Acemi pokerci kendine rest çekilince biraz düşünür;
'Gördüm' der.
Rakibinden kare as çıkar ve tüm parasını kaybeder.
Dışarı çıkınca arkadaşı:
'Rest çeken adam oyunu açmıştı. Bu da elinde en az iki papaz var demektir. Sen iki onluyla adamın restini ne demeye gördün be birader!' diye çıkışır.
Acemi pokerci, Kemal Sunal filminden çıkmışçasına cevaplar:
'Sen anlamazsın, herife blöf yapmıştım!'
***
Bilenler bilir; pokerde oyunu açmak için, elde en az iki papaz olması gerekir. Daha zayıf bir kağıtla oyun açılmaz, ancak açılan oyuna girilebilir.
Oyunda blöf yapılır, blöf görülür, blöfe blöfle karşılık verilir; ama oyunu açanın restine eldeki iki onluyla 'gördüm' diyerek blöf yapılmaz! Adama enayi derler.
ABD ile yaşadığımız, adına 'mütekabiliyet' dediğimiz 'restleşme oyunu'nda,
Acaba bizim elimizde ne var?
***
1702 tane ABD sermayeli şirket, ülkemizdeki 52 milyar dolarlık yabancı yatırımın yarısını yapmış. Bizim 31 milyar dolarlık dış yatırımımızın sadece 1 milyarı ABD'de.
ABD'den bize yılda 313 bin turist geliyor; bizden ABD'ye 459 bin turist gidiyor. THY'nin gelirinin % 35'i ABD'den.
ABD şemsiyesindeki NATO'nun, ülkemizde 7 irtibat merkezi ve askeri üssü var. İstanbul'daki bir kolordumuz 'Nato İntikal Kolordusu' adını taşıyor.
Biz Ruslarla dansa kalkınca NATO ve ağabeyi ABD rahatsız oluyor. Anlaşılan,
NATO'nun hem içindeyiz, hem de şüphe içindeyiz!
***
Ülkemizde oldum olası ABD algısı olumsuzdur; halkımızın % 70-80'i ABD'yi sevmez.
Trump başkan seçilince, 'ben yaptım oldu' egosunu ortak hüner görerek Erdoğan-Trump ilişkisinin iyi olacağını sananlar, şimdi Trump'a küfrediyor.
Algı böyle diye, ilişkilerin bozulmasından dolayı, ABD'nin kendini sorgulayacağını mı sanıyoruz?
Çoook yanılırız çok!
***
Ülkeler arası ilişkiler diplomasi işidir. Diplomasi de, son yıllarda siyasilerce 'monşer' diye aşağılanan deneyimli diplomatlar tarafından yapılır.
Sabırlı, dikkatli; ülke çıkarını kollayan, kar-zarar hesabını yapan, kuyumcu hassaslığıyla seçilmiş bir 'diplomatik dil'le konuşulur.
Diplomatik ilişkiler, her şeyi bilirim edasıyla, bülbül misali şakıyarak,
'Bir anda şarjörün tamamını boşaltarak' olmaz!
***
'Kerkük'e niyet, İdlib'e kısmet' oldu, ikinci Suriye operasyonu başladı. Allah gençlerimizi korusun! Tüm dış ilişkilerimizi böyle çözme şansımız yok.
Irak ve Suriye ile ilgili çıkışlarımızı dinleyen yok.
Barzani'ye rest çekmiştik; adam bildiğini okuyor.
Yunanlılar Ege kayalıklarına bayrak dikiyor; 'tık' diyen yok.
G. Kıbrıs'ın sondaj gemisi, Akdeniz'de ortak sularda petrol aramak için seyir halinde.
AB ile ilişkilerimiz limoni.
İran'ın yüze gülüp arkadan kaynattığını herkes bilir.
Rus'la iş yapmak 'ayıyla yatağa girmek' olarak görülür.
Araplar, ABD'ye karşı gelemez.
ABD ile yolumuz ise,
Gülen'in iadesi, 'ver papazı, al papazı' pazarlığı, Zarrap davası atışmaları, Suriye'deki kandırılmışlık, PYD'ye verilen silahlar, Amerikalı rahip, ABD elçilik görevlisinin tutuklanması gibi konularla,
'Rehin'leşmeden 'rest'leşmeye geniş bir yelpazede uzayıp duruyor.
***
Her ülke ile bir gün iyi, bir gün kötü yuvarlanıp gidiyoruz.
Elimizdeki kağıdı bilmiyoruz, ama 'Allah sonumuzu hayır etsin!' demekten kendimizi alamıyoruz.
'Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete!'