Üniversitelere rektör atanması, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kurulan Yükseköğretim Kurumu'yla (YÖK) başladı…

Üniversitelere rektör atanması, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kurulan Yükseköğretim Kurumu'yla (YÖK) başladı…

Böylece 1981'de, 35 yıldır uygulanan rektörlük seçimleri kaldırıldı..

1946'da kabul edilen kanunda, rektörlerin seçimle görev başına gelmesi öngörülüyordu…

1992'de rektörlerin belirlenme sürecini düzenleyen kanun maddesi değişti ve seçimler geri getirildi…

Kanuna göre, devlet üniversitelerinde rektör adayları, profesör unvanına sahip akademisyenler arasından önce öğretim üyeleri tarafından seçiliyor, daha sonra YÖK adayların üçünü Cumhurbaşkanının onayına sunuyor, en son da Cumhurbaşkanı rektörü atıyordu…

Seçim, seçim dedik ama en çok oy alanların atanmadığına şahit olduk…

Bir örnek vermek gerekirse ESOGÜ'de 5 Temmuz 2007'de yapılan rektörlük seçimlerinde Prof. Dr. Gaye Usluer 116, Prof. Dr. Fazıl Tekin 80, Prof. Dr. Hasan Gönen 70 oy almıştı…

Seçimlerden sonra en çok oy alan 6 adayın ismi YÖK’e bildirildi. YÖK de Prof. Dr. Gaye Usluer, Prof. Dr. Fazıl Tekin ve Prof. Dr. Hasan Gönen’i Cumhurbaşkanlığı'na sundu. Ahmet Necdet Sezer, ESOGÜ'deki rektör atamasını yapmayarak bunu yeni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bıraktı. Gül ise seçimlerde erkek rakiplerini geride bırakan ve en yakın rakibine 36 oy fark atan Prof. Dr. Gaye Usluer’in yerine ikinci sırada 80 oy alan Prof. Dr. Fazıl Tekin’i rektör olarak atadı…

Yine 11 Ağustos 2011 yılında ESOGÜ’de yapılan rektörlük seçimlerinde Prof. Dr. Hasan Gönen 143 oy alan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Şişman’ın ardından, 134 oyla ikinci sırada yer almıştı…

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne seçimde ikinci sırada çıkan Prof. Dr. Hasan Gönen'i 2. Kez atadı.

KHK ile değişen sistem

2016'da AK Parti milletvekilleri TBMM'ye Cumhurbaşkanına doğrudan rektör atama yetkisi veren bir kanun tasarısı getirdi, tasarı muhalefetin itirazları üzerine geri çekildi…

Bundan 3 ay sonra yayımlanan bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bu uygulama yürürlüğe girdi…

Buna göre, devlet üniversitelerinde rektör YÖK tarafından önerilecek üç aday arasından Cumhurbaşkanınca atanıyor…

Rektörler, kendi gelenekleri çerçevesinde, kendi mensupları arasından seçilsin olsun diyenler de vardı, özellikle dışarıdan gelsin diyenler de vardı…

NABİ AVCI VE AYŞEN GÜRCAN YARIŞI MI VAR?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 25 Temmuz 2024’de görev süresi dolan Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Fuat Erdal’ı ikinci kez atadı. Prof. Dr. Erdal sağlık sorununu öne sürerek istifa etti. Erdal'ın yerine vekâleten eski Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak atandı…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki günlerde AÜ’ye yeni rektör atayacak…

Atama öncesinde eski Milli Eğitim, Kültür-Turizm Bakanı ve üç dönem AK Parti Eskişehir Milletvekilliği yapan Nabi Avcı ile AK Parti Eskişehir Milletvekili eski Aile Bakanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan arasında Anadolu Üniversitesi rektörlüğü için yarış olduğu iddia ediliyor…

Nabi Avcı, eski Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Emine Nur Günay’ın, Ayşen Gürcan’ın ise Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı olan Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak’ın Anadolu Üniversitesi’ne rektör olarak atanması için kulis yaptıkları konuşuluyor…

Her ikisi de Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi idi…

Bu nedenle geçmişte öğretim üyeliği yaptıkları Anadolu Üniversitesine kendilerine yakın bir ismin rektör atanması için herhalde kendilerinde hak görüyorlar…

