Bir sene boyunca toplantı yapıp sonunda adaylarını ilan ettiler. Ettiler etmesine de şu son bir haftada biz ne izledik Allah aşkına…
Aday ilanı Saadet Partisi genel merkez binası önünde yapıldı. Hem saadet partililer hem CHP'liler oradaydı.
Bir yandan kandil kutlaması yapılırken bir taraftan CHP'li kalabalık Saadet Partisi'nin binası önünde 'Türkiye laiktir laik kalacak, Mustafa Kemal'in askerleriyiz' şeklinde sloganlar attı. Defalarca Anayasa Mahkemesinde partileri kapatılan Saadet Partililer ise çok mutlu ve gururlu hissediyordu o akşam. Aday onların parti binasında ilan edilmiş. Bu çok önemli hatta tarihi bir zafer ne de olsa.
Saadet Partisi'nin kırmızı çizgileri vardı sözde; LGBT, faiz, İstanbul Sözleşmesi ilk üç sırada.
İstanbul Sözleşmesi'ni fesheden kim? Cumhur ittifakı.
Ama CHP Genel Başkan Yardımcısı ilk 24 saatte tekrar yürürlüğe girecek diyor. Diğer partiler de aynı görüşte. Saadet hariç.
LGBT konusunda anayasa taslağı hazırlayıp evlilik kadın ve erkek arasında olur diyen kim? Cumhur İttifakı.
LGBT'lere tam destek açıklaması yapanlar kim? Millet ittifakı. Saadet hariç.
Faizi sürekli düşüren kim? Cumhur İttifakı.
Faizin düşürülmesini sürekli eleştirenler kim? Millet ittifakı.
Bu Saadet Partisi ne yaptığının farkında mı değil yoksa bambaşka bir yöne savruldu da hala milli görüşçüyüz diye milletle kafamı buluyor acaba.
Bir de Meral Akşener vakası yaşadık. Önce Kılıçdaroğlu'nun adaylığına kesin bir dille karşı çıkıp masadan kalktı, ertesi gün yaptığı zehir zemberek sözlerle millet ittifakını eleştirmedi sadece, resmen gömdü ve üstüne de beton attı diyebiliriz.
Gelen tepkilerden sonra masaya geri dönmesi için İmamoğlu ve Yavaş'ın Cumhurbaşkanı yardımcısı olması şeklinde bir bahane bulundu. Aday ilan edildiği akşam Akşener'in zoraki gülümsemesini ve iç gerginliğini herkes fark etti. Yüzünde ruh halinden kaynaklı tiksinmeyle karışık hayal kırıklığı ve öfke ibaresi okunuyordu. Kaybettiği itibarı nedeniyle dışa vuran ifadeler ve mimiklerdi bunlar aslında.
Sözde Akşener'in tekrar masaya dönmesini meşrulaştırmak için acele 12. Madde yazılıverdi son anda. Millet Kemal Bey'e oy verirken, İmamoğlu ve Yavaş'a oy verirmiş gibi hissetsin, nasılsa bunları yardımcılığa getirmeyiz numarasıdır bu. İki başkan da CHP tabanında güven kaybetti, özellikle Kılıçdaroğlu onlara asla güvenmez ve belediye başkan adayı dahi yapmaz artık. O iki isim bekleme odasına alındılar.Herkes farkında bunun.
Erdoğan'ın tek yardımcısı vardı, Kılıçdaroğlu'nun tam olarak kaç tane yardımcısı olacak ve bunlar nasıl karar verecek o da ayrı bir tartışma konusu. 1+5+2 gibi bir hukuk garabeti yaşanacak.Erdoğan'a diktatör diyenler, sarayda çok sayıda danışmanı var diye eleştirenler, hatta partili Cumhurbaşkanı olmakla suçlayanlar partilerinden istifa etmeyecek ve cümbür cemaat tam bir saltanat kuracaklar anlaşılan.
Bir de masanın gizli ortağı HDP vardı. Sürekli inkar ettiler o yok masada diye. Aday açıklandı ve aynı gece HDP Eş Başkanı Mithat Sancar malum bir tv kanalına çıkıp 'Kılıçdaroğlu'nu bizimle görüşmeye bekliyoruz' dedi. Dahası 'Biz aday çıkarmayabiliriz, muhalefetin adayını destekleyebiliriz de' dedi.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Temel,Altılı Masaya hitaben; 'Yapılan her türlü hamleyi HDP olarak izliyoruz. Ne tartışıldığını bilmiyor değiliz. Ne yapılırsa yapılsın biz belirleyiciyiz. Oyun kurucuyuz. HDP'yi yok sayarak gerçekten yeni, demokratik ve özgür bir gelecek kuramazsınız' dedi.
HDP'li Selahattin Demirtaş, Meral Akşener'e; 'HDP'li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Benim de oyumla Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz?' şeklinde bir soru sordu. Cevap ne olacak peki?
Altılı Masada İYİ Parti HDP'ye karşı mesafeli dursa da son günlerde Akşener de biz değil ama CHP görüşebilir şeklinde yumuşak bir dil kullanarak HDP ile yapılacak ortaklığa engel olmayacaklarının sinyallerini verdi.
DEVA ve Gelecek Partisi zaten HDP'nin alt kuruluşu olma yolunda hızla ilerliyor. DEVA Partisi Türklük kavramını Anayasa'dan çıkarmak istediğini deklare etmişti zaten. Son olarak da Gelecek Partisi'nden YusufZiya Özcan attığı twitte açık açık FETÖ'cülerin kazanacağını ima ederek tehdit etti ve sonra bu twiti sildi. Attığı twit; 'KHK'lılara (FETÖ'cülere) yaptığınız zulümler ve aldığınız veballer sizi daima takip edecek ve bu alemde hak ettiğiniz cezayı göreceksiniz. AKP+MHP iktidarı, size bundan böyle yaşama hakkı yok! Hesap verme zamanınız yaklaşıyor.'
Saadetliler ise hak adalet vs gibi masallarla HDP'yi masumlaştırma derdinde. Saadet Partisi sözcüsü Birol Aydın: 'HDP'nin talep edeceği şeyler özgürlüktür, refahtır' dedi. Gerçekten bunu söyledi, milletin gözünün içine baka baka hem de. Türk milletini hedef alıp 40 bin insanı öldüren terör örgütünün siyasi kanadı masummuş meğerse. Demokrat Parti ise Kılıçdaroğlu'nun iflah olmaz bir destekçisi. Hassas konularda susarak meclise girme derdinler. Stockholm sendromu bu olsa gerek.
CHP'li Özgür Özel ise 'HDP, diğer gruplar gibi milletin oyladığı, 6 milyon oy almış, gidin orada siyaset yapın diye oy verilmiş bir partidir. Yok saymak , ötekileştirmek olmaz' şeklinde bir açıklama yaptı.
Daha fazla rol ve numara yapmayı bırakıp, aklınızdan geçenleri, niyetinizi, amacınızı, yaptığınız veya yapacağınız gizli pazarlıkları ve anlaşmaları, lafı eğip bükmeden milletin aklı ile de daha fazla alay etmeden açıklayabilseniz keşke. Keşke diyorum, çünkü bu hiçbir zaman olmayacak. Biz bu tiyatroyu izlemeye devam edeceğiz bir süre daha…