Binlerce yıl önce Antik Yunan filozofları adaletin erdemlerin en büyüğü olduğunu söylerken, bugünün modern dünyasında da değişmeyen bir gerçek var: Adaletin olmadığı bir toplum, çürümeye mahkûmdur.
Bertolt Brecht önce ekmek sonra ahlak demiş. Biz biraz güncelleyelim, Önce market sonra, fiyat karşılaştırması, limit hesaplaması son olarakta bunun bir de yarını var diye düşünmek.
Bilinmeze duyduğumuz merak, tarih boyunca çeşitli ritüellerle şekillenen bir arayışa dönüşmüştür,
Doğru ile yanlış arasındaki ince çizgiyi nasıl çizebiliriz? Bir eylemin etik olup olmadığını neye göre anlarız?
Sanatsız bir dünya düşünülemez. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, sanatın ne için yapıldığı önemli değildir.
Lise yıllarımda tanıştığım ve beni derinden etkileyen yazarlardan biri de Paulo Coelho’ydu.
Baş Öğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün toplumsal yapıyı dönüştüren adımlarından birisi de eğitime verdiği önemdi. Atamız, kadınların eğitimsiz bırakıldığı bir toplumun ilerleyemeyeceğini biliyordu.
Bazı şeylerin değişmesi için dert edinmek gerekir. Hakikatimiz için dertlenmek gerekir.Dert etmeye başladığınız anda, aslında değişimin ilk tohumunu ekmiş oluruz.
Yaşam, daimi bir hareketin ve değişimin içinde akıp giden bir nehirdir. Bu nehirde bazen sakin sularda ilerleriz, bazen de hızla akan akıntıların arasında savruluruz. Ancak hangi durumda olursak olalı...
Sanatın özgürleştirici etkisi yüzyıllardır tartışılan ve tartışıldıkça daha da derinleşen bir konu. Her birey kendi düşüncelerini, duygularını ve hayallerini ifade ederken bir şekilde sanattan faydala...
Yeni yılın arifesinde açıklanan asgari ücret, bir kez daha kağanın altında ezilen halkın omuzlarına bir yük daha bıraktı.
Hayat dediğimiz şey, bir anın diğerine eklenmesinden ibaret. Ancak kaçımız bu anlardan ne kadarını gerçekten yaşayabiliyoruz?
Bu bağlantı sizi https://www.sonhaber.com.tr dışındaki bir siteye yönlendiriyor.