Kafka, Milena'ya…
Milena Jesenska'ya aşkını…
Hüzün, karamsarlık ve umutsuzluk dolu aşkını;
'Sevgili Milena,' diye başlayan mektuplarda ifade etti.
Beş yıl boyunca…
Ve ancak üç kez görüştüler bu beş yıl içinde.
Karşılıklı hiçbir beklentinin olmadığı bir aşktı bu.
Sadece aşk.

***

Şimdi…
Günümüzde, delikanlı;
'Ben sana aşık oldum,' diyecek olsa genç kıza,
'Aşkıım, söyle ne alacaksın bana?' olur alacağı yanıt!
Yanılıyor muyum?

***

Kafka ile Milena'nın aşkı; iç dünyalarında, insani duygularla şekillenmiş bir aşktı.
Ve bu ölümsüz aşk, çıkar hesapları sonucu değil…
Kendini ağıra satma sonucu da değil…
Hele ki, şişirilmiş bir ego ile kendinde bir halt görme sonucu hiç değil…
Kafka'nın dayanılmaz öksürük nöbetleriyle giderek ağırlaşan verem hastalığı sonucu son buldu.

***

Goethe, Charlotte von Stein'le sıra dışı bir aşk yaşadı.
Charlotte, Goethe'den yedi yaş büyüktü…
Ve…
Şaşırmayın, yedi çocuğu vardı.
Goethe; kendinden yedi yaş büyük, yedi çocuğu olan saray nedimesi Charlotte von Stein'e iki bine yakın aşk mektubu yazdı.
Ve bu iki bine yakın mektupta kendisine duyduğu çılgınca, sıra dışı aşkı anlattı.
Öyle ki…
Bu inanılmaz aşk, dönemin psikanalistlerinin bile aklını karıştırdı.
Kendilerince, olmadık yorumlar yaptılar.

***

Nazım Hikmet'in,
'Ne güzel şey hatırlamak seni
Ölüm ve zafer haberleri içinden,
Hapiste
Ve yaşım kırkı geçmiş iken…

…

Ne güzel şey hatırlamak seni
Yazmak sana dair

…

Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin süt beyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım…' dediği Piraye, kocasından ayrılmış; iki çocuğu olan bir kadındı.
Ölümsüz aşkları, Nazım Hikmet içeride, Piraye dışarıda…
Nazım Hikmet'in yazdığı şiirlerle, 'Canım Karıcığım…' diye başlayan mektuplarla devam etti.

***

Nasıl da değişti zaman.
Kafka ile Milena aşkı, Kafka'nın verem hastalığının ilerlemesiyle son bulmuştu.
Günümüzde…
'Verem olmak üretimi düşürür!' anlayışında bir insan modeliyle karşı karşıyayız.
Bu kafadaki bir insandan nasıl bir aşk beklenir?
Ne kadar güvenilir, samimi bir aşk.
Olsa olsa 'sevgili yapmak' beklenir günümüz insanından.
İnternetteki sosyal medya gruplarında yazıyor:
'Bu grupta; siyaset yapmak, reklam yapmak, kişilere hakaret etmek, küfürlü ve argo söz yazmak, grup üyesi bayanlara laf atmak, arkadaşlık isteği göndermek; sevgili yapmak yasaktır!'
Kafa bu!
Kafa 'sevgili yapmak' kafası…
Nasıl bir incelik beklersin böyle bir kafadan.
Nasıl aşık olabilir, nasıl bir aşk yaşayabilir böyle bir kafa?