Yılın ilk günleri!
İki şeyi merak ediyorum doğrusu yeni yılın bu ilk günlerinde.
Biri, okunup okunmadığını…
Ya da kimin okuyup kimin okumadığını bilmediğim, kendimi yazar olduğuma inandırarak, kendi kendimi acımasızca kandırarak yazdığım bu yazılarda neler yazacağım.
Diğeri ise bu yeni yılda neler yaşayacağımız.
***
Diyeceksiniz ki…
Diyeceksiniz ki,
'2016'da yaşadık zaten yaşayacağımızı, daha ne yaşayalım!'
Haklısınız.
Yaşadık ki ne yaşadık.
Darbe kalkışmasını yaşadık…
Kendi savaş uçaklarımızın kendi ülkemizi vurmasının şaşkınlığını, korkusunu, kaygısını, üzüntüsünü yaşadık.
Masum insanların sokaklarda, caddelerde; kendi vatanında, düşman askeri tarafından vurulur gibi vurulup öldürülüşünü yaşadık.
Çocukların, kadınların…
Yüzlerce suçsuz, günahsız insanın terör örgütleri tarafında katledilişini yaşadık.
Henüz daha yirmili yaşlardaki askerlerimizin, polislerimizin şehit edilişinin…
Annelerin cenaze törenlerindeki çığlıklarının acısını yaşadık.
Eski kocası, yeni kocası; eski sevgilisi, yeni sevgilisi…
Yahut da hiç tanımadığı canilerce öldürülen kadınlarımızın, genç kızlarımızın acısını yaşadık.
Tacizlerin, tecavüzlerin öfkesini…
Ve utancını yaşadık.
***
Haklısınız!
Hakikaten yaşadık yaşayacağımızı 2016'da.
Yaşadık yaşayacağımızı da…
Beterin beteri var.
Yine de insan korku ve kaygı içinde, yeni yılda neler yaşayacağız acaba…
Başımıza neler gelecek acaba demekten kendini alamıyor.
Ülkemin…
Ülkemin insanlarının…
İnsanlığın başına neler gelecek acaba, demekten…
***
Umarım…
Umarım yeni bir dünya savaşının eşiğine gelip dayanmaz insanlık bu yeni yılda.
Amerika ile Rusya arasındaki ezeli ve ebedi restleşmelere bakınca…
Çok da olmayacak gibi gözükmüyor bu.
Bugün yarın olacak bir şey gibi gözükmese de…
Bu felaketin her an başımıza geleceği korkusuyla yaşayacağımız da kesin gibi gözüküyor.
***
Öyle bir şey olursa ne yaparız acaba?
Ne acılar…
Ne korkunç acılar yaşarız.
Suriye'de yaşananlara bakınca…
Çocukların…
Severken bile incineceğinden, kırılıvereceğinden korktuğun gül ağacındaki goncaya benzeyen çocukların…
Kadınların…
Ela gözlü; masum ve mahzun bakışlı kadınların…
Yeryüzüne sevilmek için indirilmişe benzeyen kadınların…
Yaşlıların…
Yalnızca bir kez yaşama hakları olan hayatlarının sonuna gelmiş yaşlıların yaşadıklarına bakınca…
***
Ey insanlar!
Neden bu kadar korkunç bir canavara dönüştünüz!
Neden insanlıktan çıktınız böyle!