Aylar öncesinden konuşulan, tartışılan, hazırlıkları yapılan, belki de ülkenin en kritik seçimleri için son dönemecegirdik...
Adayların haftalardır yoğun tempoda sürdürdüğü propaganda dönemi bugün saat 17.00 de sona erecek. Artık son söz seçmende.
İnşallah pazar günü herkes kazasız belasız sandığa giderek demokratik hakkı olan oyunu istediği partiye ve adaya kullanarak evine gidip seçim sonucunu bekleyecek.
Uzun ve solukkesenbir maratondan geçtik, yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik.
Herkes hür iradesini sandığa yansıtacak.
Halkın çoğunluğu, ülkeyi yönetecek adaylara ve partilere 5 yıl için yetkivermiş olacak.
* * *
Seçim öncesi bazı komplo teorileri tutmayınca bu kez seçim sonrası yaşanabilecek olumsuzluklardan söz edilmeye başlandı.
Merak etmeyin o da olmayacak.
Oylar açıklandıktan sonra YSK sonuçları beklenecek, kim kazanmış ise mazbatasını alıp göreve başlayacak.
Türkiye Cumhuriyeti sağlam temeller üzerine kurulmuş güçlü ve bağımsız bir ülkedir.
Sandıktan ne çıkarsa çıksın herkes bu karara saygı göstererek yeni döneme girilmiş olacak.
Herkes müsterih olsun, kim kazanırsa kazansın bu ülke yolunagüçlü adımlarla devam edecek.
Ülkemizi karanlığa ve kaosa sürüklemeye çalışanlar bir kez daha karanlık emellerine ulaşamayacak...
Ülkemiz hukukun egemen olduğu laik bir devlettir...
Hiç kimse hukuksuzluk yaparak ülke yönetiminde söz sahibi olamaz.
Herkes aklını başına alsın, seçim sonuçları ne olursa olsun saygı gösterilsin, halkın tercih ettiği kişiler işbaşına gelsin.
* * *
Kimi anketlere göre Kemal Kılıçdaroğlu açık ara önde iken diğerlerine göre Recep Tayyip Erdoğan yeniden kazanıyor. Asıl önemli olan son sözü söyleyecek seçmenin ne yönde karar vereceği.
Seçim sonucunu belirleyecek önemli etkenlerin enbaşında kuşkusuz dar gelirli kitlenin aleyhine olan ekonomik sistem ile can yakan hayat pahalılığı geliyor.
Gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerekse Maliye Bakanı Nurettin Nebati, enflasyonun düşüşe geçtiğini söylerken, çarşı-pazar ve marketlerdeki sık sık değişen fiyat etiketleri aynı şeyi söylemiyor.
Seçim meydanlarında liderlerin birbirlerine karşı söyledikleri sözler vatandaşın en büyük sorunu haline gelen aş, ekmek ve iş kavgasının önüne geçti.
Tüm bunlardan kim zararlı veya kim karlı çıkar bilemeyiz ama siyasette seviyenin giderek düştüğü acı bir gerçek.
* * *
10 gün önce idi.
Sevgili Osman Cemoğlu ile sohbet ederken, cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleriniişaretle, 'Baharla tüm doğa kış uykusundan uyanır, umutlar tazelenir. Seçimlerde de umutlarımız tazelenmeli' demişti…
Umutlarımızın tazelenme zamanı geldi. Bu zamana kadar siyasiler konuştu. Artık söz ve karar sırası seçmende. Tercih sırası seçmende…
Seçmene sandık başında büyük görev ve sorumluluk düşüyor...
Seçimlerde ülkemizin geleceğini seçmenlerin verecekleri karar belirleyecek. Yapacakları tercihler belirleyecek. Bu itibarla seçmenin vereceği oylar ülkemizin geleceğine yön verecek. Aylardır siyasi partilerin ülkemizin sorunlarını çözmek adına söylemlerini, projelerini seçmenler dinledi. Bütün bu vaatlerin dertlerine deva olup olmayacağı hususunda seçmenlerin nihayet karar verme zamanı geldi…
* * *
Halkın aş ve iş sorununa hangi partinin sunduğu öneriler daha ikna edici, daha inandırıcıydı?Yasakların, yoksulluğun, yolsuzlukların nedenleri hakkında hangi partiler ikna edici açıklamalarda bulundular?
