Doğu ve Güneydoğu'daki operasyonlarda art arda acı haberler gelmeye devam ediyor. Van, Çukurca, Şemdinli'de 20 asker şehit oldu, 34 asker yaralandı. Bismil'de kazada 1 polis şehit oldu. Son 48 saatte bölgede 27 güvenlik görevlimiz şehit oldu. Bu bilgileri eminim iki gündür çoğunuz okudu. Neden paylaştım? Çünkü acı ama gerçek bir durumla karşı karşıyayız. Ne gazeteler ne televizyonlar ne internet haberciliği yaşananları artık sıradan bir habermiş gibi kabul ediyorlar ve bu şekilde yayımlayıp geçiyorlar. Ortalığı bulandırmaya kimsenin niyeti yok!!. hadi diyelim onların tutumlarının yaptıklarının nedeni belli. Yaşananlara azıcık isyan etseler patronları iş alamaz, ihaleleri kaptırırlar, sermayeleri azalır, ilan alamazlar, rantları düşer. Büyük bir çıkar ilişkisi kısacası. Peki, onların durumu bu da bizim durumumuz nerede? Bizler için ifade ettiği anlam ne acaba? Oturup hepimizin düşünmesinde fayda var. Bundan 10 yıl öncesine 48 saat içinde 27 şehit vermiş olsak yer yerinden oynar ülke genelinde toplumsal bir tepki ağı oluşurdu. Hepimiz sokaklara dökülür en azından içimizdeki isyanı haykırırdık. Öyleyse ne oldu şimdi bize? Neden kimseden ses seda yok. 27 şehit hiçbir anlam ifade etmiyor mu yoksa? Sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, sınıf örgütleri, lafa gelince milliyetçi kesilenler nerede? Hepsi mi sus pus oldu? Hepsi mi artık bu durumu normal karşılıyor? İşin acı tarafı hepsi hepimizin susmasını kanıksamasını mı istiyor? Evet doğru başarısız bir iktidar şaşkın bir muhalefet var. Yapılması gereken birçok şey ya eksik yapılıyor ya da hiç yapılmıyor. Ancak bizlerin de başımızı öne eğip sesimizi çıkarmamız mı gerekiyor? Onlara tepki gösterip yaşananların siyasi sorumlularını, askeri sorumlularının hesap vermelerini istemeyelim mi? Sık sık ifade etmeye çalışıyorum bu gidiş gidiş değil. Acilen bir şeyler yapmalı yapamayan siyasi kadrolarda kendilerini yenilemeli yoksa varacağımız nokta yüzyıllar boyu telafi edilemez bir yer olur. Kamudan insanları tasfiye ederek, muhalif çizgide oldukları bilinen kişileri de fırsat bu fırsat diyerek devre dışı bırakarak bir yere varılamaz. Einstein dediği şekilde nedenleri değiştirmediğin sürece sonuçların değişimini beklemek aptallık olacaktır. Ülkemiz için toplumun kültürünün, yapısının ve toplumsal davranışlarının zaman içinde farklılaşması şart olmuştur. Ya bu değişimi hep birlikte başaracağız ya da hep birlikte iki günde bir ülke evlatlarının yok olup gitmelerini büyük bir duyarsızlık içinde izleyeceğiz. Tercih sizin tercih hepimizin.