Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü'ydü. Görevde olan, görevden ayrılan, emekli olan, emekli olup çalışmaya devam eden öğretmenler ve tüm eğitim emekçileri kutlama mesajları aldılar.
Öğrencileri, velileri, meslektaşları, yakınları, dost ve arkadaşları tarafından iyi dileklerle anıldılar. Bu dilek ve kutlamalar tabiki onurlandırdı, sevindirdi, mutlu etti. İyi ki öğretmen olmuşum dedirtti. Öğretmen olmayan birçok kişiyi de keşke ben de öğretmen olsaydım diye özendirdi. Tüm öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin gününü bir kez de bu köşeden ben kutluyorum.
Hepimizin öğrenim hayatında iz bırakan öğretmenler olmuştur. Öğretmenlerin bıraktığı izler öğrencilerinin kişiliğinin gelişmesinde, aile, iş ve meslek yaşamında, toplumsal ve sosyal ilişkilerinde yol haritası olmuştur, olmaya da devam edecektir. Benim öğretmenlerim de hayatımın birçok alanında yolumu aydınlatmış, olumlu kararlar almamda etkilemiş ve kişiliğimin gelişmesinde model olmuştur. Birçoğunun ismini hala hatırlıyorum. Hepsine sonsuz saygı ve sevgilerimi sunarak öğretmenler gününü kutluyorum.
Öğretmenler günü kutlamaları gelmeye başlayınca ben de öğretmenliğimin ilk yıllarına doğru bir yolculuk yaptım. 1979 yılının 26 Ekiminde henüz daha 20 yaşındayken Sivas'ın bir köyüne sınıf öğretmeni olarak atanmıştım. Şu an hatırlıyorum da hem heyecan, hem kaygı, hem ürkeklik hem de sanki biraz da korku vardı Sivas'a doğru yolculuğum başladığında. Çünkü 12 Eylül 1980 öncesinin tam arifesindeydik. Vatanın, milletin, toplumun geleceğinde kendimizi sorumlu gördüğümüz ve sorumluluk aldığımız yıllardı 20 yaşında olsak da.
Sivas'ta bir köy ilkokulunda 4 yıl öğretmenlik yaptım. Hem öğretmenlik yapmanın, hem de öğretmenliği öğrenmenin zevkini birlikte yaşadım. Hep en iyisini, en güzelini ve ideal olanı yapmaya çalıştım. Tabi zaman zaman ne yapacağımı şaşırdığım, bilemediğim anlar oldu.
Öğretmenliğimin ilk günlerinde ikinci sınıfta öğrencim ve sınıf başkanı Tuğçe tahtaya büyük harflerle KONUŞANLAR yazıp altına sınıftaki bazı arkadaşlarının adını yazmıştı. 'Öğretmenim bunlar konuşanlar' dedi. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Konuşanlara bir şey söylesem konuşmak kötü bir şey değildi. Okulda öğrenmemiş olsak bile aldığımız gençlik kültürü konuşmanın erdemlilik olduğunu öğretmişti. Hatta o yıllarda 'Susma, sustukça sıra sana gelecek' çok sık kullandığımız sloganlarımızdan biriydi. Konuşanlara bir şey söylemesem sınıf başkanı olarak Tuğçe'nin karizması çizilecek, itibarı zedelenecekti. Ne yapacağımı bilemedim. O günkü öğretmenlik becerimle sessiz ve görmezden gelerek geçiştirdim.
Öğretmenliğimde daha birinci yılı doldurmadan 12 Eylül 1980 darbesiyle karşılaştık. Her dönemde olduğu gibi darbenin bütün zorluklarını ve eziyetini öğretmenler çekti. Öğretmenliğin ve gençliğin ilk yıllarında bir de 12 Eylül'ün tedirginliğini, sıkıntılarını, eziyetini ve baskılarını yaşadık.
Dört yıl Sivas, dört yıl Bingöl, 2 yıl Isparta ve 4 yıl Ankara'da öğretmenlik yaptım. Her birinde çok güzel anılarım, sıkıntılarım, zorluklarım ve güzelliklerim oldu. Öğretmenliğin güzelliğini, onurunu, erdemini yaşarken aynı zamanda ülkemi tanıma fırsatı buldum.
25 yıl süren meslek hayatımın son 10 yılını Eskişehir'de geçirdim. Bugün öğretmenler günümü kutlayanların büyük çoğunluğu Eskişehir'deki çalışma arkadaşlarım ve dostlarım. Hepsini bir kez daha saygıyla, sevgiyle ve özlemle anıyorum, sizleri tanıma fırsatı ve ayrıcalığı taşıdığım için ne mutlu bana.
25 yıllık meslek hayatımda öğretmenlik, okul yöneticiliği ve Eskişehir'de İlköğretim Müfettişliği ve Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı yaptım. Mesleğin her kademesi de çok güzel, çok onurlu ve çok verimli geçti benim için. Tabi Eskişehir'de çalışmanın da farklı bir güzelliği oldu. Kendimi geliştirme ve eğitime daha büyük katı yapma konusunda Eskişehir beni zirveye taşıdı. Eskişehir'i hep gururla ve özlemle anıyorum. Söylendiğine gör Kalabak Suyu Eskişehir'i sevme, Eskişehir'e bağlı ve bağımlı olma konusunda ilaç etkisi yapıyormuş.
Ne şanslıyım ki meslek hayatımda ve sonrasında hep iz bırakan öğretmenlerle karşılaştım. Öğretmen arkadaşlarımın iz bırakma konusundaki çabalarını destekledim ve desteklemeye devam ediyorum. 25 Yıllık meslek hayatımda iz bırakabildiysem ne mutlu bana da.
Görevi başında olan ve göreve başlayacak olanların da iz bırakan öğretmenler olması dileğiyle ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.