Son günlerde Türkiye gündemini sarsan yeni doğan bebek cinayetleri, toplumda infial yarattı. Hunharca katledilen masum bebekler için tüm ülke ayağa kalktı…
Gündeme gelen 12 bebek cinayeti, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Belirtilen olayın ardından, bu cinayetlerin arkasındaki düzenek ve sorumlular hakkında tartışmalar hız kazanırken, sağlık kuruluşlarına yönelik iddialar da dikkat çekmeye başladı…
Soruşturma sürecinde, 12 bebek ölümünün, sağlık hizmeti sunan 19 hastanenin yoğun bakımlarını çetelere kiraladı iddiaları etrafında şekillendiği bildirildi. Eğer bu iddialar doğrulanırsa, söz konusu hastanelerin kapatılması ve sorumlularının tutuklanması gündeme gelecek. Ayrıca, bu hastanelerin sahiplerinin mal varlıklarına da el konulması gerektiği vurgulanıyor…
Olayın duyulmasıyla birlikte sosyal medyada ve çeşitli platformlarda kamuoyunun tepkisi yoğunlaşırken, birçok kişi durumun üstünün kapatılmaması gerektiğini savunuyor…
Gelişen olaylar neticesinde, hem sağlık sistemi hem de adalet mekanizması için kritik bir dönemeçten geçildiği düşünülüyor. Yaşananların ardından halk, bu konunun üzerine gidilmesini ve sorumluların adalet önüne çıkarılmasını bekliyor...
“Bu skandal bir hükümeti
kolayca iktidardan düşürür”
Kendisi de Kadın Doğum Uzmanı olan Devlet Doğum Evi Hastanesi eski Başhekimi İYİ Parti’nin eski Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu, yenidoğan bebek cinayetlerinin sorumlularının istifa etmesi gerektiğini söyledi…
Konunun, yaptığı uygulamalarla en büyük sorumlusunun hükümet olduğunu ifade eden Kabukçuoğlu, “Bu skandal bir hükümeti kolayca iktidardan düşürür. Sayın Sağlık Bakanı bizzat siyasi sorumlusudur” diyerek en alt kademedeki personel ve hastanelerde verilen en küçük hizmet neyse onun vatandaşa karşı kefilinin Sağlık Bakanı olduğuna da dikkat çekti…
Kabukçuoğlu, “Kömür ocağı yangınında, kömür ocağını su basmasında, İliç maden faciasında, sel basmalarında, imar aflarında, öğrencilerin sabah okula aç gelmelerinde, trenini raydan çıkmasında, trenlerin çarpışmasında, ilgili bakanlar pişkinlikle işlerine devam ettiler. Hatanı kabul edeceksin. Bu mantık yerleşmediği sürece, en tepedeki amir hatayı iliklerinde hissetmedikçe, bu aksaklıklar maalesef devam eder gider ve bizler üzülüp dururuz, zaten yıllarca da başka bir şey yapmıyoruz” diyerek bakanların sorumluk almamalarını da eleştirdi…
“Bebeklerin canları bir
böcek kadar önemsenmemiş”
Çetenin yaptıklarının ahlaksızlığın zirvesi olduğunu söyleyen Kabukçuoğlu, “Ülkemizde maalesef hepimizi derinden üzen bir sağlık skandalı ile çalkalanıyor. Bebeklerin canlarının bir böcek kadar önemsenmediği tapeleri okuyoruz. Öyle ki konunun faillerinin telefon konuşma tapelerinde ‘sen hastayı akşama kadar yaşat, alacağımız para ile eğleniriz’ tarzında insanı ürperten insanlıktan yoksun konuşmaları okuyoruz” diyerek herkesin vicdan muhasebesi yapmak zorunda olduğunu da ifade ederek şöyle devam etti:
“Herkes vicdan muhasebesi yapmak zorunda”
“Yenidoğan bebek cinayetlerinde 14 özel hastanede 47 şüpheliden 22’si tutuklanıyor. SGK’nın zararının milyarlarca lira olduğu tahmin ediliyor. Kaybedilen canlarımızın sayısı ya bilinmiyor ya da dehşetten ağızlarına alamıyorlar. Sektörden gelen birisi olarak söylüyorum, bahsettiğim sistem benim için ütopik. Mutlaka bir kademede patlak verir, bu kadar düzgün çalışamaz. Yolsuzluğa ilgililerin sessiz/ilgisiz kalmaları muhtemeldir. Öylesine azgın bir çeteyle karşı karşıyayız ki insan hayatından böcek hayatı gibi bahsediliyor, ilin adalet yetkilisini telefonla, makamında tehdit etme küstahlığını gösteriyorlar. Bu kadar organize, bu kadar azgın çeteden yetkililer geç haberdar olduklarını söyleyeceklerse, ilin valisinden, hizmetlisine herkes vicdan muhasebesi yapmak zorunda kalır...”
“Ruhsatı İptal Edilen Hastaneler Kamulaştırılmalı”
Genç Sağlık Sendikası Eskişehir İl Başkanı Tunahan Çelik ise, Türkiye'nin gündeminde büyük yankı uyandıran ve "Yenidoğan Çetesi" olarak adlandırılan skandala tepkisiz kalmadı…
Çelik, “Bu insanlıktan nasibini almamış haysiyetsiz bebek katilleri toplum nezdinde vicdanen en ağır şekilde cezalandırılmış, yüce yargı önünde de hak ettikleri cezayı alacaklardır” diyerek sürecin adli boyutunun da önemine vurgu yaptı ve ruhsatları iptal edilen hastanelerin kamulaştırılmasını, bu hastanelerin halkın hizmetinde olmasını önerdi. Bu adımın sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğine ve hastane ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlayacağını da ifade etti.
“15 yılda özel hastanelerin
sayısı yüzde 10 arttı”
Tunahan Çelik, yalnızca bu olayı değil, Türkiye’de sağlık sistemindeki daha geniş yapısal sorunları da ele alarak, bilhassa özel hastanelere yönelik denetimsizliğin ve sağlık hizmetlerinin ticarileşmesinin sağlık sektörünü ciddi şekilde etkilediğini belirtti. Son 15 yılda özel hastanelerin sayısındaki %100’den fazla artışa dikkat çeken Çelik, vatandaşların özellikle özel hastanelerde karşılaştıkları ek ücret talepleri konusunda büyük zorluklar yaşadığını ifade etti…
"Sağlık sistemimizin bir günde bu duruma gelmediği aşikardır" diyen Çelik, bu süreçte Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na büyük bir sorumluluk düştüğünü belirtti. Çelik ayrıca, önceki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, bebek ölümlerinin gerçekleştiği dönemde bakanlık görevinde bulunduğunu hatırlatarak, Koca’dan bu skandalla ilgili bir açıklama beklediklerini vurguladı…
* * *
Skandal büyüyor…
Ölen bebeklerin tam sayısı bilinmiyor…
Olayın patlak vermesiyle adı geçen hastanelerin yenidoğan servislerinde bebekleri ölen aileler Cumhuriyet Savcılıklarına dilekçeler vererek, hayatını kaybetmiş çocuklarının da aynı akıbete uğramış olduğundan şüphelendikleri, çocuklarına otopsi yapılmasını istiyorlar…
Yenidoğan Çetesi ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyorum…
Bakalım iktidar bununla ilgili başka nasıl adım veya adımlar atacak?
* * *