Öğretmen olmak zor. Ama veli olmak daha çok daha zor.
Veli olmak zor derken profesyonel velileri kast etmiyorum. Çünkü profesyonel velilerin başka işi yok. Onların işi sabah çocuğu ile birlikte okula gelmektir. Profesyonel veliler, çocuğunu sınıfına kadar çıkarır, sonra okul müdürüne, müdür yardımcısına uğrar, çayını kahvesini içer, sohbetini eder. Çocuğu okuldan çıkıncaya kadar okulun en yakınındaki kafede diğer profesyonel velilerle buluşur, kritik yapar, sohbete devam eder, çocuğun dersi bitince tekrar alır evine gider.
Profesyonel velilerden bazı okul müdürleri çok memnundur. Kermesler, kahvaltılar, yemekler, geziler bu tür veliler tarafından yürütülür. Bu veliler için veli olmanın hiçbir zorluğu yoktur.
Veli olmak gerçek veliler için zordur.
Çocuğunun tümüyle kendine yaslanmasını istemeyen, çocuğunun bir birey olarak var olmasını isteyen, kişiliğinin gelişmesini ve doğru kararlar alabilmesini isteyen veliler için veli olmak zor.
Uzmanlara ve eğitimle ilgili yazılan kitaplara göre her birey farklıdır. Dolayısıyla her çocuk farklıdır. Her çocuğun kişilik özellikleri, ilgileri, öğrenme biçimleri, duyguları, iç ve dış dünyası farklıdır.
Bazı çocuklar, birilerine yaslanmayı, sorunlarını başkalarını çözmesini, birilerinin hep onları korumasını ister.
Bazıları ise kendine yetebilmeyi, sorunlarının çözümünde söz sahibi olmayı, kendisi ile ilgili kararlara katılmayı, kendi başına ayakta durabilmeyi ister. Özet olarak kendini yönetmek ister.
Gerçek veliler, kendini yönetmek isteyen çocukların velisidir. İşte veli olmak bu tür veliler için zordur. Çünkü okullar öğrencilerin farklılıklarını ortaya çıkarmak için değil öğrencileri aynılaştırmak için organize olmuşlardır. Dolayısıyla farklı öğrencilere tahammülleri yoktur. Okullar, kendini farklı yollarla ifade eden, kendine yeten, sorunlarını çözen, kendisi ile ilgili kararlar almak isteyen, başkalarına yaslanmadan yoluna devam edebilen, kendi başına ayakta durmayı başaran öğrencilerden ürkerler. Bu tür öğrencileri sorun olarak görürler. Çünkü bu tür öğrenciler okul yönetiminin ve öğretmenlerin hatalarını sorgular. Adil olmayan uygulamalar ve haksız uygulamalara karşı dururlar. İşte bu öğrencilerin velileri olmak zor.
Profesyonel değil de gerçek bir veliyseniz yani çocuğunuzun bir kişiliği ve kimliği varsa her an okula çağrılmaya, önce müdür yardımcı, sonra rehber öğretmen, daha sonra da okul müdürünün odasına çağrılmaya hazır olun. Tabi şimdiye kadar çağrılmadıysanız.
Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık gibi görürlermiş. Uçan kuşlara hasta gözüyle bakarlarmış. Okullar uçmayı bilen öğrencilerle baş etmeyi bilmiyor. Dolayısıyla uçmayı bilen çocukların velisi olmak zor.
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk okulların öğrencileri tek kanatlı yetiştirdiğini itiraf etti. Yani okulların yetiştirdiği çocuklar uçmayı bilmiyor. Okula başladığında uçmayı biliyor olsa bile bir süre sonra kanatları kırpılarak uçma unutturuluyor.
Sıkıntı çekmemek için düşünmek gerekiyor. Sormak sorgulamak gerekiyor. Yaratıcı olmak gerekiyor. Özgün olmak gerekiyor. Birey olmak gerekiyor. Kişi olmak şahsiyet olmak gerekiyor.
Veli olmak zor.
Neden?
Çünkü okulları yönetenlerde ve bazı öğretmenlerde bilgi yetersiz, beceri eksik, yetkinlik ve ustalık yok. Yetkin ve usta olmak için düşünmek gerekiyor. Sormak, sorgulamak, yaratıcı olmak, özgün olmak gerekiyor. Birey olmak gerekiyor. Kişi olmak şahsiyet olmak gerekiyor.
Veli olmak zor. Ama zoru başaran velilerin çocukları sağlam bir karaktere sahip olacaktır, kendi sorumluluklarını yerine getirebileceklerdir.
Zoru başaran velilerin çocuklarının içindeki cevher ortaya çıkacaktır. Farklılarından sağlam bir kişilik oluşacaktır.
Veli olmak zor, ama zoru başarma mücadelemizden vazgeçmeyelim.