Eskişehir siyaset çevrelerinde ilgiyle beklenen 'CHP İl Kongresi' 24 Aralık 2017 Pazar günü yapılacak.
Şu anda İl Başkanlığı için Sinan ÖZKAR ve İlker ÖZOKÇU aday olduklarını açıklamış durumdalar.
Yerel medyamızda bu konuda daha çok 'adaylar ve destekçileri' üzerine yorumlar yapılıyor. Hatta konuyla ilgili ucuz polemikler yapan kalemşorlarımız da az değil…
Ben konuyu 'parti içi demokrasi' açısından ve 'seviyeli bir biçimde' irdelemeye çalışacağım.
Ama 'Söylesem tesiri yok, sussam gönül (ve akıl) razı değil…' durumunda olduğumun da bilinmesini isterim…

CHP KONGRELER SÜRECİNİN ÖNEMİ
Konunun bu noktasında önce bir gerçeği vurgulamak gerekiyor:
'Türkiye'de siyasal partilerin yapılanmasında DEMOKRATİKLİK ve KURUMLAŞMA gibi iki önemli eksiklik var...'
Bu ilkel ve antidemokratik hastalıklar şu veya bu ölçüde tüm partilerimizde görülmektedir.
Parti içi demokrasi açısından siyasal partilerimize kabaca göz atarsak şunlar söylenebilir:
AKP/RTE ve Bahçeli/MHP'deki son durumlar, dünya siyaset öğretisindeki 'faşist parti' tanımına çok uyuyor… Onun için bu partilerde 'demokratik işleyiş aramak, samanlıkta iğne aramakla eş anlamlıdır…'
HDP, ülkemizde töreye, ağaya, örgüte(!) ve devlete karşı çıkanların çok ağır cezalandırıldığı ve dolayısıyla 'demokrasi kültürünün en cılız kaldığı' bir bölgede 'demokratik bir parti' olmaya çalışıyor… Ancak ne yazık ki, tıpkı bölgenin nesnel koşulları gibi HDP'nin demokratikliği de 'silahların gölgesinde kaldığı için…' çarpık işliyor.
Ülkemizdeki 'radikal sol partilerdeki' durum ise 'demokrasisi ve katılımcılığı yetersiz ama merkeziyetçiliği ve kadroları güçlü yapılanmalar…' olarak tanımlanabilir.
Bu bağlamda 'CHP'nin hakkını CHP'ye vermek' gerekirse, 'ülkemizde parti içi demokrasinin ve kurumlaşmanın olabildiğince en iyi işleyebildiği parti CHP'dir.'
Peki öyleyse, CHP'deki kongreler sürecinde yaşanan ve medya tarafından kamuoyuna abartılı bir biçimde yansıtılan kalitesiz tartışmalara ve çatışmalara ne demeli?...
Ülkemizde CHP üzerine oynanan tüm kirli oyunlara rağmen, insanlar CHP'de tartışmaya/çatışmaya değer bir şeyler buluyorlarsa, bu bir canlılık ve demokratiklik belirtisidir…

BLOK LİSTENİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
CHP Tüzüğü'nün 'Seçimlerde Kullanılacak Oy Pusulası' başlığı altındaki 48/J maddesi aynen şöyle diyor:
'İl ve ilçe kongrelerinde seçimlerde kural, tek ve ortak listedir (çarşaf liste)…'
Bu maddenin devamında belirtildiği gibi elbette salt çoğunluğun kararıyla seçimler 'blok liste' ile de yapılabilir…
Ancak ne hikmetse, 'CHP'deki aktif politikacıların çoğu yandaşlarını ısrarla blok listeye yönlendirmektedirler…'
Ve bu yönlendirmede 'çarşaf liste uygulamasının karışıklık yaratacağı ve uyumsuz yönetimler ortaya çıkaracağı, öteki listedekilerin kötü olduğu…' gibi öylesine anlamsız bahaneler ortaya atılıyor ki…
Bence bu tür bahaneler, CHP gibi üyelerinin eğitim ve kültür düzeyi çok yüksek olan bir partiye hiç yakışmıyor.
Nitekim blok liste uygulamasının doğal olumsuzlukları Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe kongrelerinin sonuçlarına yansıdı.
Sonuçta, 'Odunpazarı'nda mavi liste, Tepebaşı'nda beyaz liste ortalığı sildi/ süpürdü…'
Ama Tepebaşı'nda mavilerin, Odunpazarı'nda beyazların ve her iki mahallede güneşin diğer renklerinin artan endişeleri süpürülemedi, ortada kaldı…

