Futbol dünyada en çok izlenen ve en popüler spor dallarının başında geliyor. Peşinden milyonlarca kitleyi koşturan bu spor dalından beklentilerimiz bir sporsever olarak nedir?
Göze hoş gelen futbol oynansın, eğlenelim.Kıran kırana mücadele olsun ama içinde dostluk, kardeşlikte olsun. Bol gol olsun ama, bizim takım bir tane fazla atsın, sonunda da biz galip gelelim isteriz.
Bizler işin keyif kısmındayız. Ama bu işi meslek olarak yapanlar,para kazananlar bu spora daha farklı açıdan bakmak zorundadır. Elbette her oyuncu ve teknik adam güzel şeyler izlettirme gayretinde olduğundan şüphem yoktur.
Teknolojinin ve bilimin geliştiği dünyamızda artık futbola da bilim ve teknoloji gireli uzun yıllar oldu. Antrenman programları,beslenme programları, fizik kondisyon geliştirme ve güçlendirme programları artık bilimsel veriler üzerinden yapılıyor.
Bunlar işin uzmanlık kısmı çok detaya girmek bizim haddimize düşmez ama ben spor yorumcusu olarak bir bilim dalı olan İstatistiksel verilerden yararlanmak zorundayım. Para kazanan herkesin üzerinde mutlakaüzerinde çalışması gereken bir bilim dalıdır.
Ligler başlamadan yaklaşık 45 gün önce girilen kamplar, günde çift, hatta üç idmanın yapıldığı, bir maç için kilometrelerce yolların gidildiği bu futbol oyununda, bu işten para kazanan teknik direktörler ve futbolcular acaba golün nasıl atıldığını biliyorlar mı?İki direğin arasına isabet eden topun, iki direği birleştiren çizginin tamamını geçmişse gol olarak değerlendiriliyor. Bizim cevabımız bu değil. Bizim anlatmak istediğimiz o top çizgiden nasıl geçiyor. İşte bu sorunun cevabını arıyoruz.
Futbolu çok bildiğimiz için değil, sadece bir bilimsel araştırmanın verilerini aktarıyoruz, paylaşıyoruz. Daha önce Eskişehirspor'da teknik direktörlük yapmış birkaç teknik adama bu istatistiklerden bahsettim. Şimdi herkesle paylaşıyorum ki bundan sonra golün oluşumundaki bakış açınız mutlaka değişecek ve bundan sonra farklı bir gözle izleyeceksiniz.Biliminde futbola katkısını eminim ki sizlerde göreceksiniz.
Bu açıklamalardan sonra gelin hep birlikteİstatistiksel verilere bir bakalım.
1-) Dünyada bütün ülkelerinliglerinde atılan gollerin %93'ü, pozisyonun oluştuğu ilk 7 saniye içerisinde atılan gollerden oluşuyor.
Açıklaması: Kendi sahanda veya rakip sahada çevirdiğin topların hiçbir önemi yok! Yana ve geriye oynadığın toplar seni gol pozisyonuna sokmuyor. Attığın çalımlar seni ilah yapmıyor, kahraman olmuyorsun. Hücuma çıkarken kaptırdığınız topların 7 saniye içerisinde kalenizde gol olabileceğini iyi düşünün. Bir başka deyişle rakipten kaptığınız topu 7 saniye içerisinde öyle kullanmalısınız ki takımınıza gol kazandırın. O nedenle kaptığınız topların çok ama çok kıymetli olduğunu unutmayın.Kısacası gol atmak için önce hıza ve çabuk düşünmeye ihtiyacınız var.
2-) Dünyada atılan gollerin % 3'ü duran toptan atılan gollerden oluşuyor.
Açıklaması: Kullandığınız kornerler veya serbest vuruştan yaptığınız 100 ortadan ancak 3 tanesi gol oluyor demektir.(Almanların bu istatistiği % 4 olduğu için,duran toplarda her ülkeye üstünlükleri var.)
3-) Dünyada atılan gollerin % 4'ü ise frikik, penaltı ve kendi kalelerine atılan gollerden oluşuyor.
Açıklaması:Kişisel beceriden ve kişisel hatadan kaynaklanan goller.
Şimdi bu istatistiksel verilerden yola çıkarsak, siz teknik direktör olsanız hangi verilere göre futbolunuzu şekillendirir veya hangi verilere göre, oyun şablonu kurmaya çalışırsınız?% 93'e mi, yoksa % 7'ye mi hedef alırsınız.
Çalışmalarınızda bunu ezberinize almaya çalışırsanız, bu sizin de oyun karakteriniz olarak oturur.İşin mantığını çözmek için sadece araştırın, okuyun, izleyin. Sonra buna yönelik çalışın. Yapamıyorsanız okuyanların, araştıranların bilgisine değer verin. Büyük hedef koyarak bu işe mesleki olarak bakıyorsanız, size en büyük ışığı bilimsel veriler verecektir.İşte bu nedenle Türk futbolu yıllardır yerinde saymıyor, artık geriye doğru gidiyor. Hala Mili takımımızın bir oyun karakteri yok. Teknik direktör yardımcıları dahi İstanbul takımlarının kalbi kırılmasın diye seçiliyor. Oyuncu seçiminde adil davranılmıyor. Araştırmıyoruz, bilime önem vermiyoruz, eğitmiyoruz ondan sonra mucize bekliyoruz.
İkinci yarıya başlarken başta Eskişehirspor olmak üzere,tüm amatör ve profesyonel takımlarımıza, oyuncularımıza, teknik direktörlerimize, yönetimlerimize ve taraftarımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.