Anadolu Üniversitesi'nin başarılı Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan ile geçtiğimiz hafta röportaj yaptım. Gündoğan röportajda üniversite ve Eskişehir konularında samimi açıklamalarda bulundu.

'KİMYASINI BOZUYOR'

Kendisine Rektörlük seçimleri hakkında düşüncesini de sormuştum. Gündoğan bu soruma; 'Rektörlük seçimleri üniversitelerin kimyasını bozuyor. Küskünlükleri arttırıyor. Belirli nitelikleri taşıyan öğretim üyeleri arasından doğrudan atama yoluyla gerçekleşmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum' diye yanıt verdi. Bence Gündoğan'ın bu sözleri sadece Eskişehir değil, Türkiye'deki akademik ve siyasi çevreler tarafından tartışılmalı. Zaten rektörlük seçimleri bir bakıma göstermelik olduğundan demokrasi hayata geçirilmiyor. Seçimler üç aşamadan oluşuyor. İlk aşamada üniversitelerin kadrolu öğretim üyeleri belirlenen bir gün ve yerde, rektör adayı profesörler içinden dilediklerinin adını bir pusulaya yazarak sandığa atıyor. Bu oylar sayılıyor. Oy sırasına göre ilk altı aday Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığına gönderiliyor.

ÜÇ İSMİ YÖK BELİRLİYOR

YÖK 21 üyeden oluşan genel kurulu toplayarak üniversiteden isimleri bildirilen 6 adayı tek tek oyladıktan sonra en çok oy alan ilk 3 sırayı Cumhurbaşkanlığı makamına arz ediyor. Cumhurbaşkanı Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığından gelen ve her bir üniversite için üç profesörün ismi yazılı olan listeden dilediğini rektör olarak atıyor. Bu sistemde üniversitelerde en çok sevilen, en çok oyu alan değil de YÖK ve Cumhurbaşkanının dediği rektör oluyor. 'Üniversitelerde demokratik seçim olsun' isteniyorsa, ilk aşamada en çok oyu alan kişi YÖK ve Cumhurbaşkanı onayına gitmeden Rektör olarak atansın. Bu istenmiyorsa, seçimler tamamen kalksın. YÖK rektörlük için belli kriterler belirlesin. O kriterleri taşıyanlar arasında üç ismi seçip, Cumhurbaşkanına göndersin. Cumhurbaşkanı da istediğini atasın. Böylece üniversite içerisinde akademisyenler arasında küskünlükler yaşanmaz. Gündoğan'ın dediği gibi üniversitelerin kimyası da bozulmaz…

----------------------------------------------------------------

KÜME DÜŞ AMA İTİBARINI KAYBETME

Dünyanın en zengin adamları arasında yer alan Warren Buffett; 'İtibarını kaybetme. İtibar kazanmak 20 yıl sürer, kaybetmek 5 dakika!' demiş. Gazetemizin spor servisi Eskişehirspor Olağanüstü Kongresi haberini 'Aday Yok Delege Yok Kongre Yok' başlığıyla verdi. Porsuk Spor Salonu'nda 972 Eskişehirspor delegesinden sadece 288'i salona geldi. 51 yıllık şanlı geçmişi olan Eskişehirspor'da başkanlık için tek bir aday bile çıkmadı. Çoğunluk sağlanamadığı için kongre önümüzdeki Cumartesiye kaldı.Mesut Hoşcan ve yönetiminin beceriksizlikleri yüzünden Anadolu'da ilk futbol devrimini yaratan Eskişehirspor küme düştü.Ancak ES ES tarihinde ilk defa küme düşmedi. Her takım küme düşebilir. Ama sahipsiz bırakılamaz. Takımdaki futbolcuların alacaklarını alamadıkları gerekçesiyle ard arda sözleşmelerini feshetmeleri takımın itibarını zedeliyor. Takımı bu hale getirenler futbolcuların alacaklarını ödemeyerek, yeni gelecek yönetime içi boşaltılmış bir kadro bırakıyor. Eskişehirspor'u yönetmek için işbaşına gelenler ne yazık ki asgari ücret alan personelin maaşlarını bile aylardır ödemedi. Bu yaşananlardan sora şu anda küme düşmekten daha çok Eskişehirspor'un itibarının kaybolması beni üzüyor. 2013 yılında teslim aldıkları futbolcu kadrosu mirası ortada. Ne yazık ki o mirası sata sata bitirdiler. Yerlerine ise o formanın ağırlığını taşıyamayacak isimleri transfer ettiler. Eskişehirspor'un borcunun 150 milyon liraya bulduğu iddia ediliyor. Takımda elde tutulup, satılacak futbolcu bırakıldı mı? Bırakılan futbolcu kadrosuna ve borçlara bakın.

