Sevgili okurlar,
Yeryüzünde yaşayan uluslarda bizim yurdumuz kadar bayramı olan başka bir millet görmek mümkün değil. İşte hem dini hem de milli bayramlarımızdan biriside Kurban Bayramı. Kurban Bayramı ta bizim atamız Hz. ibrahim peygamberden beri var olan ve kutlanan bir vacip bayramdır.
Olay İbrahim peygamberin üst üste gördüğü rüyadan sonra oğlu İsmail’i kurban etmeye teşebbüs etmesiyle başlamış ve günümüze kadar İslam aleminin kurban keserek kutladığı bir bayramdır. Tabii ki her Müslümanın bu vecibeyi yerine getirmesi mümkün değil ancak durumu buna müsait olan ve gücü yeten kimsenin bunu yapması vaciptir. Yoksa geçimini zor temin eden ve günlük yaşamaya çalışan bir kişinin hele bu zamanda böyle bir vacip ibadeti yapabilmesi çok zordur.
Bu nedenle buna gücü yetmeyenlerin borç-dert alıp kendini uzun zaman sıkması da doğru değildir. İslam hiçbir zaman gücünün yetmeyeceği bir işi o kişiye teklif etmez Kur’an’da Bakara Suresi’nin son ayetinde yüce yaradan bunu açık açık kullarına bildirmiştir, ama ne yazık ki çoluk çocuk bu bayramı neşe içinde kurban keserek kutlamak her Müslümanın arzusu olsa da bugünkü şartlar bizleri bu hale getirdi.
Emekli ikramiyesi ilk verildiği yıl hem kurban kesip hem de üç beş kuruş çoluk çocuğa harçlık verebiliyorduk, bugün ise o ikramiyenin en az 5 katı paramızın olması lazım ki bir küçükbaş kurban alabilelim. Maalesef geldiğimiz nokta bu daha uzun yıllar da bu böyle gideceğe benzer. Allah yardımcımız olsun. İnşallah bu büyük bayram tüm milletimize ve İslam alemine hayırlı olsun. Gazze’deki zulüm altındaki kardeşlerimize kurtuluş vesilesi olsun.