Üniversite rektörleri, 1992-2016 yılları arasında 2547 sayılı YÖK Kanunu’nun 13. maddesine göre üç aşamalı bir sistemle atanıyordu. Önce üniversite öğretim üyeleri seçim yaparak altı rektör adayı belirliyor, sonra bu altı adaydan üçü Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilip Cumhurbaşkanına sunuluyordu. Cumhurbaşkanı kendisine sunulan bu üç adaydan birini rektör olarak seçebiliyordu.
24 yıl boyunca uygulanan bu sistem, 3 Ekim 2016 tarih ve 767 sayılı “Kanun Hükmünde Kararname (KHK)” ile değiştirildi ve öğretim üyelerinin rektör adayı seçmesine son verildi. Ama bu yetmedi!...
2 Temmuz 2018 tarih ve 703 sayılı KHK ile YÖK Kanunu’nun 13. maddesi bir kez daha değiştirildi ve YÖK’ün aday önerme yetkisine de son verildi.
Bu tarihten itibaren rektör atama yetkisi tek başına Cumhurbaşkanı’na ait oldu. Ama Anayasa Mahkemesi 2024 yılında işleri karıştırdı(!)…
ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL ETTİ!..
Anayasa Mahkemesi (AYM), 4 Haziran 2024 tarihinde aldığı bir kararla,
2 Temmuz 2018’de çıkarılan 703 sayılı KHK’nın bazı maddelerini iptal etti. Buna göre, rektörlerin doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından, KHK ile atanmasına dair hüküm iptal edildi.
AYM, bu hükmü, rektör atamalarının kamu görevine girme hakkı kapsamında olması ve KHK ile düzenlenmesi mümkün olmayan bir temel hak ve özgürlük niteliği taşıması gerekçesiyle iptal etti. AYM, aldığı kararda rektör atamalarının doğrudan “kanunla” düzenlenmesi gerektiğini vurgularken, iptal edilen maddelerin “TBMM tarafından kanunla” düzenlenmesi için 12 ay süre verdi.
Anayasa Mahkemesi’nin yasal düzenleme yapılması için verdiği sürenin bitmesine iki ay kaldı…
MEVCUT REKTÖRLER NE OLACAK?
Hukukçular, AYM’nin yasal düzenleme için tanıdığı sürenin sonuna kadar gerekli yasal düzenlemeler yapılmazsa artık rektör atamalarının Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atanmasının mümkün olamayacağını ve mevcut rektörlerin durumunun da tartışmalı olacağını ifade ediyorlar.
Hukukçuların bir bölümü ise, AYM’nin iptal kararının doğruluğunu kabul ederken; 10 Temmuz 2018 tarih ve 3 sayılı “Üst Kademe Kamu Yöneticileri İle Kamu kurum Ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin” halen yürürlükte olduğunu ve Cumhurbaşkanı’nın rektör atamalarını bu KHK üzerinden yine tek başına belirleyebileceğini ileri sürüyorlar.
Yani anlaşılan, rektör atamaları konusunda bir Anayasa Mahkemesi’nin “Kanun gerekir…” diyerek iptal ettiği bir KHK var, bir de halen yürürlükte olan farklı bir KHK daha var.
AKADEMİNİN SUSKUNLUĞU!..
Kendilerini doğrudan ilgilendiren bir konuda üniversitenin akademik kadrolarından doğru düzgün bir tepki, görüş ya da yorum gelmemesi oldukça manidar. Üstelik Türkiye, yüzlerce yükseköğretim kurumunu temsil eden Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA) içinde, rektörleri tek imza ile atayan bir ülke!..
Rektör atamaları, ya Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda TBMM tarafından yeni bir “Kanun” düzenlemesi ile yapılacak ya da 3 sayılı KHK kapsamına alınarak “bildiğiniz gibi” devam edecek.
Sonucu iki ay sonra hep birlikte göreceğiz…