Sadece 7 gün önce evinde Kaynaşlı’yı son anlarda çok zorlansa da mağlup etmiş, tribünleriyle yine ülkede ses getirmiş, maç sonu onlarca çocukla saha içinde coşkuyla galibiyeti kutlamış, şampiyonluk parolası etrafında kenetlenmiş, yeniden havaya girmiş bir takım vardı…

Bugün bakıyorsun her şey darmadağın!

Bu kadar keskin bir psikolojik geçiş fazlasıyla yıkıcı. Son yılların da bir özeti gibi…

Tam olacak derken, yaşanan o hayal kırıklığı!

Aslında 7 maç 21 puan var ortada ve Polatlı Eskişehir’e gelecek.

Ancak bakıyorum ne kimsede bir hava kalmış, ne de şampiyonluğa olan inanç…

***

Saha içine dönelim. Evinde son 7 maçın 5’ini kazanmış, 2’sinde berabere kalmış bir Gölbaşı. Problemli bir ilk devreydi Es Es adına. Orta saha rakipteydi. Daha çok tehlike yaratan onlardı. Eskişehirspor savunma arkasına uzun denediği toplarla pozisyon aradı ancak istediğini elde edemedi. Hakan Aydemir’in merkez forvet olmadığı gerçeği bana göre bir kez daha ortaya çıktı. Kanat özellikli Hakan’ı en uçta kullanamayan takım, her iki kanatta da istediği aksiyonları yakalayamayınca tutuk bir görüntü çizdi. 25 dakika kaleye şut yoktu… 0-0 biten kötü bir ilk devreye rağmen ikinci devreye iyi başlayan Es Es, sadece 5-10 dakikalık baskılı oyunla golü buldu. Açık futbol oynayan rakip karşısında öne geçmek çok önemliydi. Ama gel gelelim 1-0 üstünlük oyununu oynayamayan bir Eskişehirspor izledik. Son yarım saatte lig lideri, BAL’da kalma yarışı veren takıma karşı 1-0’ı hatta daha vahimi 1-1’i bile koruyamadı…

***

Skor 1-1’e geldikten sonra dakika 77’de hakemin Es Es lehine net penaltıyı vermediği gerçeği var. Bunu yadsıyamayız ama buna takılı da kalmamalıyız. Şampiyonluğa oynayan bir takım dalgalı grafik çizer, güçlü bir oyun kurgusuna sahip olmazsa bazı şeyler kaçınılmaz olur. Her şeyi hesaba katacaksın. Zemini, hakemi, vakit harcamayı seven rakipleri…

***

Herkesin bas bas bağırdığı o konu bugün büyük bir patlat verdi. ‘Takım şampiyon gibi oynamıyor’. Son 3 maça bakıyoruz. Sincan, Kaynaşlı ve Gölbaşı. Eskişehirspor bu periyotta bize 3 bambaşka takım izletti. Bu anormal bir durum. Şampiyon olacak bir takım profili değil ne yazık ki… Bir takımın hiç mi standardı olmaz? Güçlü bir yanını bir maçın büyük bir bölümüne yansıtamaz mı? Mesela öne geçince pas oyununa dönemez mi, risk alacak rakibine karşı kurgusal değişiklikleri veya hamlelerini doğru yapamaz mı? Burada iş teknik kadroda bitiyor... Stoper Cihan Çimen’in sakatlanıp çıkması arka tarafta dengeyi bozdu evet ama ne olursa olsun Eskişehirspor’un 1-0 öne geçip 3-1 kaybetmesini kabullenemiyorum.

***

Bulunduğumuz lig amatör. Küçümsemiyorum ama bu kadar transfere rağmen, bu kadar camia büyüklüğüne rağmen burada bile şampiyon olabilmek için ömürlerden ömür gidiyor. Şu an 3 puan farkla lider Polatlı Belediyespor. Polatlı’nın 2 maç sonra (Kırşehir, Alaplı) Eskişehir’e geleceği bir fikstürde ‘Şampiyonluk gitti’ diyemeyiz belki ama umutlarımız fazlasıyla sarsıldı. 7’de 7 yapmanın bile belki de yetmeyeceği bir hal aldı yarış. Rüzgarı arkasına alan Polatlı’nın sürpriz puan kayıplarını bekleyeceğiz. Tabi bizimkiler kendi maçlarını kazanırsa…

***

Bir yönetim kurulu için en büyük sınav kriz dönemleridir. Özellikle hedefe giderken bu süreçleri nasıl yönettiği önemlidir. Bazen bir yanlış yapılan doğruları da ekarte edebilir. Barış Memiş ile Gölbaşı maçı öncesi yollar ayrıldı. Belli ki problemli bir ayrılık oldu. İçerde neler olduğunu kestirmek güç, o haklı, bu haksız demiyorum ama bu kriz takım-teknik heyet ve yönetimin ayrılık yaşanmadan kendi içinde çözmesi gereken, çözebileceği bir krizdi… Bence burayı benimsemiş, yetenekli, her an skora katkı yapabilecek bir isim gönderilmemeliydi. Herkesin en ufak katkısına ihtiyaç var çünkü.

***

TFF 1. Lig’de şampiyonluğa oynadığımız 2016-17 sezonu geldi aklıma. Erkan Zengin ile Mustafa Denizli arasında problem yaşanmış hatta Kaptan Erkan, “Denizli varsa ben yokum” gibilerinden demeçler vermişti. Birkaç gün süren kriz çözüldü. Öfkeler dindi, hararet düştü, taraflar birbirini anladı ve ne Denizli gitti ne Kaptan Erkan… Nitekim o takım Play-Off finaline kadar yürüdü.

***

Eskişehirspor-Polatlı maçı ligin finali olur diye düşünüyorduk ama iş değişti. 2 hafta sonraki Alaplı deplasmanı ya tamam ya devam maçı olacak. Toparlayacak olursak Eskişehirspor’da bugün itibariyle sancılı bir süreç başladı. Haftalardır takım liderdi ve ilk kez o koltuktan indi. Bastırılan duyguların artık dizginlenemediği bir gün. Umut, inanç, hayal kırıklığı ve öfke noktalarında sarsılan o duygular…