Sevgili okurlar, Bolu Kartalkaya’da onlarca insanın otelde diri diri yandı. Benim de yıllardır dostluğumu devam ettirdiği bir arkadaşımın kızının vefatı nedeniyle cenazesine katılmak üzere İstanbul’a gittim.
Bu yavrularla ilgili şunu öğrendim; okulda çok başarılı olmuş baba anne ve kızı hafta sonu bu otele gitmişler. Hafta başında baba ile anne İstanbul’a dönmüşler kızlarına karne hediyesi olarak birkaç gün daha sen dinlen diye otelde bırakmışlar ve iki gün sonra da bu faciada hayatını kaybetmiş.
İşte biz de buradan hareketle, yüce kitabımız Kur’an’dan iki ayetle sizlerle paylaşalım; Birinci ayet-ecel geldiği zaman ne bir saat ileri, ne de bir saat geri, işlemez. Yani saniyesi saniyesine insana ulaşır. İkinci ayet, Hz. İbrahim peygamberi Nemrut sen bizim putlarımıza tapmıyorsun diye ormanlardan çokça odun toplattırıp, çok büyük bir ateş yaktırmış ve mancınıkla o ateşin içine atmıştı. İşte o anda Allah Teala ateşe, “Ya nar(ateş) sen soğuk ol ve İbrahim’i yakma” diye emretmiş ateş de soğuk su olup, onu yakmamıştı.
Bütün bunlar yazılmış kaderin birer yerine gelmesi idi. Kimini ateş olup, yakmış kimini de es geçip yakmamış. Hepsi takdiri ilahi ama tedbirleri almak da kulların görevidir. Şimdi anne baba keşke kızımızı da alıp dönse idik diye gözyaşı döküyorlar.
Anne benim boynuma sarılıp “Daha çok gençti göreceği günler vardı” diye adeta feryat ediyor ama duadan başka yapılacak hiçbir şey kalmadı. Allah hiçbir kuluna böyle acılar göstermesin. Tüm dileğimiz yüce yaratan dan bu. Allah yattıkları yeri cennet bahçesi eylesin.