Biz insanlar olarak, günah işlemekten kendimizi alamayız ama bu günaha karşı, Allahüteala bize şans olarak tevbeyi vermiş ve ancak tevbe edersek, pişman olursak affedeceğini ve bu sayede cennetine ve cemaline kavuşabileceğimizi bize Kur'an-ı Kerim'inde bildirmiştir. Her günahın tevbesi kabul olur. Ancak bu tevbe şartlarına uygun yapılmalıdır ve tevbenin kabul edileceğinden şüpheye düşülmemelidir. Tevbenin şartlara uygun olmasından şüphe edilmemelidir. Mesela, hem tevbe edip hem de elinde kadehle içmeye devam edersen işte o zaman o tevbeden şüphe edebilirsin. Hem zina eder henüz o ortamdan ayrılmadan o fiili işlerken tevbe edersen işte o zaman düşünmek lazım. Zira tevbe edilmeyen bir günahtan Allahüteala intikam alabilir. Çünkü Allah'ın gazabı günahların içinde saklıdır. Allahüteala pek kuvvetli, herkese galip ve intikam alıcıdır. Yüzbin sene ibadet eden bir kulunu bir günah için yakar ve red edebilir. Ve hiçbir şeyden çekinmez. Bunu Kur'an-ı Kerim bildiriyor. Ve ikiyüzbin sene itaat eden İblisin (Şeytan) kibir edip secde etmediği için ebediyen kovulduğunu ve melun olduğunu haber veriyor. Yeryüzünde halifesi olan Ademinoğlu'nu bir adam öldürdüğü için ebediyen tard (kovma) eyledi. Musa A.S zamanında Bel'an Bin Baura isimli şahıs (ismi azam) duasını biliyordu ve duası kabul olurdu. İlmi ve ibadeti o derecede idi ki sözlerini yazıp istifade etmek için ikibin kişi hokka ve kalem ile yanında bulunurdu. Bu şahıs Allah'ın bir haramına az bir meyil ettiği iççin imansız gitti. Onun gibiler köpek gibidir diye dillerde kaldı. Karun ve Musa Peygamber'in akrabası idi. Musa Peygamber ona hayır dua edip, kimya ilmini öğretti. O kadar zengin olmuştu ki yalnız hazinelerinin anahtarını kırk katır taşırdı. Birkaç kuruş zekat vermediği için ve tevbe etmediği için bütün malı ile birlikte yeraltına sokuldu. Salebe, Sahabe arasında çok zahit idi (ibadet edici) çok ibadet ederdi. Camiden çıkmazdı. Bir kere sözünde direndiği için sahabelik şerefine ulaşamadı. İmansız gitti. Peygamberimize onun için dua etmemesi emrolundu. Allahüteala nicelerinden bir tek günahı neticesinde böyle intikam almıştır. O halde her Müslüman'ın işlediği bir günahtan hemen tevbe etmesi ve hiç vakit geçirmemesi lazımdır. Tevbe ve istiğfar kalp ile, dil ile ve günah işleyen aza ile olmalıdır. Kalp pişman olmalı, dil dua etmeli, yalvarmalıdır. Aza da günahtan çekilmelidir. Yapacağımız duaları, tevbe ve istiğfardan sonra yaparsak Allah katında daha makbul ve isteklerimiz daha çabuk hasıl olur. Rabbim şu ramazan hürmetine dualarımızı ve özellikle tevbelerimizi kabul buyursun.