İL KONGRESİ MUTLAKA ÇARŞAF LİSTE İLE YAPILMALI
Yukarıda özetlemeye çalıştığım 'blok liste' sakıncalarından sonra, 'çarşaf listenin yararları' konusunda bence uzun söze gerek kalmıyor.
Ancak şu iki gerçeği tüm CHP'lilere tekrar anımsatmak gerekiyor:
  • Doğrudan demokrasinin en güvenilir yolu olan çarşaf liste yöntemi, gelişmiş ülkelerdeki sosyal demokrat partilerin parti içi seçimlerde tartışmasız olarak uyguladıkları seçim yöntemidir.
  • CHP Tüzüğü, 'tek ve ortak liste (çarşaf liste)' yöntemini 'kural' olarak kabul etmektedir.
Üstelik CHP'nin yaşamakta olduğu 'Kalite, kitlesellik, katılım, birliktelik' sorunlarının aşılabilmesi için, parti içi demokrasinin çok önemli olduğu da bilinen bir gerçekliktir.
Bu gerçekler ortada dururken, CHP içinde blok liste savunmanlığı yapmak en azından ayıptır, işgüzarlıktır…
Çarşaf liste uygulaması elbette sihirli bir formül değildir.
Ama CHP içinde yaşanan öznel nedenlere dayalı klikleşme sorunlarının aşılmasını ve daha nitelikli yönetimler oluşmasını sağlayabilir…
Bu bağlamda, CHP'nin yerel yönetimlerde iktidar olduğu Eskişehir'de 'Belediye yönetimleriyle parti yönetimleri arasında yaşanmakta olan uyumsuzluklar' da İl Kongresinde uygulanacak çarşaf liste uygulamasıyla büyük ölçüde giderilebilir.
Bu nedenlerle CHP Eskişehir İl Kongresi'nde seçimler mutlaka çarşaf liste yöntemi ile yapılmalıdır.
Bunun sağlanması için CHP Eskişehir Milletvekilleri, Belediye Başkanları ve İl Başkan adayları, genel kurul delegelerine ve kamuoyuna ortak çağrı yapmalıdır.

KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ…
CHP açısından yaşanmakta olan kongreler sürecinin önemi o kadar fazla ki…
Çünkü CHP, Mart 2019' da yapılacak Yerel Yönetim Seçimleri ile Kasım 2019'da yapılacak CB ve TBMM Seçimlerine (belki de birleştirilerek 2018'de yapılacak baskın erken seçimlere) bu kongrelerde seçilecek yönetim kadrolarıyla girecek…
Ve çünkü önümüzdeki seçimlerinden sonra CHP'de çok şey artık bugünkü gibi olmayacak…
Daha da önemlisi, 'Hak, Hukuk, Adalet' eylemleriyle ve 'yolsuzluklar' konusundaki tutarlı tutumuyla Türk halkına umut olan CHP, 'Parti içi işleyişte ADALET' konusunda da diğer partilerden farklı olduğunu kanıtlamak durumundadır…
Onun için tüm CHP'liler, ülkemizin de CHP'nin de seçimlerden önce son çıkışının 'Bilime, hukuka ve demokrasiye daha sıkı sarılmaktan geçtiğini' görmek zorundadırlar…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…