Haberi duyunca yüreğiniz acımıştır eminim. Aslında istisnasız hepimizin acıdı hepimizi derinden etkiledi İzmir'in Çiğli İlçesi'nde, kreşe giden 3 yaşındaki Alperen Şahinin ölümü. Alperen uyuduğu okul servisinde unutulunca havasızlıktan yaşamını yitirmişti. Bu kadar kolaydı bir yavrucağın aramızdan alınması. Yaşanan bu acı olay 2017-2018 Eğitim - Öğretim yılına girerken, okul öncesi eğitim ile ilköğretim ve orta öğretim öğrencilerinin okul servis araçları ile taşınması konusunu tekrar gündeme taşıdı. Servisler ne kadar yeterliydi? Ne kadar uygundu? Ne kadar emniyetliydi? Çocuklarımızı teslim edecek kadar güvenli miydi? Sorular sorular!..
Artık bu soruların hiçbirisi Alperen'i aramıza getirmeyecek ama en azından doğru cevapları yeni Alperen'lerin aramızdan bu kadar isyan ettirerek göçüp gitmemelerine izin vermeyecek, bu biçim korkunç ihmaller yaşanmayacaktır.
Aslına bakarsanız servisler ile ilgili O kadar çok görevli ve sorumlu olan kamu kuruluşu, meslek kuruluşu ile çok sayıda yasa ve yönetmelik var ki! İncelediğinizde sorun yaşanmaz diyesiniz geliyor ama ne yazık ki, servis araçları ile yapılan öğrenci taşımacılığında birçok sorun yaşanıyor.

-Bazı servis araçlarının belirlenen niteliklere-özelliklere, belge düzenine uymaması,

-Öğrenci güvenliği açısından belirlenen koşulların gereğinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmemesi,

-Ücretlerin yüksekliği, ücret tarifesine uyulmaması ve velilerin mağdur edilmesi,

-İlgili, yetkili ve sorumlu kuruluşların görev ve sorumluluğunda olan denetimlerin yetersizliği ile yapılan denetimlerin göstermelik düzeyde kalması,

-Araç şoförü ile rehber personelin öğrenci güvenliğini sağlayacak yeterli bilgiye, eğitime ve bilince sahip olmaması,

-Okul Servis Araçları Yönetmeliği ile diğer ilgili mevzuatın uygulamada gereklerinin tam olarak yerine getirilmemesi,

-Okul servis araçlarındaki bir takım yetersizliklerinin varlığı

-Sorumlu ve görevli kurum ve kuruluşlar arasında yeterli bir koordinasyon, işbirliği ve uyumun olmaması

-Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğindeki yetersizlikler

-Cezaların caydırıcı olmaması
Bu tür sorunların yanında nedendir bilinmez kimsenin aklına gelmeyen eksiklikler de var örneğin
Yönetmelikteki 'Taşıtlarda Aranacak Şartlar' maddesine; okul servis araçlarında öğrencilerin havasız kalmamaları ve yeterli temiz hava-oksijen alabilmeleri için araçlarda uygun bir teknik düzenlenmenin yapılması ve öğrencilerin havasız bırakılmaması hiç yazılmamış hiç düşünülmemiş?
İnsanın keşke düşünülse keşke olsaydı diyesi geliyor.
Aynı biçimde öğrencinin güvenli bir şekilde okula teslim edildiğine ilişkin rehber personel ve okul yönetimi tarafından öğrenci velisine bilgi verilmesi kesin hüküm olarak uygulansa fena mı olur? Ama yok.
Denetim maddesine, denetim ile ilgili görevli ve sorumlu kuruluşların yapacakları denetimlerin detaylı ve açık bir şekilde eklenmesi
Sorumlu ve görevli kurum ve kuruluşlar arasında nasıl bir koordinasyon, işbirliği ve uyum sağlanacağının Yönetmeliğe eklenmesi herkesi rahatlatmaz mı?
Servislerle ilgili söylenecek o kadar çok şey var ki köşemizin sınırları yetecek durumda değil. İşin mali boyutunu bir kenara koyup tüm bu söylediklerimiz çerçevesinde şunu belirtmek gerekir ki, Ülkemizde ki öğrenci servis uygulamaları bir toplumsal ve sosyal devlet ve tüketici hakları anlayışından uzaktır. Çünkü, ne yazık ki, Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat ile öğrencilerin ulaşım hakkı bir rant aracı durumuna getirilmiştir. Bu rant kaldırılmadıkça toplumcu-halkçı ekonomik ve sosyal politikaları uygulanmadıkça ki, çocuklarımız maalesef rahatça okula gidemeyecekler Alperen gibi yavrularımızda korunamamaya devam edeceklerdir.