Sonra da 'niye başkan adayı çıkmıyor?' diye serzenişte bulunun. 'Takımı düşürenler çıkarsın. Kulüp itibarını zedeleyenler bunu düzeltsin' demek istiyorum. Ancak bu olursa 'soluğu üçüncü ligde alırız' diye de korkuyorum. Umarım 11 Haziran'da Eskişehirspor'da işi bilen, güçlü bir yönetim işbaşına gelir. Yoksa bir sonraki yıl kasaba seferlerine çıkarız!...

---------------------------------------------------------------

NOSTALJİ

24 YIL ÖNCE ERDAL İNÖNÜ ESKİŞEHİR'DE

Türk Siyasetinde dürüstlüğü ve renkli kişiliğiyle unutulmazlar arasında yer alan merhum Erdal İnönü'nün bugün 90'ncı doğum günü. 90. Yıl dolasıyla bugünkü nostalji köşesini Erdal İnönü'ye ayırdım.

1992 yılına ait tarihi fotoğrafta dönemin SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü Eskişehir'i ziyaret ediyor. İnönü aynı gün parti binasında basın toplantısı düzenliyor. SHP'nin efsanevi İl Başkanı merhum Kemal Metin ve o yıllarda SHP'nin genç Merkez İlçe Başkanı Nihat Çuhadar İnönü'nün yanında oturuyorlar.

Fotoğrafta Kemal Metin'in arkasında ise bugünün 80'lik Kalpaklı delikanlısı Ahmet Özarslan'da yer alıyor.

Erdal İnönü 31 Ekim 2007 günü kan kanseri tedavisi gördüğü ABD'de 81 yaşında yaşamını yitirdi.

Bilim adamlığı, renkli siyasi kimliğiyle hatırlanacak olan Erdal İnönü, ince espri anlayışıyla da öne çıkıyordu.

TABİ GÖREMEZSİNİZ

Erdal İnönü'yü sinema çıkışında yakalayan bir gazeteci sorar: - Sayın İnönü, sizi bu sıralar sinema salonlarında göremiyoruz pek? - Tabii göremezsiniz sinema salonları karanlık oluyor.

BEN KEDİ MİYİM?

Evde 'Erdal yetiş fare var!' diye çığlığı basan eşine gayet sakin biçimde şu cevabı vermiştir: - Banane Sevinç, ben kedi miyim?

BİR OY BİR OYDUR

Seçmenlerden biri seçim otobüsünün önüne atılır ve Erdal İnönü'ye hitaben 'Ölürüm yoluna' diye haykırır. Erdal İnönü cevap verir:

- Dur, ölme. Bir oy bir oydur.

SEN CİZRELİLERE TEŞEKKÜR ET

Bir seçim dönemi... SHP Genel Başkanı İnönü, Diyarbakır ve Cizre'deki mitinglerde konuştuktan sonra Siirt'te halka hitap edecektir.

Ancak Cizre'de bir grup protesto gösterisi yapıp parti otobüsünü taşlayınca buradaki miting iptal edilir, hiç beklenmeden Siirt'e gelinir.

Seçim gezilerinde program sarkmasına alışık Siirt İl Başkanı, parti otobüsünün tam zamanında geldiğini görünce biraz şaşkın, İnönü'ye teşekkür eder. Aldığı yanıt: - Sen bana değil, asıl Cizrelilere teşekkür et...

NORVEÇ'TE BAŞBAKAN OLURSUNUZ

Gazeteci der ki:- Sizin için Norveç'te başbakan olabilir, diyorlar. İnönü'nün cevabı: - Çok teşekkür ederim. Bu herhalde, Türkiye'de bu işleri beceremiyorsun, demenin kibarcası. Büyük devlet adamı Erdal İnönü'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Türk insanı bu büyük insanı asla unutmayacak…

----------------------------------------------------------------

FOTO ŞAKA

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu: Nabi Bey, 2019'da Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı ben olayım, kesin seçimi kazanırım.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı: Veysel Bey adaylığınız bizi çok memnun eder.

AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü: Bakanım Eskişehir'de Afyonlu çok. Sizin sayenizde çok oy alırız.

AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan: Eskişehir'de Eskişehirli az mı da Eskişehir evladını iki dakikada satıyorsunuz?