MÖ 280 ve MÖ 279 yıllarında Grek kolonisi Tarentum Kralı Pirus Roma’ya saldırır ve ne pahasına olursa olsun savaşı kazanmak için her şeyini feda eder.

Sonunda Pirus, savaşı kazanır; ancak 50 filin desteklediği ordusunun tamamını kaybeder. Savaşı kazanmıştır, ama yanında koskoca ordudan arta kalan üç-beş kişiden fazlası kalmamıştır.

Pirus’un bu zaferin ardından “Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme” dediği söylenir. Pirus Zaferi, yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazanılan bir zaferdir. Kazanılan zaferin verilen kayıplardan sonra anlamsız hale gelmesini ifade eder.  Pirus Zaferi aslında yenilmeye mahkûm galibiyetleri anlatmak için kullanılır.

ORANTISIZ GÜCE RAĞMEN KAYBETTİLER

Yandaş medya daha 10 ay önce ikinci turda Cumhurbaşkanlığına tekrar seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük zafer kazandığını belirten manşetler atarak, ona methiyeler düzmüştü. 31 Mart yerel seçimlerinde Erdoğan’ın tüm mitingleri, toplantıları her gün Türk medyasının yüzde 90’ı tarafından anında canlı olarak yayınlandı. O’nun yaptığı tüm açılış törenlerinde devletin tüm olanakları kullanıldı. Yaygın basının yüzde 95’inde onun sözleri hep manşet oldu. İstanbul’un Ekrem İmamoğlu’ndan alınması için 17 Bakan işlerini güçlerine bırakıp, seferber oldular.  Parasını vermelerine rağmen CHP’nin seçim reklamları devletin kanalı TRT’de yayınlanmadı. Tüm bu muhalefete karşı kullanılan orantısız güce rağmen, Erdoğan ve AK Parti 21 yıllık iktidarlarında ilk defa CHP’nin ardında yer aldı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa,  Antalya, Adana, Mersin, Eskişehir, Aydın, Manisa, Muğla, Denizli, Balıkesir, Tekirdağ gibi büyükşehirleri CHP kazandı. AK Parti’nin elinde olan Giresun, Afyon, Adıyaman, Kırıkkale ve Kilis’i de CHP aldı. AK Parti’nin büyükşehir belediyesi sayısı 15’ten 12’ye (Kocaeli, Sakarya, Samsun, Ordu, Trabzon, Konya, Kayseri, Erzurum, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay ve Gaziantep) toplam il belediye başkanlığı sayısı ise 39’dan 24’e indi. CHP, büyükşehir belediyesi sayısını 11’den 14’e, toplam il belediyesi sayısını 21’den 35’e çıkardı. 

GÜLDÜR GÜLDÜR ÇOK GÜZEL TİYE ALMIŞTI

Bu seçimin en büyük kaybedeni her gün Cumhurbaşkanına methiyeler düzmek için birbirleriyle yarışan, tüm ekonomik olumsuzluklara rağmen Türkiye’yi güllük gülistanlık gösteren yandaş medyadır. Ülkede yaşanan her olumsuzlukta muhalefeti suçlayıp, iktidara toz kondurmayanları Güldür Güldür Show Ekibi 5 yıl önce yaptıkları skeçle hallerini çok güzel gözler önüne sermişti. Skeçte ekmeğe yapılan zammı ‘obeziteye tokat’, işsizlik oranı yüzde 10 açıklandıya, ‘çalışma oranı yüzde 90’ diye hiciv edilmişti. Eğitimde 42 ülke arasında 41’nci olduk haberini ‘41 kere maşallah’, Sanat galerisini eli sopalı adamlar bastı haberini de ‘Toplumun her kesiminden sanata yoğun ilgi’, Yeni yapılan otobanın bir kısmı çökmüş haberi de ‘Yollarımız resmen yıkılıyor’,  ‘90 yaşındaki Ahmet Amca belediye çukuruna düşerek öldü’ haberi de ‘Ahmet Amca dostlarına kavuştu’ diye tiye alınmıştı.

