1 Mayıs İşçi Bayramı. Aynı zamanda Birlik, Dayanışma ve Haksızlıklarla Mücadele Günü.

BURUK KUTLAYACAK
Emek sömürüsünün, işsizliğin ve özgürlüklerin önünde engellerin giderek arttığı bir dönemde emekçiler meydanlarda günlerini buruk bir şekilde kutlayarak 'Ekmek, İş ve Özgürlük' diye haykıracak. 'Türkiye'ye İleri Demokrasi getirdik' diye övünen Başbakan emekçilerin bayramlarını 1 Mayıs'ta Taksim'de kutlamasına izin vermiyor. İtaate değil, itiraza dayalı bir kültürde yetişen, boyun eğmeyi değil, her şart ve koşulda sorgulamayı bilen emekçiler bu yasağa karşı gelecek. 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak için mücadele edecek.

İSTENMEYEN
OLAYLAR OLACAK
Bu yasaklama yüzünden göstericiler ile polis yine karşı karşıya gelecek. Yine istenmeyen olaylar olacak. Maalesef çok sayıda gösterici ve polis yaralanacak. Kamu malları zarar görecek. Peki 1 Mayıs'taki gerilim ortamından kim fayda sağlayacak? 2010 1 Mayıs'ının Taksim'de kutlanması sonrasında Başbakan Erdoğan, '2010 1 Mayıs'ı Türkiye'nin, tahrik ve provokasyon korkularından sıyrıldığının, somut bir abidesi' demişti.

GEZİ'NİN
İNTİKAMI MI ALINIYOR?
Başbakan Erdoğan Gezi Parkı eylemi yapanlardan intikam almak için mi 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasına izin vermiyor? Hani dört yıl önceki Taksim'de yapılan 1 Mayıs'ta Türkiye, tahrik ve provokasyon korkularından sıyrılmıştı? Bu tür çağdışı yasaklamalar toplumda kutuplaşmaya neden oluyor. Bunun da etkileri ülke adına ağır oluyor. Böyle bir ortamda, haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir dünyayı göreceğimiz günlerin geleceği umuduyla, tüm emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı ve Birlik, Dayanışma ve Haksızlıklarla Mücadele Günü'nü kutluyorum.

İDEALLER VE AŞK
Günün anlam ve önemine uygun bir şiiri köşemde yer veriyorum. Amerikalı Yazar ve Şair James Oppenheim 1911 yılında Massachusetts Lawrence'ta dokuma işçilerinin grevi sırasında bazı genç kızların taşıdığı dövizde yazılı 'We want Bread, and Roses too!' (ekmek de istiyoruz, gül de!) sloganından yola çıkarak, 'Bread and Roses' (Ekmek ve Gül) adlı ölümsüz şiirini yazdı. Ekmek devrimcinin toplumsal sorumluluk ve ideallerini anlatırken, Gül ise aşkını ve sevdasını anlatıyor.

EKMEK VE GÜL
Yürüyoruz yürüyoruz, günün aydınlığında
Donuk fabrika bacalarına, yoksul mutfaklara
Çarpıyor sesimiz ve birden parlayan
Bir ışık gibi ulaşıyor insanlara
'Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!'

Yürüyoruz yürüyoruz, erkekler için de yürüyoruz
Çünkü hala bizim oğullarımızdır onlar
Ve biz hala analık ederiz onlara
En zorlu iş, en ağır emek
Ve çalışmak doğuştan mezara dek
Ve böyle sürüp gitsin istemiyoruz
Yaşamak için ekmek
Ruhumuz için gül istiyoruz!

Yürüyoruz yürüyoruz kol kola
Saflarımızda ölüp gitmiş arkadaşlarımız
Ve türkümüzde onların kederli 'Ekmek!' çığlıkları
Çünkü bir köle gibi çalıştırıldı onlar
Sanattan, güzellikten, sevgiden yoksun
Biz de bugün hala onların özlemini haykırıyoruz
İş ve ekmek istiyoruz
Ama gül de istiyoruz

Yürüyoruz yürüyoruz, yan yana, güzel günler adına
Kadınız, insanız, insanlığı ayağa kaldırıyoruz
Paydos bundan böyle köleliğe, aylaklığa
Herkes çalışsın, bölüşülsün kardeşçe, yaşamın sundukları
İşte bunun için yükseliyor yüreklerimizden
Bu ekmek ve gül türküleri
Ve yineliyoruz hep bir ağızdan
'Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!'
James Oppenheim


**

CİNDORUK PAZAR TOPLANTISINA TELEFONLA KATILMIŞTI

16 yıl önce, 1998 yılına ait tarihi fotoğrafta Demokrat Türkiye Partisi Üyeleri, Pazar toplantısını telefon ile bağlanan Genel Başkanlar Hüsamettin Cindoruk'u dinliyor.

KOALİSYON ORTAĞI
Fotoğrafta DTP İl Başkanı Orhan Kesikoğlu, DTP İl Başkan Yardımcıları Ali Akyüz, İzzet Çalık ve Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Yüksel Alem dikkat çekiyor. Parti amblemi Şemşiye olan DTP 7 Ocak 1997'de Refah-Yol Hükümeti'ne tepki olarak istifa eden bir grup DYP'li milletvekili tarafından kuruldu. İlk Genel Başkanı 1991-1995 yılları arasında Eskişehir Milletvekilliği ve TBMM Başkanlığını yapan Hüsamettin Cindoruk oldu. 30 Haziran 1997'de Mesut Yılmaz'ın başkanlığında kurulan 55'inci Hükümet'te ANAP ve DSP ile beraber koalisyon ortaklarından biri oldu.

1999'DA İSTİFA ETTİ
Türkbank ihalesindeki yolsuzluk iddiaları üzerine CHP hükümete desteğini geri çekti. CHP hükümet aleyhinde gensoru önergesi verdi. Önerge TBMM tarafından kabul edilince güvenoyu kalmayan ANASOL-D hükümeti 11 Ocak 1999'da düştü. DTP 18 Nisan 1999'da yapılan genel seçimlerde % 0,58'lik oy oranıyla parlamentoya giremedi. Cindoruk Genel Başkanlıktan istifa etti. Yerine İsmet Sezgin Genel Başkan oldu. 2002 Nisan'ında yapılan kongrede İsmet Sezgin koltuğunu Mehmet Ali Bayar'a bıraktı. Ancak 2002 Genel Seçimlerinde DYP ile ittifak yapan DTP, bu partinin seçim barajını aşamaması üzerine yine TBMM'ye giremedi. 15 Mayıs 2005'te yapılan kongrede partinin ismi Hürriyet ve Değişim Partisi oldu.

*

foto şaka

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: Kemal Bey, Başbakan beni seviyor. Eskişehir'de seçimi kaybetmemize rağmen beni Bakanlıktan almaz
Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan: Nabiciğim, siyasette vefa yoktur. Erdoğan'ın kabinede tek ağabey diye hitap ettiği Bakan bendim. Ağabeyine acımayan Başbakan danışmanına acır mı?