Meserret İnel İlkokulu 1. Sınıfında öğrencisi bulunan veliler hem telefonla hem de elektronik posta ile bana ulaşarak, Okul Müdürü Necdet Gözal'ın imza attığı skandal bir olayla ilgili şikayetlerini dile getirdi.
3. SINIF ÖĞRENCİSİNİ
1. SINIFA GÖNDERDİ
Bana elektronik posta ile gönderdikleri mektupta şu görüşlerini dile getirdiler; 'Sayın Ayhan AYDINER, sizlerin eğitimin sorunları ile yakından ilgilendiğinizi biliyorum. Bu duyarlılığınız ve kimsenin konuşmaya bile cesaret edemediği konulara gazetenizde yer verdiğiniz için biz veliler olarak sizlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyoruz. Bizim Meserret İnel İlkokulu 1. sınıfa giden bir çocuğumuz var. Geçtiğimiz günlerde sınıfımıza H.N.İ isimli bir kız öğrencinin nakil geldiğini öğrendik. Bir velimizin çocuğu bir gün eve geldiğinde H.N.İ. ile arasında geçen konuşmayı anne ve babasıyla paylaşmış. H.N.İ. çocuğa, aslında kendisinin 3.sınıfa gittiğini, okuyamadığı için müdürün onu 1. sınıfa gönderdiğini söylemiş. Bu olaydan olumsuz etkilenen çocuk, annesine, kendisinin de okuyamadığı takdirde başka sınıflara alınacağı korkusundan söz etmiş. Annesi de bu olayda bir yanlış anlamanın olabileceğini, müdürün öyle bir yetkisinin ve düşüncesinin olamayacağını, 3. sınıfa giden bir öğrencinin 1. sınıfa alınmasının mümkün olamayacağını ona anlatmaya çalışmış. Ertesi gün okula gittiğinde çocuğunun söylediklerinin tamamının doğru olduğunu öğrenmiş. Daha sonra sınıftaki tüm veliler olarak bu skandal olaydan haberdar olduk.
GAYRİ RESMİ
YOLLA YAPMIŞ
Meserret İnel İlkokulu 3. sınıfına giden H.N.İ. isimli öğrenci sınıfta derslerle ilgili sorunlar yaşamış ve sınıfın gerisinde kalmış. Velisinin okul müdürü Necdet Gözal'la yaptığı görüşme sonucunda Necdet Bey dahiyane bir fikirle, geçici bir süreyle öğrenciyi sınıfından alarak bizim sınıfımıza (1. sınıfa) yerleştirmiş. Tabii ki gayri resmi bir yolla... Necdet Bey 'Burada biraz dursun bakalım, okumayı yazmayı bunların yanında(1.sınıfların yanında) öğrensin, ben onu yine 3. sınıfa gönderirim' demiş. Onca yıllık bir müdür nasıl olur da bir öğrenciye sadece ders başarısı yönünden bir kaygıyla yaklaşabilir. Bu öğrencinin psikolojik dünyasını neden düşünmez. Hadi H.N.İ.'yi 3'ten 1'inci sınıfa alarak cezalandırırken düşünmedin. 1. sınıfta okuyan çocukların ne günahı vardı? Hepsi bu durumun farkındadır ve bu olaydan olumsuz etkilenmiştir. Ayhan Bey sizden ricamız bu olayın gündeme getirilmesi ve bu yanlış uygulamadan vazgeçilmesini sağlamaktır. Hem kendi çocuklarımızın hem de H.N.İ. nin psikolojisinin düşünülmesi gerektiğini söylemek istiyoruz. Böyle bir uygulamanın okul yasalarında olmadığı halde, müdürün bir öğrencinin sınıfını 3'ten 1'e değiştirme yetkisi var mıdır? Onu da açıkçası bilmiyoruz. Bu konu ile ilgilenirseniz bizlere en çok da H.N.İ'ye çok büyük iyilik yapmış olacaksınız. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.'
ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİ
DÜŞÜNÜLDÜ MÜ?
Velilerimizin gönderdiği mektuptan anlaşıldığı üzere Necdet Gözal kendine has üslubuyla bir olayı daha çözmüş. Meserret İnel İlkokulu'na geldiği günden beri yaptığı icraatlar nedeniyle tepki toplayan Sayın Gözal'a soruyorum; Sınıfı değiştirilen H.N.İ'ye bu olay nasıl anlatılmıştır? Çocuğun psikolojik dünyası göz önünde bulundurulmuş mudur? H.N.İ. ve velisi bu olay nedeniyle incitilmiş olmuyor mu? Bu uygulama yapılırken uzman görüşü alınmış mıdır? H.N.İ'nin 3. sınıftaki arkadaşları bu olayla ilgili ne düşünmektedir? H.N.İ'nin geçici olarak verildiği söylenen 1.sınıftaki diğer öğrenciler bu olayla ilgili ne düşünmektedir? Böyle bir uygulamanın pedagojik açıdan bir karşılığı var mıdır? Bütün bu sorularım yanıt beklerken, Eğitim Bir-Sen eski Şube Başkanı İsmail Altınkaynak'ın kontenjanından bol kepçeden puanlar sayesinde okula müdür olan Necdet Gözal bakalım bundan sonra da başka hangi skandal uygulamalara imza atacak? Hep beraber izleyip göreceğiz… Tatbiki İl Milli Eğitim Müdürlüğündeki sorumlular bu gidişe bir dur demezse..!
