Sevgili okurlar;
İslam dinine göre Müslümanların sahip oldukları malların kırkta birini senede bir defa Allah tealanın emri olarak fakirlere vermesi, İslamın beş temel esasından biridir. Yani zenginlerin malında fakirlerin hakkı vardır, fakirlerin hakkı olan zekatın kime, nasıl verilmesi konusunda.
Birazcık açıklamalı olarak sizlerle paylaşalım. İslamı ölçülerle zengin sayılan bir Müslüman zekat veya fitre verirken şu hususlara dikkat etmesi gerekir. Fitre hemen hemen her Müslümanın vermesi gereken ve vacip olan mali bir ibadettir. Bu yıl belirlenen nisaba göre bir kişi için bedel 16 TL'dir.
Kendileri için ve buluğ çağına gelmemiş fakir çocuklarının evde hizmetli olarak çalışanın, fıtır sadakalarını vermekle mükelleftir. Bir kimsenin fitresinin fıtır bölünerek birkaç fakire verilmesi doğru değildir. Bir kişinin fitresi bir kişiye verilir. Aynı kişiye başkaları da fitre verebilir.
Bir fakirin sabah akşam doyurulmasıyla sadaka ödenmiş olmaz. İslamda esas temel(temlik)dir. Yani bizzat fakirin mülkiyetine veya velisinin eline geçmesi gerekir. Aksi halde ödenmiş sayılmaz. Cami kumbarasına para atarak, zekat ve fitre ödenmez. O sadaka yerine geçer yine şahıs borçlu kalır.
Geçtiğimiz yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı 'memur zekat verebilir' diye bir fetva vermişti. Ama bugün devletin memurları zannımca yeterli miktara sahiptler. Hatta onların zekat değil de fitre vermeleri vaciptir. Şayet bunlar alılarsa dinen bu da haramdır.
Geçtiğimiz yıllarda cemaatin bir kişi devlet memuruna fitre ve zekat vermişti. Halbuki bu memur efendinin eşi de memurdu. Ve kendisi lojmanda oturuyordu. Bu şahıs (zekatını veren) bana gelip ben zekat ve fitremi falanca şahsa verdim ama kalbim mutmain olmadı, bunu diyanete soralım demişti. Ben de onun yanında Diyanet Fetva'yı aradım. Kendi ve eşi memur olan bir kişinin zekat veya fitre aması doğru olmazdı diye fetva vermişti.
Bu nedenle fitre ve zekat verirken cami dernekleri gibi dernek ve kuruluşlardan ziyade memurlardan ziyade fakirleri bularak bizzat elleriyle ona vermeleri daha sevap olur.
Zekatın ve fitrenin en iyi tarafıkazancının kırkda birini verirken insanların memnuniyerini ve dualarını bizzat işiterek, o anı yaşabilmektir.
Ticaret için elde bulundurulan toprak mahsullerinden giyim kuşam ve benzerlerinden ev eşyalarından kullanılan herhangi bir şeyden yenilip içilen tedavi için kullanılan ilaçlardan at, araba ve benzeri taşıtların zekatı olmaz. Getirdikleri kazançtan zekat verilir.
Halı, kilim, mobilyaa, beyaz eşya gibi evin ihtayacı olan ev eşyalarından da zekat alınmaz. Bağ, bahçe, arsa, arazi, ev, dükkan, daire gibi satılıp alınan şeylerin üzerinden bir yıl geçmemişse zekat alınmaz. Kazançlarının üzerinden bir yıl geçmişse zekatı verilir.
Kamyon, taksi, motor gibi taşıtların getirdiği, kazandırdığı ve kira paraları zekata tabidir.
Makine, tezgah, takım ve iş aletleri gibi mallardan zekat lazım gelmez. Getirdiği paranın üzerinden bir yıl geçmişse zekat verilir.
Zekat ve fitre fakirin hakkıdır. Müslüman olan fakir akraba ve komşu tercih edilmelidir. Zekat ve fitreden esas olan temliktir, yani zekat ve firenin mutlaka fakirin eline geçmesi gerekir.
Zekatı veren az olsa da fitreyi her Müslüman mutlaka vermeye gayet etmelidir.