TBMM Genel Kurulu’nda en çok söz alan Eskişehir Milletvekilleri arasında CHP’li Utku Çakırözer başı çekiyor…
CHP Eskişehir Milletvekilleri İbrahim Arslan ve Jale Nur Süllü’de Çakırözer’den sonra her fırsatta TBMM çatısı altında şehrin sorunlarını sık sık gündeme getiriyorlar…
İktidar herhalde bu konuşmalara çok ciddi bozuluyor olmalı ki, verilen sözler yerine getirilmiyor…
Seyitgazi-Kırka ve Afyon arasındaki karayolun yapılacağının sözünü kaç kez verdiklerinin sayısını unuttum…
Geçtiğimiz günlerde AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Seyitgazi-Kırka arasında yolun genişletilme çalışmasının başladığını duyurdu…
Seçim öncesi başlatılan çalışmalar inşallah seçim sonunda da devam eder “ölüm yolu” olarak dillendirilen Seyitgazi-Afyon arasındaki yol “ölüm yolu” olmaktan çıkar…
* * *
Sabah e-posta adresime baktığımda CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in mailini gördüm...
TBBM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma…
İktidarın Eskişehirlilere verdiği vaatlerini yerine getirmediğini, seçmenlerin CHP’li başkanlara oy verdikleri için Eskişehir’i cezalandırdığını dile getirmiş…
* * *
Utku Çakırözer’in TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmada gündeme getirdiği sorunlar:
-Eskişehirliler halkçı belediye başkanlarını seçiyor diye, bu AK Parti iktidarı, çevre yollarımızı, ölüm yollarımızı yapmıyor, bir tek fabrika açmıyor, organize sanayi bölgesinin 7 kilometrelik bağlantısını döşemiyor. Hava limanımız var, tarifeli sefer yok. Küçük sanayi sitemizde kentsel dönüşümü engelliyor, belediyelerimize depreme karşı etüt izni dahi vermiyor. Ödüllü projelerin mimarı belediyelerimize kredi verilmiyor, 2.450 dar gelirli aileye verdiği TOKİ'den ucuz konut sözünü dahi tutmuyor.
-Her seçim öncesi verilen vaatlere baksanız, akıllı şehir, silikon vadisi olacaktık. Hızlı tren üretecektik, serbest bölgemiz olacaktı. Bunlar son üç yılın yatırım programları idi. Hiçbiri olmadı. Bırakın yeniyi yapmayı, elimizdekileri alıp götürdüler. Bölge mahkememizi, Kalkınma Ajansımızı Bursa'ya, demir yolculuğunun kalesi TÜLOMSAŞ'ı Ankara'ya bağladılar. Şehir ekonomisine kaynak olan açık öğretimin milyarlarca lira gelirine el koydular. Aşevlerinin bağış hesaplarını dahi gasp ettiler; hiçbir şey bulamayınca da stadyumun ismindeki Atatürk'ü kaldırdılar.
-Peki, diyeceksiniz ki "Bu AK Parti hiçbir şey yapmıyor mu?" Evet, yapıyor; Eskişehir'imizi zehirliyor, hem de devlet eliyle. Sivrihisar'daki altın madeni için 2 dev atık barajı yetmedi, şimdi 40 metre derinliğinde, 5,5 milyon metreküp hacimde devasa 3'üncü bir siyanürlü baraj kuruyorlar. Neden? Çünkü ta 500 kilometre öteden, Çanakkale'den altın buraya getirilip siyanürle ayrıştırılacak. Yeter mi? Yetmez bunlara, şimdi de Tepebaşı ve Mihalgazi'de seracılık yapılan arazilere altın madeni açacaklar. Bu siyanürcü iktidarı uyarıyoruz: Eskişehir'imizde yeni bir İliç faciası istemiyoruz, zehir solumak, zehir içmek istemiyoruz.
* * *
Çakırözer, Eskişehir Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarının neler yaptıklarını da şöyle sıralamış:
Bu yalancı, şantajcı iktidar Eskişehir'i cezalandırdıkça hemşehrilerimiz de onların karşısında dimdik durarak hizmet seferberliği yürüten başkanlarımızı destekliyor.
AK Parti'nin tüm engellemelerine rağmen Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimizin yönettiği Eskişehir Türkiye'nin en yaşanılır, en güvenli kenti.
-Bakın, iktidarın cezalandırdığı bu kente Yılmaz Büyükerşen yirmi beş yılda tam 27 milyar liralık yatırım yaptı, 55 kilometre tramvay hattı döşedi.
-Venedik'e çevirdiği Porsuk Çayı'mızı, art arda açtığı müzelerimizi, parklarımızı görmek için yılda 1 milyon turist geliyor.
-AKP'nin ithal buğday, ithal hayvan getirip küstürdüğü binlerce çiftçimize hayvan dağıtarak, kasa fabrikası, kurutma tesisi, soğuk hava depoları kurarak, 100 milyondan fazla tohum, fide ve gübre dağıtarak belediyelerimiz destek oluyor. Bu AK Parti ülkeyi öyle yoksullaştırdı ki hemşehrilerimiz besin değeri yüksek gıdaya daha ucuza erişebilsin diye günde 300 bin ekmek üretebilen yeni Halk Ekmek fabrikasını açtık. Halk Ekmek, Halk Süt, Halk Yumurtadan sonra sırada Halk Bakliyat ve Halk Et gelecek.
