Dr. Teoman Şen, kasık fıtığının doğumdan sonra kapanması gereken kasık kanalının açık kalması sonucu oluştuğunu belirtti. Kasık bölgesinde meydana gelen yumuşak yapıdaki şişliğin üzerine bastırıldığında kaybolduğunu ifade eden Şen, bu durumun genellikle doğum sonrası fark edildiğini söyledi.
Prematüre Bebeklerde Risk Daha Yüksek
Kasık fıtığının en çok yaşamın ilk yılında ortaya çıktığını vurgulayan Dr. Şen, "Prematüre bebeklerde görülme oranı yüzde 16 ile yüzde 25 arasında değişiyor. Ameliyat edilen çocukların yaklaşık üçte biri ise altı aylıktan daha küçük" dedi.
Ebeveynler Ne Zaman Şüphelenmeli?
Kasık fıtığı çoğunlukla ebeveynlerin banyo sırasında ya da alt değiştirme esnasında fark ettikleri şişlikle tespit ediliyor. Dr. Şen, “Şişlik fındık kadar küçük ya da yumurta büyüklüğünde olabilir. En sık ağlama, öksürük veya ıkınma anlarında belirginleşir. Daha büyük çocuklar ise egzersiz sonrası kasık ağrısından şikayet eder” diye konuştu.
Fıtık Boğulması Hayati Risk Taşıyor
Dr. Şen, fıtığın zamanında fark edilmemesinin ciddi sonuçlara yol açabileceğini vurguladı: “Fıtık boğulması, bağırsak veya diğer iç organların fıtık kesesi içinde sıkışması sonucu ortaya çıkar. Bu durum özellikle yaşamın ilk 6 ayında sıklıkla görülür ve erken teşhis ile önlenebilir.”
Yanlış Yöntemlerden Uzak Durulmalı
Toplumda kasık fıtığının kendiliğinden geçeceğine dair yaygın bir yanlış inanış olduğunu belirten Dr. Şen, “Fıtık bağı, fıtık külodu ya da krem sürme gibi uygulamalar tedavi sürecini geciktirerek hayati riski artırabilir” uyarısında bulundu.
Cerrahi Tedavi Şart!
Dr. Şen, kasık fıtığının mutlaka cerrahi yöntemle tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı. “Özellikle küçük bebeklerde fıtık boğulma riski yüksek olduğu için teşhis konulduktan sonra bir ay içinde ameliyat yapılması, komplikasyonların yüzde 90’ını önleyebilir” dedi.
Ayrıca, yetişkinlerde kasık fıtığının oluş nedenlerinin farklı olması nedeniyle, tedavi yaklaşımlarının da çocuklara göre değişiklik gösterdiğini sözlerine ekledi.