Cumhuriyet Halk Partisi’nin Eskişehir belediye başkan adayları düzenlenen program ile tanıtıldı.

Genel Başkan Özgür Özel’in katılımıyla yapılan programda hem adaylar tanıtıldı hem de Yılmaz Büyükerşen’in kırgınlığı giderilmeye çalışıldı.

Yılmaz Hoca biyografisi ve Eskişehir belgeseli salonda duygulu anlar yaşattı.

Sunumun sonunda tüm salon Yılmaz Büyükerşen’i (fazlasıyla hak ettiği gibi...) ayakta alkışladı. Doğrusu Yılmaz Hoca’yı hiç bu kadar heyecanlı ve duygulu görmemiştim.

SALON GEÇ UYANDI!..

İl Başkanı Talat Yalaz ve ekibinin toplantı organizasyonu oldukça başarılıydı.

Salonda coşkulu bir kalabalık vardı. Ancak, Özgür Özel ve yanındakilerin salona girişinde seyircilerin yeterince hareketlendirilememesi yüzünden güçlü bir tezahürat olmadı. Seyirciler “deyim yerindeyse” biraz geç uyandılar ve daha sonraki sunumlarda başta Özgür Bey olmak üzere tüm adaylara oldukça yoğun ilgi gösterdiler.

CHP’nin daha önce belirlediği Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı, Sivrihisar ve Çifteler adaylarının ardından 9 ilçenin belediye başkan adayı açıklandı. CHP’nin elinde bulundurduğu 4 ilçe belediyesinin adayları değişmedi.

Birçok aday adayı gibi Seyitgazi’de adaylığı çok konuşulan Süleyman Sırrı Kabadayı’da umduğunu bulamadı. (Değerli eğitimci Sayın Kabadayı’nın mücadelesinin yönünü artık 4 yıl sonraki milletvekili seçimlerine çevirmesi iyi olur…)

TRİBÜNLERDE SEYİTGAZİ…

İlçelerden gelen seyirciler arasında en kalabalık ve heyecanlı grubu Seyitgazi grubu oluşturmuştu. Doğal olarak bu cenahtan en çok alkışı Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe ve merhum eşi Kırkalı olan Ayşe Ünlüce aldı.

Çifteler adayı Zehra Konakçı’ya gösterilen yoğun ilgi, seçimde bu ilçeyi CHP’nin kazanacağına dair yorumları güçlendirdi…

Sarıcakaya ve Alpu adaylarına ilçe örgütlerinin gösterdiği tepki bu ilçelerden gelenlerin oturduğu tribünlere de yansımıştı.

ATAÇ - KURT VE ÜNLÜCE…

Salondaki CHP’liler üç başkan adayını da adeta bağırlarına bastılar.

Ahmet Ataç, “sil baştan” geliştirdiği Tepebaşı’nda yaptıklarını anlatırken “Hayat Tepebaşı’nda” sloganını yine kullandı. Temiz enerji, akıllı şehir, akıllı kentsel dönüşüm açıklamaları hayli ilgi topladı.

 “Eskişehir’in Ağabeyi” Ahmet Ataç’ın “Eskişehir’in Atatürk’ün izinde olmaya, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğini” vurgulayan sözleri tribünlerden büyük alkış aldı.

Kazım Kurt, “Ben solcuyum, halkçıyım, devrimciyim ve öyle kalacağım” sözleri ile konuşmasına başladığında salonun büyük bir çoğunluğunun sol yumruklarını havaya kaldırması görülmeye değerdi.

Kazım Başkan’ın “Biz solcu olduğumuz için sağcılardan da oy istiyoruz. Çünkü çalmıyoruz, çırpmıyoruz, yoksulun, emekçinin hakkını gözetiyoruz ” sözleri salonda coşkuyu en üst düzeye getirdi.

