Eskişehir Kıymetlidir Platformu, Eti Bakır A.Ş. tarafından yapılması planlanan Alpagut ve Atalan mahallelerinde Siyanürlü Altın-Gümüş maden ocağı, cevher zenginleştirme, hazır beton tesisi ve su temin gölleri projesine tepki gösterdi. Platform adına açıklamada bulunan Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, Eskişehir’i savunmaktan vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Eskişehir Kıymetlidir Platformu çatısı altında toplanan Kent Konseyleri, Sivil Toplum Kuruluşları , Eskişehir Barosu, TEMA Vakfı Eskişehir İl Temsilciliği, Akademik Meslek Odaları, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi ve Odunpazarı Belediyesi, Eti Bakır A.Ş. tarafından yapılması planlanan Alpagut ve Atalan Mahallelerinde Siyanürlü Altın-Gümüş maden ocağı, cevher zenginleştirme, hazır beton tesisi ve su temin gölleri projesine karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.
DOĞAYI KORUMALIYIZ
Odunpazarı Kent Konseyi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında platform adına konuşan Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, böyle projelerin Türkiye’nin birçok bölgesinde çevre felaketlerine yol açtığını ve telafisi mümkün olmayan zararlara neden olacağını söyledi. “Projenin yapılacağı Sakarya Vadisi, ülkemizin narenciye ihtiyacının yüzde 20'sini, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerimizin sebze ihtiyacının ise yüzde 90’ını karşılamaktadır” diyen Akçasoy, “Mihalgazi, Sarıcakaya ilçelerimiz ve mahallelerinde seracılığın gelişmesi için yeni teşvikler yapılırken, bu proje hem Sakarya Nehrini, hem de bölgedeki tarımsal üretimi bitirecektir. Aynı zamanda ÇED alanı 723 futbol sahası büyüklüğünde orman alanının yok olmasına neden olacaktır. Şu gerçek asla unutulmamalı ki, ormanlar yok edildiğinde, tarım üretimi bittiğinde, nehirler kuruduğunda karnımızı altın ya da gümüş yiyerek doyuramayız. O nedenle doğayı, çevreyi ve toprağı gözümüz gibi korumalı, güzel şehrimizi savunmaktan asla vazgeçmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
TELAFİSİ MÜMKÜN DEĞİL
Projeye karşı çıkma nedenlerinin teknik detaylarını aktaran Akçasoy, “Proje kapsamında açık ocak işletmeciliği ile patlatma yapılarak maden çıkarılacaktır. Bu patlatma ile oluşacak çatlakların içerisine dolacak olan zararlı ağır metaller bölgedeki içme ve kullanma sularına karışacak, yer altı ve yer üstü sularına zarar verecektir. Çıkarılacak cevher yığın liçi yöntemiyle siyanür kullanılarak işlenip üretim gerçekleştirilecektir. Siyanürlü liç alanı = 1 milyon 137 bin metrekare olup, ağır metal içeren bu atıklar havaya ve suya karışacaktır. Geçmişte Giresun'da, Kütahya'da, Ayvalık'ta, Gümüşhane’de bulunan atık depolama havuzlarının patlaması telafisi mümkün olmayan büyük çevre felaketlerine yol açmıştır. Yapılacak olan atık havuzunun doğal afetler sebebiyle kontrol altına alınamayarak taşması veya çökmesi durumunda bölgedeki bitki örtüsü, hayvanlar, mahsuller, su varlıkları ve insanlar yıllarca telafisi mümkün olmayan bir zehirlenmeye maruz kalacaklardır” diye konuştu.
MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Projenin tüm ekosisteme büyük zarar vereceğini ve bu zararın telafisinin mümkün olmadığını söyleyen Akçasoy, Alpu’ya kurulmak istenen kömürlü termik santrale karşı verilen mücadeleyi hatırlatarak “Aynı kararlılığı Sakarya Vadisini yok edecek bu projede de göstermeliyiz. Bizler Eskişehir Kıymetlidir Platformu olarak bu doğa katliamına karşı olan mücadelemizi yılmadan sürdüreceğiz. Ancak şimdiden uyarılarımızı yapmayı bir görev biliyoruz. Eskişehir ve ülke kamuoyunun da yanımızda olacağından kuşkumuz yoktur. Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.
