Bir öğrenci velisinden Eskişehir eğitiminde yaşanan güzel bir olay ile ilgili gönderdiği mektubu bugün aynen Görünüm'de yayınlıyorum. Velimiz mektubunda şu görüşleri dile getirdi; 'Sayın Ayhan Aydıner yine bir sürü olumlu olumsuz tartışmalar ve eleştiriler içinde okullar açıldı. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız ne yazık ki yarış noktalarında hazırlandı ve Pazartesi start verildi. Benim de oğlum 7 yaşına girdi. Ve zorunlu eğitim çağında olduğu için 1. sınıfa kaydını yaptırdık. Kayıt alanımız Mualla Zeyrek İlkokulu'nda çıktı. Yaz döneminde okula giderek çocuğumun kaydını yaptırdım. İşin açıkçası kayda giderken cebimdeki 300 liranın kayıt için yetip yetmeyeceğinden tedirgin bir şekilde okula gittim. Kayıtlarla ilgilenen müdür yardımcısı kayıt için hiçbir ücret almadıklarını söylediğinde çok şaşırmıştım. Çünkü çevremdeki arkadaşlarımdan farklı okullarda en düşük 250 liradan başlayıp 1000 liralara kadar 'kayıt bağış paralarının' alındığını duymuştum. Para istenmeyince açıkçası paniğe kapıldım ve o panikle 'Aman hocam bizim oğlanı en kötü sınıfa atmayın' deyiverdim. Müdür Yardımcısı bu sözüme biraz bozularak 'kötü sınıfımız yok' dedi … Tüm kayıtlar tamamlandıktan sonra yaş, anaokuluna gidip gitmedikleri, geldikleri anaokulu gibi kriterleri göz önünde bulundurularak sınıf listelerini dengeli oluşturacaklarını daha sonrada bu listeler için öğretmen ve şube isimlerini kura çekeceklerini söyledi. Şaşkınlığım iki katına çıkmıştı. Hem oğlumu bir kuruş bile ödemeden okuluna kayıt yaptırmıştım hem de sınıfları 'kayıtlarda verilen bağış miktarları' üzerinden oluşturulmayacaktı. Çok sevinmiştim. Ancak bir taraftan da kendi kendime şüphe içinde hatırı sayılır yerlerden gelecek telefonlar ve selamlarla bu sınıf listelerine müdahale edileceğini düşünüyordum. Seçme sınıf uygulaması birçok okulda açıkça uygulanmaya başlanmıştı. Eğitimdeki eşitsizliklere seçme sınıf ve seçme öğretmen uygulamaları ile farklı bir boyut katılıyordu. Seçme sınıf uygulamaları ile daha 1. sınıftaki çocuklarımıza eşitsizliği ve adam kayırmacılığı öğretiyoruz. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Mualla Zeyrek İlkokulu bu uygulamalardan uzak dengeli ve eşit sınıflarda kura ile belirlenen öğretmenlerde eğitim verecekti. Bu beni çok mutlu etmişti. Biraz merak ve şaşkınlıkla açıklanan kura gününü bekledik. Okulun açıkladığı tarihte tüm veliler önünde kuralar çekildi. Hiçbir şaibeye ve tartışmaya yer olmaksızın yapılan bu uygulama bana eğitimde güzel şeyler de oluyor dedirtti. Eskişehir eğitimde hatırı sayılır bir noktada, Mualla Zeyrek İlkokulu'nda yapılan bu uygulamanın tüm okullara örnek olmasını diliyorum. Bu eşitlikçi ve adil tutumlarından dolayı ve 'kayıt bağışı' adı altında kayıt parası istemedikleri için Mualla Zeyrek İlkokulu Müdürü Kudret Gülşen'e, Müdür Yardımcısı Ali Yıldırım'a ve görevli öğretmenlere çok teşekkür ediyorum. Eğitimdeki olumsuzlukları eleştirirken güzel şeyleri de takdir etmek gerektiğini düşünüyorum.' Köşemde sadece eğitimdeki olumsuzlukları gündeme getirmiyorum. Mualla Zeyrek İlkokulu örneğinde olduğu gibi olumlu, güzel işlere ve başarılara da yer veriyorum. Vermeye de devam edeceğim...

FOTO ŞAKA

CHP İl Başkanı Sinan Özkar:
Kazım Başkan ben olmadan sen CHP İl Başkanlığını bir daha kazanamazsın.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: Sinan sen kendi mahallende bile delege seçilemedin. Asıl seni aday yaparsak seçimi kaybederiz.