Keza cumhurbaşkanı adayları arasında hangi aday sizlere dürüstlüğü, demokratlığı, haktan, hukuktan, adaletten yana olması yönünde daha güven verdi? Kimler 100 yıllık Cumhuriyete sahip çıktı? Kimler demokrasiye, özgürlüklere, insan haklarına sahip çıktı? Hayat pahalılığı ile yüksek kiralarla, işsizlikle mücadele kimler kapsamlı öneriler sundu?
Bütün bu ve benzeri sorulara seçmen oylarıyla 14 Mayıs'ta yani yarın yanıt verecek. Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçecek. Bu itibarla seçmenin sorumluluğu büyük. Üstlendiği görev önemli. Bu görevden kaçmak, sorumluluktan kaçmak söz konusu olamaz!Tüm seçmenler behemehaloylarını kullanmalı…
* * *
Seçimlerin ağırlıklı olarak Cumhur İttifakı partileri ile Millet İttifakı Partileri arasında geçeceği görülüyor. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ile TİP'ten oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı daoldukça iddialı…
Cumhurbaşkanı adaylarından Muharrem İnce, sürpriz bir açıklama ile adaylıktan çekildi. CumhurbaşkanlığıyarışınınErdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında geçeceği anlaşılıyor.
* * *
Demokrasi için sandık olmazsa olmaz elbette.
Hepimize düşen de bu görevi hakkıyla yapmak ve sandığa gitmektir.
Kararsız kalmak ve sandıktan kaçmak doğru değil. Türkiye'nin bu sıkıntılı günleri aşması istikrar, huzur ve kalkınma yolunda rotasınıbelirlemesi şart.
Siyasete ve siyasetçiye güvenin azaldığının, gelecek adına endişe duyulduğunun farkındayım…
Ama karamsarlık ve kaos bizim hedefimiz olmamalı…
Yarınlar için hep bir umut olduğunu bu umudun da bizim pazar günü yapacağımız vatandaşlık görevinden geçtiğini unutmayalım…
Herkes mutlaka sandığa gidip kendi vicdan muhasebesini yaparak oyunu kullanacak ve herkes susacak, son sözü sandık söyleyecek.
Şimdiden ne sonuç çıkarsa çıksın 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçim sonuçlarınınülkemiz, milletimizve ilimiz içinhayırlara vesile olmasını bütün kalbimle diliyorum...
* * *

HAMAMYOLU'NDA 'DEMOKRASİ' şöleni
Perşembe günü Odunpazarı'ndan Köprübaşına kadar yürüdüm. Hamamyolu Caddesine girer girmez yoğun müzik sesleri kulağıma gelmeye başladı.
Çarşı Camisine yaklaştığımda yaklaşık 1-2 metre aralığında kurulmuş siyasi partilerin stantlarıyla karşılaştım…
Hepsinin önünde 20-30 kadar partili kimisi ellerinde partilerinin bayraklarını sallıyor, kimisi broşür dağıtıyor kimisi ise gelip geçenleri çevirerek partilerinin seçim beyannamesi hakkında bilgilendiriyordu…
Adeta bir 'Demokrasi şöleni'yaşanıyordu…
45 yıldır gazetecilik yapıyorum. Sayısını hatırlamadığım kadar çok sayıda seçim geçirdim, ama böylesini ilk kez görüyorum...
Doğrusu çokta hoşuma gitti.
Her stantta farklı müzik çalıyor, farklı partilerin bayrakları sallanıyor…
Ama stantlarda duran partililer arasında en ufak bir itiş kakış görmedim…
Bu 'Demokrasi Şölenini' ve stantlardaki partililerin birbirlerine gösterdikleri saygıyı görmek için üç kez Hamamyolu caddesini turladım.
