Ligin 5.haftasında karşılaştığımız Menemenspor ile bu sezonun ilk 3 puanını kazandık. Çoşkun Demirbakan ile devam edeceğimiz sezona 3 puan ile başlamak moralleri bir nebze olsun yerine getirdi. Alınan 3 farklı skor hiç kimseyi aldatmasın. Şu an için Çoşkun hocanın takıma elinin değdiği düşünmüyorum. Bu kadar kısa sürede değmesini beklemek fazla hayalcilik olur. Eskişehirspor hala yavaş oynuyor ve yana çok pas yapıyor. Takımımız sorumluluk almaktan kaçıyor. Zaten dikine ve hızlı oynadığımız zamanlarda golleri bulduk.
Teknik ekip zamanla futbolcularını tanıyacak ve onların form durumlarına göre kadro derinliği oluşturacaktır. Bizim geçen yıldan beri söylediğimiz sıkıntı 3.bölgede oyun kurucu mevkisinin hala yetersiz olmasıdır. Mehmet Özcan'ın kafasının karışık, formsuz oluşu ve hücum bölgesine çıkmayarak sorumluluk almadığını görüyoruz. Furgan Polat'ın ise tecrübesiz olması, ağır sorumluluk isteyen bu mevkii de oyun kuruculuk görevini tam yapamaması, orta sahamızın bu bölgedeki en büyük sıkıntıları olarak göze çarpıyor.
Dünkü maçta gördüğümüz Çoşkun Hoca'nın Sissokko, Milinkoviç, Jesse ve Emre Güral'ın mevkilerini sürekli değiştirerek arayış içerisinde olduğunu görüyoruz. Elbette deneyerek doğru taşları yerine oturtacaktır. Biraz zaman lazım. Fakat benim şahsi kanaatim ilerleyen günlerde sahaya tam hakim olsa da, ne kadar doğru hamleler yapsa da, sadece Çoşkun Demirbakan yetmez. Önce futbolcuların işine sahip çıkması, moralsiz olan taraftarın yeniden tribünlere gelmesi ve yönetimlerin de hata yapmaması gerekiyor diyerek yönetim konusunu ayrı başlık altında yazalım.
****
Şimdiye kadar verdiği vaatlerini yerine getiremeyen yönetim, hafta arasında kongre kararı alarak Eskişehirspor'a büyük iyilik yapmış oldular. Elbette iyi niyetlerinden şüphe duymuyoruz. Ama oldukça tecrübesiz kararlar alarak camianın önünü tıkadılar. Verdikleri vaatler ve alınan kararlar hiç bir şekilde gelecek adına umut vermedi. Taze bir kan gerekiyordu.
Artık geçmişi konuşmanın hiç kimseye faydası olmaz. Şayet konuşulacaksa o zaman tweet ve mesajlarda yazdıkları, üstü kapalı geçiştirilen ve bu camianın arkasından kimler dolap çeviriyorsa, onları anlatsınlar. Anlatmıyorlarsa susmayı tercih etsinler.
Eskişehirspor'un bugün çektikleri, geçmişte yapılan yönetimsel hataların bedelidir. Hiç kimse bu camianın sahibi değildir. Bu camianın tek sahibi taraftardır. Artık onlarda sussun ve bu camiayı temsil edebilecek insanların yanında yer alsınlar. Koskoca kulübün düştüğü duruma bakın. Her önüne gelen kişinin, bu kulübe başkan adayı olabileceği bir camia haline geldik. Bizim kurtuluşumuz ne siyasettir, ne de belediyelerdir. Önce camianın kabul görebileceği, kulübü temsil edebilecek, eski yönetimlerin uzantısı olmayan, itibarı olan bir yönetim oluşturmaktır. Bunu sağlayacak ise şehrin dinamikleridir. Şayet düşersek siyasetçilerimiz de, belediyelerimiz de aynen alt liglere düşmüş olurlar. O nedenle herkes oluşturulacak yeni yönetimin yanında olmalıdır. Siyasi düşünmeden, menfaat gözetmeden ve uzun vadeli planlarla yola çıkılmalı. Başka reçetesi olanlar varsa, 180 Milyonu cebine koysun öyle ortaya çıksın. Yoksa boşuna gölge etmesinler.