44 ÖĞRETİM ÜYESİ BAŞVURDU 

Anadolu Üniversitesi'nde yeni rektörün belirlenmesi için başlatılan aday başvuru süreci 13 Eylül 2024 Cuma günü sona erdi. 44 öğretim üyesi adaylık başvurusunda bulundu…

AÜ’ye yeni rektör ataması için YÖK tarafından başlatılan süreçte başvuruda bulunan 44 adayın sadece 12’si Anadolu Üniversitesi içerisinden…

Kulaklar ve gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da…

Bakalım Erdoğan, Anadolu Üniversitesi içerisinden başvuru yapanlar arasından mı yoksa dışarıdan bir ismi mi atayacak?

Bir başka deyişle Nabi Avcı ile Ayşen Gürcan’ın destek verdikleri isimler mi rektör olarak atanacak?

“AKP’LİLER ÜNİVERSİTE DIŞINDAN

REKTÖR ATATMA YARIŞINA ÇIKMIŞLAR”

Anadolu Üniversitesi’nde dışarıdan atanan son iki rektörün de istifa ettirilerek görevlerinden ayrılmalarının ardından üniversiteye atanacak yeni rektörün de üniversite dışından geleceği iddialarına CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer tepki gösterdi…

Çakırözer, “Duyuyoruz ki şehirdeki AKP’liler üniversite dışından rektör atatma arayışına çıkmış. Umarım doğru değildir. Son iki rektörü dışarıdan atadılar da ne oldu? Skandallar, şaibeler eşliğinde görevlerini bırakmak zorunda kaldılar. YÖK’e, Cumhurbaşkanlığına çağrımız son iki rektörden ders çıkarıp bu sevdadan vazgeçsinler. İsmi Eskişehir’imiz ile özdeşleşmiş bu bilim yuvamıza siyasi yönlendirmelerden uzak, üniversitenin kendi içinden, şehrimizi, Anadolu Üniversitesi kültürünü bilen, akademik başarılarıyla saygı toplayan bir ismi rektör makamına getirmeleridir. Bu kurum artık dışarıdan atanan rektörlerin skandalları, yolsuzluklarıyla ve şaibeleriyle anılmamalıdır. Anadolu Üniversitemiz dışarıdan bazı isimlerin kişisel heveslerini giderme yeri olarak değil, geçmişte olduğu gibi dünya çapındaki akademik başarılarıyla gündeme gelmeli” dedi…

* * *

Üniversite sadece bilim için değildir, aynı zamanda Hak, Hukuk, Adalet ve Cumhuriyet içinde üniversite gereklidir. Üniversite Cumhuriyet'in sahipliğindedir. Memleket işlerinde, millet işlerinde, gerçek işlerde, duyguya, hatıra, kardeşliğe ve dostluğa bakılmaz…

* * *

BAŞKAN YARDIMCILIĞINDAN BAŞKANLIĞA 

Ülkücü Hareketin gençlik teşkilatı olan Ülkü Ocakları, ilk kez ‘ülkücü’ adıyla Genç Ülkücüler Teşkilatı 29 Şubat 1968’de kuruldu. Genç Ülkücüler Teşkilatı genel olarak ortaöğretim gençliğine yönelik faaliyetlerde bulundu…

Ülkü Ocakları, “Ülkü Ocağı” adıyla ilk kez Ankara Üniversitesi Hukuk, Dil, Tarih ve Coğrafya ve Ziraat Fakültelerinde milliyetçi gençler tarafından fikir kulübü olarak kuruldu. 1968 yılından itibaren ise her üniversitede bir Ülkü Ocağı şubesi kuruldu…

1969 Mayıs’ından itibaren Ülkü Ocakları’nı Ülkü Ocakları Birliği’ne dönüştürme çalışmalarına başladı ve Ankara Ülkü Ocakları Birliği kuruldu. Yine aynı şekilde İstanbul’daki ülkücüler İstanbul Ülkü Ocakları Birliği’ni ve İzmir’deki ülkücüler de İzmir Ülkü Ocakları Birliği’ni kurdular…