Ayşe Ünlüce gösterdiği performans ve “Bir Cumhuriyet Kadını Hikayesi” imajı ile kısa sürede sadece Eskişehir’in değil tüm Türkiye’nin takip ettiği bir siyasetçi oldu.

Özgür Özel konuşmasında, “Ayşe Ünlüce’den Türkiye rekoru kıracak oy oranı bekliyorum” derken boşuna konuşmamış gibi görünüyor.

Ayşe Hanım, siyasetin moda deyimi ile gerçek bir “değişim” örneği.

Hem başarılı bir bürokrat hem de Yılmaz Hoca’dan aldığı mükemmel belediyecilik deneyimine sahip.

 Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı Ayşe Ünlüce’yi tüm CHP tabanı sahiplenmiş görünüyor.

Konuşmasında “Hayatımız, Gururumuz, Geleceğimiz Eskişehir” sloganını kullanan Ayşe Hanım, Eskişehir’in ilk kadın büyükşehir belediye başkanı olmaya çok yakın….

VE ÖZGÜR ÖZEL…

Özgür Özel’i dinlerken,1973 yılındaki genel seçimleri anımsadım. Dağlara taşlara “Umudumuz Ecevit” yazmıştık. Aradan yılar geçti muhtıralar, darbeler, faili meçhuller, darağaçlarında yok edilen yaşamlar, kurulan kumpaslarla solcular sistemli bir şekilde ezildi, yok edildi. Bu nedenle sol cenahta siyaset yapmaya hala cesaret edenleri eleştirirken bu süreçleri de unutmamak gerekir.

Özgür Özel CHP genel başkanlığına 49 yaşında geldi. Ecevit ise İnönü'yü çekilmeye zorladığında 47 yaşındaydı.

Ecevit, “yıkılmaz sanılan sınırları” yıkmış “demokratik sol” kavramı ile CHP’yi ilk kez 1973’de %34’lere, 1977’de ise %42’lere kadar ulaştırmıştı.

CHP, bu rakamlara ulaşırken hem merkez sağdan oy kopartmış hem de kendisinin solundaki kitlelerden tam destek almıştı.

Dağlara taşlara “toprak işleyenin su kullananın” yazanların çoğu FKF’li, Dev Genç’li öğrencilerdi.

Bugün CHP’nin solunda iş birliği yapabileceği, destek alabileceği güçlü bir sol yok.

Sağa yanaşarak, sağcılara tavizler verilerek iktidar olunamayacağını 14 Mayıs seçimlerinde herkes gördü ve “umarım” anladı.

Türkiye’de yıllardır, siyasetin sol kanadının zayıflığı yüzünden gittikçe otoriterleşen sağ, alternatifsiz iktidar olanağını kullanırken, CHP sol politikalar üretmekte zorlandı ve neoliberal bataklığa doğru “bilerek” yönlendirildi. İşte bu noktada Özgür Özel ve ekibinden beklentiler çok fazla….

Demokrasi elbette, yasal zeminlerde yapılan seçimlerde sandıktan çıkan her sonuca saygı duymayı gerektirir. Ancak, tanıtım toplantısındaki manzaraya göre, CHP’lilerin 31 Mart seçimlerinde, Büyükşehir, Tepebaşı, Odunpazarı, Alpu, Han, Mahmudiye ve Seyitgazi ilçelerindeki belediye başkanlıklarına ilave olarak en az iki belediyeyi daha kazanacaklarına dair umutları oldukça fazla.

Umarım Genel Başkan Özgür Özel, Eskişehir halkının Anadolu’nun ortasına doğru yayılan laik ve demokratik cumhuriyeti sürdürme kararlılığını görür; yurttaşların, CHP’nin bu değerleri korumaktan asla vazgeçmeyeceğine dair olan inancını sürdürür ve “sol politikalar” üreterek halkın umudu olmasını sağlar.

Aksi takdirde değişim sadece liderlik değişimi ile sınırlı kalmaktan öteye geçemez….