Milli Eğitim Bakanlığı Cumhuriyet tarihinin en karmaşık ve sıkıntılı dönemini yaşıyor. Bakan İsmet Yılmaz, 'tepelerden gelen' emirler ile adeta şaşkına dönmüş bir halde görevini tamamlayıp tarihteki yerini alacak(!).
MEB'in 'yenilik' diyerek uygulamaya çalıştığı her adım toplumsal örselenme ve mutsuzluklara dönüşüyor. Alınan her karar daha uygulanamadan değiştiriliyor ve düzeltelim derken daha büyük hatalar yapılıyor.

SINAVLARI ERTELEDİLER AMA...
Tüm sınavları ve sınav sonuçlarını seçim sonrasına erteleyen MEB; seçime üç gün kala 'Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği' yayımlayarak, mevcut yönetici kadrolarını koruyan ve yeniden görevlendirmelerde ayrıcalıklı olmalarını sağlayan değişiklikler yaptı.
'Sınav kalkacak' diye değiştirilen liselere giriş sistemi; çocuklara ve velilere adeta işkence haline dönüştü.
Önceleri; 'nitelikli okullar' listesinin özensiz hazırlanmasını, bu listeyi hazırlayanların beceriksizliğine bağlıyordum. Ancak okul listelerini, türlerini ve kontenjanlarını ayrıntılı incelediğimizde 'asıl hedef' çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor.

HANGİ OKUL TÜRLERİ DAHA NİTELİKLİ?
  • MEB'in belirlediği '1367 nitelikli okul' listesinde 222 Anadolu lisesi olmasına karşın 298 İmam-Hatip lisesi bulunuyor.
  • Kılavuzda 'nitelikli' İmam-Hatip liseleri için belirlenen öğrenci kontenjanları ile öğrencilerin büyük ölçüde girebilmek için çabaladıkları Anadolu ve fen liseleri için ayrılan kontenjanların birbirine oldukça yakın tutulması ise oldukça dikkat çekici.
  • Öğrencilere, 34 ilde Anadolu lisesi; 14 ilde de sosyal bilimler liselerini seçme olanağı sağlanmadı. Buna karşılık tüm illerde imam-hatip tercihleri için birkaç okul seçeneği birden sunuluyor.
  • 61 ilde tercihe sunulan imam-hatip lisesi sayısı, Anadolu lisesi sayısının önüne geçti.
  • Çok sayıda ilçe merkezinde sınav ile girilecek nitelikli okul hiç yok.
  • Tabloya bakıldığında; çok sayıdaki imam hatip lisesinin nitelikli okul haline getirildiği ve 'zorunlu tercih' yaptırılarak başarılı öğrencilerin bu okullara yönlendirilmeye çalışıldığı açıkça ortada.

SADECE İMAM-HATİP AÇILABİLİR...
  • MEB, 2017 Mayıs ayında yeni bir okul açılabilmesi için gereken koşulları belirleyen yönetmeliği değiştirdi. Ancak; Anadolu liselerinin açılabilmesi için gerekli 20 bin nüfus koşulunu değiştirmezken, imam-hatip liseleri için nüfus koşulunu 5 bine düşürdü. Bu kararın ardından 191 ilçede yeni bir lise açılmak istendiğinde imam-hatip liseleri tek seçenek haline geldi.
  • Bu yeni düzenlemeye göre; Eskişehir'e ait 14 ilçeden 6'sında yeni lise olarak sadece imam hatip lisesi açılabilir.

HEM İMAM-HATİP HEMFEN LİSESİ...
  • MEB, yayımladığı 2017-2018 ders çizelgelerinde 'sadece imam hatip liselerine' kendi programlarının yanı sıra fen, sosyal bilimler, yabancı dil, sanat, spor liseleri programlarını da uygulama hakkı verdi.
  • Bu karara göre; Anadolu imam hatip liselerinin yanına 'Fen ve Teknoloji İmam Hatip Liseleri, Sosyal Bilimler İmam Hatip Liseleri, Güzel Sanatlar İmam Hatip Liseleri, Spor İmam Hatip Liseleri ve Uluslararası Anadolu İmam Hatip Liseleri' ilave edildi. Türkiye genelinde 1441 imam hatip lisesinden 195'i bu proje kapsamında çalışmaya başladı.

EĞİTİMDE TİCARİLEŞTİRME VE SİYASALLAŞTIRMA
  • Nitelikli okullara sınavla girebilen 126 bin 510 öğrencinin dışında kalan yaklaşık 1 milyon öğrenci 'yerel yerleştirme' ile liselere yerleştirilirken bu kez de 'zorunlu imam hatip ve meslek lisesi' seçimi dayatması ile karşılaşacak. Bu durumda imam hatip veya meslek lisesine gitmek istemeyenlerin önüne iki seçenek bırakılıyor;
  • Özel okullara gitmek
  • Açık liseye giderek örgün eğitimin dışına itilmek
Bu verilere göre; imam hatipler 'kullanılarak' siyasallaştırılmayave ticarileştirilmeye çalışılan bir eğitim sistemindebilimsel nitelikli bir eğitimden, yoksul aile çocuklarının eğitime erişebilme hakkından söz edilebilir mi?
Bu eğitim anlayışı ile ancak piyasa için ucuz ara eleman haline getirilen; gelecek hayalleri elinden alınmış, mutsuz, umutsuz bir nesil yaratırsınız; bir de çocuk yaşta işçiler ve çocuk gelinler...