Sevgili okurlar, Geçtiğimiz hafta bir davet nedeniyle yurdumuzun cennet şehirlerinden İzmir’e gittik, bir gece kaldık.
İstanbul’dan halen arkadaşlarımızla birlikte sabah otelden çıkıp uçağa yetişmek üzere merkeze indik belirlenen saatte hava alanında olmak kaydıyla bir vasıta bakalım dedik. Güzel İzmir’in kibar insanları adeta yollara düşmüş işine, okuluna gitmek üzere binlercesi vasıta bekliyor.
Belediye çalışanlarının kullandığı otobüsler, metrolar ve tüm ulaşım araçları adeta yok olmuş ne bir tek otobüs ne bir tek dolmuş ne de bir tek taksi bulmak mümkün. Çalışanların artık sorunları nedir, onu yetkililer ve işçiler bilir ama binlerce kişiyi mağdur etmek hiç de iyi bir yol değil. Evet protesto ve grev çalışanın hakkıdır ama bunun acısını hiçbir dahli olmayan halktan çıkarmak da doğru bir olay değil.
Siz zannetmeyin ki size bu haksızlığı yapanlar mağdur oluyor, onlar yine sabah kalkıp, güzelce kahvaltısını yapacak zaten özel aracı ve özel şoförü kapıda bekliyor hemen onu alıp makamına ara sokaklardan rahatça ulaştırıyor. Burada mağdur olan halktır. Eziyetin tamamı da halka kalıyor. Bekleyenlerin de bir suçu yok, ama eziyeti çekenler de vatandaşlar
Biz zar zor bir taksi bulup, uçağa yetiştik, o saatlerde taksi bulmak dahi çok zor. Buna mutlaka bir çözüm bulmak devlet yetkililerin asli görevidir. Bunlar hem maaşlarını tam alıyor, hem de yaşantılarından hiçbir eksilme olmuyor. Bir insana eziyet haramdır hatta bırakın insanı canlı bir yaratığa dahi küçük bir eziyet bile İslam dinince haramdır. Af buyurun bir eşeğe ağır bir yük yüklemek bile azaba düçar olmanın sebeplerinden biridir.
Bu kadar insanı sefil etmek buna sebep olmak ebetteki büyük bir günahtır tüm imkanları kullanarak bunu kısa zamanda çözmek ve gerek halkı gerekse çalışanı bu mağduriyetten kurtarmak, devleti idare eden zatı muhteremlerin görevidir. Yoksa ebedi alemde bunun hesabı çok daha ağır olur, Rabbim çalışan o kardeşlerimizi tez zamanda rahata kavuştursun.