-Büyükşehir’in ESMEK, Tepebaşı'nın Belde Evleri, Odunpazarı'nın Halk Merkezlerinde bu iktidarın eve hapsetmek istediği yüz binlerce kadın meslek ve beceri eğitimi alıyor. Kadın dayanışma merkezlerimizden 40 bin kadın destek alıyor.
-Ahmet Ataç başkanlığında Tepebaşı Belediyemiz 90 bin üniversite öğrencisine her gün ücretsiz yemek, 25 bin ilkokul öğrencisine beslenme desteği veriyor. Çocuk Senfoni Orkestrası'nda 5 bin çocuk müzikle, sanatla tanıştı.
-Odunpazarı'nda Kazım Kurt biri engelli evlatlarımız için olmak üzere 16 kreşte, yaşlı bakım merkezlerinde sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini veriyor. Halk Market'ten, aşevlerimizden binlerce ihtiyaç sahibi yararlanıyor. Gençlik merkezleri gençlerimize gelecek oluyor. Binlerce vatandaşımız evde bakım hizmeti alıyor.
* * *
Konuşmasının finali ise şöyle olmuş:
“Eskişehirliler Başkanlarına güveniyor, dün kendilerine kimin ne yaptığını ne yapmadığını iyi biliyor. Eskişehir'in kadınında, gencinde, yaşlısında, çiftçisinde, esnafında emeği olan, yıllarca adalet dağıtan cumhuriyet kadını Ayşe Ünlüce'yi cumhuriyetin 100'üncü yılında ilk kadın büyükşehir belediye başkanımız yapacağız, yalandan dolandan uzak Kazım Kurt'u ve Ahmet Ataç'ı yine başkan yapacağız. Ayşe Başkan, Yılmaz Hoca'dan devralacağı cumhuriyet kent Eskişehir'imizi yıldız gibi parlatmaya devam edecek. Eskişehir'i talana, ranta asla teslim etmeyeceğiz. 31 Mart’ta yine Eskişehir kazanacak, 1 milyon Eskişehirli hep birlikte kazanacağız.”
* * *
Bakalım iktidar partisinin Eskişehir Milletvekilleri, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in bu iddialarına cevap verecek mi?
* * *
BU FUTBOLLA ŞAMPİYONLUK ZOR
Eskişehirspor pazar günü Kaynaşlı Belediyespor’u evinde 2-1 yenerek şampiyonluk yolunda bir engeli daha geçti!
Geçti ama ortaya konulan futbol stadyuma gelen Siyah-Kırmızılı taraftarları hiç ama hiç memnun etmedi…
Kötü futbola rağmen üç puan almayı zor da olsa başardı!
Rakip Bordo-Mavililer sanıyorum Eskişehirspor’un isminden ve mazisinden, stadyumu dolduran 5 bin civarında taraftarlardan dolayı ilk yarıda golü düşünmek yerine orta sahada top gezdirmeyi, topu kendilerinde tutmayı tercih etti…
Bunun bedelini de iki gol yiyerek ödedi…
* * *
Siyah-Kırmızılar iki yetenekli futbolcusunun sayesinde ilk yarıda bulduğu iki net pozisyonda topu rakip takımın ağlarıyla buluşturdu…
İkinci yarıda sahaya daha çok hâkim olan ekip konuk takım idi...
Eskişehirspor kalesinde gol pozisyonu bulmasına rağmen Bordo-Mavililer beceriksizliklerinden ve kaleci İhsan Turgut Kirveli’nin yine kalesinde devleşmesinden dolayı Eskişehir’den boynu bükük döndü…
Kaynaşlı Belediyespor ikinci yarının uzatma dakikalarında Emre Yüksektepe’nin golüyle skoru 2-1 yaptı. Eğer maç 2-3 dakika daha uzamış olsaydı önce beraberlik, ardından da galibiyet golünü atabilirdi…
Çünkü Eskişehirsporlu futbolcular yoruldular, koşmaya mecalleri kalmadı…
“Maç biran evvel bitsin” diyorlardı adeta…
* * *
Maçı basın tribününde Eskişehirspor’un eski futbolcusu, eski hakem ve yorumcular Necmi Aktuna, Mehmet Saim Ulutan ve spor yazarı Osman Bahadır Cemoğlu ile birlikte izledik…
Maç sonunda üçüne de “Eskişehirsporlu futbolcuların oynadıkları futbolu nasıl buldunuz?” diye sordum…
Üçü de “bu kötü futbol ileriki maçlarda da devam ederse Eskişehirspor’un şampiyonluğu zora girer” yorumunu yaptılar…
Sincan Belediyespor karşısındaki kötü futbolun benzerini Eskişehirsporlu futbolcular Kaynaşlı Belediyespor karşısında da tekrarladılar…
Sincan maçından hiç ama hiç ders alınmamış…
* * *
Gelenek hale geldi…
Kendi evinde alınan her galibiyet sonunda sanki şampiyon olmuş gibi sevinmek…
Taraftarlarda beni şaşırttı…
Eskişehirsporlu futbolcuları tribünlere çağırarak alkış tuttular…
Demek ki bizim beğenmediğimiz hatta eleştirdiğimiz futbolu beğenmiş olacaklar…
* * *
İki hafta üst üste oynanan kötü futbola teknik heyet ne yapıp edip çare bulmalı…
Yoksa 21. Haftada deplasmanda oynanacak Alaplı Belediyespor ile 23. Hafta da Eskişehir’deki Polatlı Belediyespor maçlarına kadar kötü futbola çare bulunamaz ise iki maçta hüsranla bitebilir…
