yaşadığımız bir dönemdeyiz. Su varlıklarımızı hem tüketecek hem kirletecek bir projede kamu yararı olamaz. Bölgeyi yok edecek bu projenin yapılmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
9 MAHALLE BÜYÜKLÜĞÜNDE
Yapılması planlanan projenin bir ölüm projesi olduğuna dikkat çeken Özkoç, “Projenin ne kadar büyük olduğunu sizlere anlatmak için bir hesap yaptık. Bakın; Emek, Büyükdere, Gökmeydan, Vişnelik, Akarbaşı, Kırmızıtoprak, Erenköy, Yıldıztepe ve Yenikent Mahallelerinin toplam yüzölçümü 17,9 kilometre. Maden projesinin ruhsat alanı 18,4 kilometre yani yapılması planlanan maden, yukarıda saydığımız 9 mahalleden daha büyük alana sahip. Siyanürlü liç alanı 1.12 kilometre. Gökmeydan Mahallesi kadar. 500 metre yani 160 katlı apartman derinliğindeki ocak alanı 1 kilometre Yani Vişnelik Mahallesinden daha büyük bir alan… Ve maalesef bu onlar için alana sadece giriş kısmı, proje sahasında birçok IV. Grup maden ruhsatı var” dedi.
İZİN VERMEYECEĞİZ
“Eğer bizler şimdi dur diyemezsek Sakarya Vadisi, ölüm vadisi olacak” diyen Özkoç, şunları söyledi: “Biliyorsunuz, Sarıcakaya’da yapılması planlanan altın gümüş madeni projesini durdurduk. Sizlerin desteği ile durdurduk. Fakat bu sefer daha güçlü bir şekilde bir araya gelmemiz ve Eskişehir’imizi bir avuç sermayedara feda etmeyeceğimizi göstermemiz gerekiyor. Eskişehir’in maden çöplüğü haline gelmesine izin vermeyeceğiz, doğayı ve yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Bugün tutacağımız nöbet, ne kadar kararlı olduğumuzu herkese gösterecektir. Bütün Eskişehirlileri tek ses olmaya çağırıyoruz. Projeye yönelik ÇED sürecinin durdurulması gerektiğini bir kez daha yüksek sesle ifade ediyoruz. Sakarya Vadisi’nin yok olmasına izin vermeyeceğiz.”