Genel Başkan olduğu günden beri sürekli eleştirilen ve kimseye yaranamayan Kemal Kılıçdaroğlu en sonunda deyim yerindeyse 'ağzı ile kuş tutmaya' karar verdi(!).
Gandi Kemal tarihe geçecek hamlesini yaptı ve; 'Eylem öyle olmaz böyle olur.' dedi .
Bundan sonrasını artık O'nu sürekli eleştirenler düşünsün…

ADALET YÜRÜYÜŞÜ'NÜN İÇİ NASIL DOLDURULMALIDIR?
· Adalet kantarının ayarının bozulduğu bu ortamda Kılıçdaroğlu'nun başlattığı 'Adalet Yürüyüşü' asla küçümsenmemelidir.
· 'Adalet Yürüyüşü'; ülkenin bölünmez bütünlüğü ve Cumhuriyet ile sorunu olmayan herkesi koşulsuz kucaklamalıdır.
· Yürüyüş bir parti yürüyüşü olarak değil 'herkes için adalet' ortak paydasında devam etmeli, 'Hayır Cephesi' yeniden canlandırılmalıdır.
· Açlık direnişinde ölümün kıyısına gelen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya destek devam etmelidir.

ÇÖKÜŞÜN KORKUSU DAĞLARI SARMAYA BAŞLADI…
· Devlet Bahçeli siyasi hatalar zincirine bir yenisini daha ekledi; 'Karşıt yürüyüş kollarından' dem vurup kendi partisinin üyelerini bile üzdü.
· Kılıçdaroğlu'ndan bu boyutta bir eylem beklemeyen iktidar sahiplerinin ilk demeçleri 'aba altından sopa gösterme' cinsinden oldu.
· Yandaş medya 'Halkın moralini bozacak haberlere yer vermeyin(!)' direktifi gereği yürüyüş haberlerine yeterli yer vermiyor.
· Yürüyüşün gücünü koklamaya çalışan siyasi iktidarın; İstanbul'a yaklaştıkça ve katılım artıkça daha da sertleşeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.

'ERDOĞAN-BAHÇELİ İTTİFAKININ ÜÇÜNCÜ AYAĞI…'
· Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek;
'Adalet bitti, Cumhuriyet yıkıldı bağırışları, FETÖ ve PKK'lı teröristleri
kurtarma talebidir. Adalet son elli yılın altın çağını yaşıyor' dedi.
Bunu okuyunca çok eskilere gittim; 1969'larda fraksiyon virüsü(!) bulaştırılan bazı sol grupların Perinçek ve arkadaşlarına 'Maocu Bozkurtlar' dediklerini anımsadım.
Bu açıklamasından sonra Doğu Perinçek için; 'Erdoğan - Bahçeli ittifakının üçüncü ayağı' olduğu yakıştırmaları daha ağırlık kazanacak.
· Antalya'da her yaz saatlerce denizde yüzerek gazetecilere poz veren kıdemli milletvekilimizden şu saate kadar bir ses çıkmadı.
Deniz Baykal yürüyüş ile ilgili;'İktidara tavsiyem; bizi de yürümek zorunda kalacağımız zorlamalardan uzak kalmasıdır.' dedi.
Baykal'ın bu açıklamasından; 'Adalet Yürüyüşü' için ortaya atılan nedenleri
yeterli görmediği ve partisinden ayrı telden(!) çaldığı anlaşılıyor.
Deniz Baykal yürüyüşe katılmak yerine R.T. Erdoğan ile 'yürüyüş krizini(!)' görüşmeye giderse hiç şaşırmam...

KİTLESEL ADALET ARAYIŞI VE GERÇEK DEMOKRASİ..
· CHP ve HDP bu eylemde birliktelik şansını kaçırmamalıdır. Bu başarılabilirse, güzel yurdumuzun acılı, kanlı düğümlerinden birinin çözülmesinde cesur bir adım atılmış olacaktır.
Her iki parti de 'şahinlere/kargalara' teslim olmamalıdır.
· Adalet Yürüyüşü; Emperyalizmin ülkemizi etnik ve dinsel kışkırtma oyunları ile parçalama tezgahlarına, gerici-bölücü ittifaklara karşı yurtseverlerin demokratik birlikteliği için bir fırsat olarak görülmelidir.

SAVCILAR SİZİ DE HER AN ÇAĞIRABİLİR'
Bu kadar uzun yürüyüşün sonunda Anadolu'nun Kemali'nin ayak tırnaklarının önce morarıp sonra döküleceğini ,ciddi kas sorunları yaşayacağını öğrendim ve çok üzüldüm.
69 yaşındaki Kemal Kılıçdaroğlu'nun 25 gün sürecek 432 kilometrelik bu eylemi yapmasını sizler istediniz (!)…
Şimdi; O'nun yanında olduğunuzu gösterme zamanıdır.
Unutmayın;
'Adalet bir gün size de lazım olabilir' ve 'Savcılar sizi de her an çağırabilir…'