Bir an için kendimi demokrasiyi içselleştirmiş batı ülkelerindeki karnaval şenliklerini izler gibi hissettim...
Yanlış hatırlamıyorsam CHP standının hemen bitişiğinde MHP standı vardı. MHP'nin yanında ise Saadet Partisi'nin standı.
Zaman zaman stantlarda görevli özellikle kadınların bitişik stantlardaki partili kadınlarla sohbet ettiklerine, hatta ellerindeki simitleri paylaştıklarına şahit oldum.
Birbirlerini önceden tanıyıp tanımadıklarını bilmiyorum.
Belki aynı apartman, aynı sokak, aynı mahallekomşusu.
Farklı görüşlere sahip olsalar da seçimin kavga, döğüş ortamı değil siyasi partilerin 'seçim bayramı' olduğunun bilincine vardıklarını görmek beni son derece mutlu etti...
* * *
Bu tablo Türkiye'de yıllardır özleminiçektiğimiz tablo idi.
Her ne kadargenel başkanlar birbirlerine ağır eleştirilerde bulunsalar da tabanda bunun tam tersini gördüm.
* * *
Hamamyolunu ikinci kez turlarken CHP Milletvekili Utku Çakırözer, 4. Sıra milletvekili adayı Abdülkadir Adar ile Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile karşılaştık.
Sıcak Sular'daki ayakkabı tamircilerini, kahvehaneleri dolaştıktan sonra Hamamyolu'na girmişler.
Karşılaştıkları insanlarla tokalaştılar, tanımayanlara kendilerini tanıttılar.
Bir süre birlikte yürüdük.
Farklı siyasi partilerin stantlarının önlerinden geçerken partililere selam verdiler ve 'kolay gelsin'temennisinde bulundular...
Stantlardaki farklı siyasi partilerin görevlileri de Kazım Kurt, Abdülkadir Adar ve Utku Çakırözer'in'kolay gelsin' sözlerini, 'sizlere de' diyerek yanıtladılar...
* * *
Üçüncü turumda bu kez AK Parti 3. Sıra Milletvekili adayı Ali Demirel ile karşılaştım. O da Hamamyolu'ndaki esnafları dolaşıyordu.
Yanında eski Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı ile bir dönem Eskişehir Milletvekilliği yapan eski Maliye Bakanı merhum Kemal Unakıtan'ın danışmanlığını yapan, yaklaşık üç yıl Et Balık Kurumu Genel Müdür yardımcılığı görevinde de bulunan Seyitgazili Ethem Kalın da vardı.
Ayak üstü kısa bir süre sohbet ettik ve kendisini yaklaşık 20 yıldır tanıdığım Ali Demirel'e, pazar günü sandıkta gireceği demokrasi yarışında başarılar diledim.
* * *
Sonuç olarak Hamamyolu Caddesinde gördüğüm manzara beni çok mutlu etti.
İnşallah 2024 yılında yapılacak mahalli seçimde de benzer güzellikleri yaşarız.
* * *

fıkra:

Hamam Bahşişi
Hoca bir gün hamama gider. Hamamcılar onunla hiç ilgilenmez, eski bir peştamal, yırtık bir havlu verirler. Hoca sesini çıkarmaz. Hamamdan çıkarken uzatılan aynaya yüklüce bir bahşiş bırakır.
Bir hafta sonra aynı hamama geldiğinde, bu kez büyük ikramlar görür, fakat çıkarken aksine pek az bir bahşiş bırakır.
-'Efendi' der hamamcılar, 'gösterdiğimiz o kadar ilgiye, saygıya karşı bu kadarcık mı bahşiş verilir?'.
- 'Bugün verdiğim, geçen haftanın bahşişiydi' der Hoca, 'geçen hafta verdiğim de bugünkü hizmetinizin karşılığıydı. Böylece ödeştik!'.
* * *