*
NOSTALJİ
36 YIL ÖNCE ESKİŞEHİRLİ DIŞİŞLERİ BAKANI ÖKÇÜN
Yıl 1978. 36 yıl önce. Yer CHP Eskişehir İl binası. CHP Eskişehir Milletvekili ve Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Gündüz Ökçün, parti binasında efsane Merkez İlçe Başkanı Sami Yaylalı, İl Başkanı Avukat Aydın Güngör ve parti yönetici Azmi Kerman ile birlikte. O yıllarda CHP Eskişehir parti binası vilayetin karşısındaki beş katlı Yusuf Cemal İşhanı'nın beşinci katıydı.
HUKUK PROFESÖRÜ
1936 yılında Eskişehir'de doğan Ökçün, 1977-1980 yılları arasında CHP Eskişehir Milletvekilliği yaptı. Hukuk Profesörü olan Ökçün 1977-79 yılları arasında kısa aralıklarla Dışişleri Bakanlığı görevini de üstlendi. Ökçün, henüz milletvekili olmadan önce de Türkiye'yi Cenevre Konferansı (8 Ağustos 1974) gibi önemli uluslararası toplantılarda temsil etti. Ökçün henüz 50 yaşındayken 26 Kasım 1986'da evinde geçirdiği kalp krizine yenik düştü. Merhum Bülent Ecevit, 'Prof. Dr. Gündüz Ökçün'ü çok verimli olabileceği bir çağda kaybetmekten derin acı duydum. Dışişleri Bakanlığı sırasında devletimiz kendisinden yalnız değerli bir devlet adamı değil, bir bilim adamı, uzman olarak da çok yararlanmıştır. Prof. Dr. Gündüz Ökçün'ün gerek bilim alanındaki çalışmaları gerek siyaset alanındaki üstün hizmetleri her zaman takdir ile anılacak değerdedir' diyerek taziyelerini dile getirmişti.
PARTİ BİNASINI
O AÇARDI
CHP'nin Eskişehir tarihinde önemli bir ismi olan Sami Yaylalı 1970-1980 arasında CHP Eskişehir Örgütü'ne damgasını vurmuş büyük siyasetçiydi. Her zaman giydiği beyaz pardösüsüyle sabah parti binasını açar. Akşam 19.00'da kapatırdı. Seçim gezileri dışında hep parti binasında çalışırdı. CHP'de milletvekili adaylarını, belediye başkan adaylarını, yönetim kademelerini belirlenmesinde baş rolü oynardır. Otoriter tavrı, ilkeli duruşu ile partililerin saygı duyduğu bir isimdi. 1980'li yılların ortasında vefat etti.
EN GENÇ İL BAŞKANI
Uzun yıllar CHP'de siyaset yapan Aydın Güngör, 1978 yılında Türkiye genelinde CHP'nin en genç il başkanıydı. 1992-1998 yılları arasında Eskişehir Baro Başkanlığı da yaptı. Güngör, çizgisinden hiç sapmadan yıllardır CHP'de siyaset yapmaya devam ediyor.
YILMADAN
SÜRDÜRÜYOR
36 yıl öncesinin genç CHP'lisi Azmi Kerman yıllardır Eskişehir demokratik kitle örgütlerinde ve CHP'de demokrasi mücadelesini yılmadan sürdürüyor. Aynı zamanda ADD Eskişehir Şube Başkanlığı da yapan Azmi Kerman, Eskişehir Sol Siyasetinin önemli bir figürü olarak Çağdaş Cumhuriyet'e karşı yapılan saldırılara cesurca göğüs germesi nedeniyle takdir topluyor.
*
foto şaka
AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü: Ertuğrul Bey, dün partimize oy vermediğini ballandırarak anlatanlar, bakıyorum şu günlerde sosyal paylaşım sitelerinde, düzenledikleri toplantılarda Bakan Avcı'ya ve bana bol bol övgüler düzüyor.
AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Ertuğrul Dindar: Bugünden sonra uzatmaları oynayan defansif orta sahalar artık 'Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi, sen bu işin sonunu düşünmedin mi?' türküsünü söylesin.