***

NOSTALJİ

BAL KAYMAKLI BARIŞ

Yıl 2000. 24 yıl önce. CHP İl Başkanı Sevgi Akmen ile dönemin Merkez İlçe Başkanı İbrahim Arslan arasında büyük kavgalar yaşanıyordu.  Her Pazar Toplantısı bu ikili arasında söz düellolarına neden oluyordu. Hatta partide yapılan bazı toplantılarda Arslan ve Akmen taraftarları arasında sandalyeler havaya uçuyordu. Bu ortamda dönemin CHP’li İnönü Belediye Başkanı İsmail Karaköse, Belediye ve CHP İnönü Kadın Kolları işbirliğinde Eskişehir’de sergi açtı. Karaköse sergide Akmen ve Arslan’a İnönü’nün meşhur Bal Kaymağını yedirdi. Karaköse, “Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım. Siz artık aranızdaki kavgayı bitirin” dedi. Sevgi Akmen ve İbrahim Arslan Karaköse’nin bu sözlerini tebessümle karşıladılar. Bu etkinlikten sonra Akmen-Arslan kavgasında tansiyon düştü. Ancak yine de bu ikili o yıllarda hiçbir zaman uyumlu çalışamadı. İbrahim Arslan daha sonraki yıllarda önce Belediye Meclis Üyesi oldu. 14 Mayıs 2023’de yapılan seçimlerde CHP Eskişehir Milletvekili seçildi. Sevgi Akmen uzun yıllardır ÇYDD Eskişehir Şube Başkanlığı görevini büyük bir özveriyle sürdürüyor. Fotoğrafta Sevgi Akmen, İbrahim Arslan, İsmail Karaköse, Kaymaz Belediye Başkanı merhum Veysel Uyar, İl Sekreteri Metin Tezerer, Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Cahide Tetik ve Melihat Süder dikkati çekiyor.

***

CUMARTESİ HİKAYESİ

BARDAK OLMAYI BIRAK, GÖL OLMAYA ÇALIŞ

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi.

BİR AVUÇ TUZ

Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi. Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.

HİSLERİNİ GENİŞLET

Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken ayni soruyu sordu: "Tadı nasıl?" "Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak. "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam, "hayır" diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi: "Yaşamdaki ızdıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Izdırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ızdırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Izdırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ızdırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış..."

***

ÇİVİ

Çamur atma; hedefini şaşırır, kirli ellerinle kalıverirsin. Joseph Parker

***

FIKRA

HEM GÖSTERİYOR HEM DE KOKU VERİYOR

Köye elektrik geldikten sonra köylüler yavaş yavaş elektrikle çalışan araçlar almaya başlarlar. Bunların başında da tabi ki televizyon gelir. Genelde siyah-beyaz televizyonlar. Durumu iyi olan bir köylümüz, Irak’tan ham petrol tankerinin içinde kaçak yoldan renkli televizyon getirir. Ama içine ham petrol girmiştir. Birkaç gün sonra evinde mevlit  verir.  Mevlit okunur, ardından yemek yenir. Oturanlardan biri “Televizyonunuzu açın da renkli televizyon nasıl bir şeymiş görelim” der. Televizyon açılır. Televizyonda İkinci Dünya Savaşı belgeseli gösteriliyor. Gösterilen sahnede Ruslar, Almanların petrol depolarını patlatıyorlar. Televizyon ısınınca mazot kokusu vermeye başlar.

Misafirlerden biri kokuyu alır ve; "Televizyonunuz hem gösteriyor hem de koku veriyor!" der

***

DÜNYA TARİHİ

ÜNİVERSİTELİ GENÇ KIZIN ŞİDDET FERYATI

54 yıl önce. Tarih: 9 Mayıs 1970. Amerika Kent State Üniversitesi'nde savaş karşıtı gösteride yerde yatan arkadaşının yanında diz çeken Mary Ann Vecchio, yapılan polis şiddetine tepki gösteriyor. Çoğu öğrenci 75-100 bin civarında Eylemci,  ABD'nin Vietnam savaşına son vermesi için gösteri yapmıştı.

***

UNUTULMAZ REPLİKLER

“Dükkanın önüne koltuk koyarsan insanlar oturmak isteyeceklerdir.” Misery / Ölüm Kitabı