2 Mart 1971 muhtırası ile Ülkü Ocakları Birliği’nin ve Genç Ülkücüler Teşkilatı’nın kapatılmasından dolayı yeniden yapılanmaya gidilerek 15 Şubat 1972’de Çankırı’da Türk Ülkücüler Teşkilatı kuruldu. Ülkücüler bu dernek adı altında yeniden teşkilatlanmalarını sağladı…

Ülkü Ocaklarının ilk şubesi, Başbuğ Alparslan Türkeş’in yönlendirmesi ile 15 Eylül 1973’te Bursa’da yeniden açıldı. Genel merkezi Ankara’ya taşınan Ülkü Ocakları Derneği, ülke genelinde şubeler açarak teşkilatlandı…

Ülkü Ocakları hakkında 1977 Mayıs’ında açılan ve Ankara’da devam eden dava üzerine Konya’da Kurulu bulunan Ülkücü Gençler Derneği’ni, Ülkü Ocakları’nın yerine yapılandırma çalışmaları başladı.

15 Haziran 1977’de Konya’da kurulan Ülkücü Gençler Derneği, 25 Mayıs

Ülkü Ocakları Birliği’nin 12 Mart muhtırası ile kapatılmasının ardından Ülkü Ocaklarının ilk şubesi, Alparslan Türkeş’in yönlendirmesi ile 15 Eylül 1973’te Bursa’da yeniden açıldı. 23 Aralık 1973’te Bursa’da düzenlenen kurultayda Ülkü Ocakları Derneği’ne dönüştürüldü…

Bugünkü adı Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı…

* * *

Buraya kadar Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nı kısaca tanıtmaya çalıştım…

Ben Ülkücü değilim. MHP ile de uzaktan yakından ilgim yok…

Ancak sol görüşlü düşünceye sahip arkadaşlarımdan daha çok Ülkücü ve MHP’li arkadaşlarım, kardeşlerim var…

Yıllardır da dostluğumuz, arkadaşlığımız devam ediyor…

İşte onlardan birisi de geçtiğimiz günlerde Odunpazarı İlçe Ülkü Ocağı Başkanlığına atanan Mehmet Metin…

4 yıla yakın süredir Odunpazarı İlçe Ülkü Ocağı Başkanlığı görevini yürütürken Eskişehir Ülkü Ocağı İl Başkanı Ahmet Ceyhan tarafından Odunpazarı İlçe Başkanlığına atandı…

Mehmet Metin ile 4 yıl önce tanıştık…

Davaya gönül vermiş, ortaokul çağlarından beri davanın peşinde koşuyor…

Türklük onur ve şuuruna varmış Türk genci olarak, ocak içerisinde olsun ocak dışarısında olsun her zaman örnek teşkil eden, toplum tarafından parmakla gösterilen bir isim…

Mehmet Metin’e “hayırlı olsun, başarılar diliyorum” diye telefon ettim…

“Allah razı olsun abi. Odunpazarı İlçe Başkanlığı döneminde Gökhan Aker sancağı düşürmeden, bayrağı lekelemeden bana teslim etti. Bende benden sonra göreve gelecek arkadaşıma öyle teslim edeceğim. Ülkü Ocaklarına ve Milliyetçi Hareket Partisine vefamız, sevgimiz ve sadakatimiz son nefesimize kadar sürecek. Ülkü Ocakları kuruluşundan bu yana Türk Gençliğine her zaman ahlak ve adabı öğretmiştir. Gençliğin Türk örf ve adetlerine uygun bir şekilde yetişmesi için elinden gelen tüm çabayı göstermiştir. Ülkü Ocakları Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin ocaklarıdır. Ülkü Ocakları, bünyesinde bulundurduğu disiplin, terbiye ve adabı İslamiyet’ten almıştır. İslam ahlak ve faziletine, Türklük onur ve şuuruna varmış olan her Türk genci, ocak içerisinde olsun ocak dışarısında olsun her zaman örnek teşkil eder, toplum tarafından parmakla gösterilir” dedi…

* * *

Mehmet Metin kardeşimi üstlendiği önemli görevinden dolayı bir kez daha kutluyorum. Görevini laikiyle yapacağına inancım tam…

* * *