1 Kasım seçimleri için listeler belli oldu, YSK'nın 28 Kasım'da kesin listeleri açıklamasıyla birlikte geri dönüşü olmayacak…

Hem Eskişehir'de, hem ülke genelinde herkesin merakla beklediği 'seçim öncesi' en önemli dönemeç dönüldü…

En azından kamuoyu ve medyanın bundan sonra üzerinde konuşacağı şey; seçim sonuçları olacaktır…

***

1 Kasım listelerine bakıldığında göze çarpan en önemli ayrıntılardan biri şu;

AKP, 7 Haziran'da milletvekili seçilmeyi başarmış 53 ismi yeniden listelere koymadı…

Yani AKP listelerindeki 53 isim yalnızca 5 ay milletvekilliği yapmış olacakları…

İlk kez seçilenlerin emeklilikleri de mümkün olmayacak…

Bu sayı CHP'de yalnızca 3…

İstanbul milletvekili Murat Özçelik,

Tokat milletvekili Orhan Düzgün,

Gaziantep milletvekili Mehmet Şeker…

CHP 131 milletvekilinden 128'ini yeniden aday gösterdi…

Böylelikle, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hem sözünü tutmuş oldu, hem de önseçime girerek kazanmış isimlere haksızlık yapılmamış oldu…

MHP 8, HDP ise yine 3 ismi yeniden listelere almadı…

***

Eskişehir'de,

CHP ilk 3'ü değiştirmezken, yalnızca aday adaylık başvurusu yapmayan Erman Gölet'in yerine Erdal Caferoğlu listenin 6'ncı sırasında yer aldı…

MHP, listenin ilk sırası dışında tüm sıralamayı değiştirdi…

Ve asıl dikkat çekici değişiklik AKP listesinde yaşandı…

1 ve 3'ncü sıradaki isimler değişmezken, 7 Haziran'da listenin ikinci sırasında yer bulan Salih Koca, bu sefer liste dışı kaldı…

AKP'nin 7 Haziran'da ikinci parti konumuna düşmesi, sonrasında Prof. Dr. Nabi Avcı'nın, 'bu bir yol kazasıdır, bir daha olmayacak. Nerede yanlış yaptığımızı biliyoruz' mealindeki sözleri sonrasında Salih Koca'nın liste dışı kalması; AKP'nin 2'de kalmasının bütün sorumluluğunun Koca'ya kesildiğini gösteriyor…

Salih Koca'nın kendi partisi içinden çok fazla muhalefet gördüğü, hatta önemli bir AKP seçmeninin sırf Koca'nın ismi ikinci sırada olduğu için AKP'ye oy vermediği çok yazılıp çizildi…

Sanırım bu hamlede, Nabi Avcı inisiyatifini kullandı ve 7 Haziran'da kendisinin desteğiyle 2'nci sıraya girdiği söylenen Salih Koca, bu sefer bu şansı yakalayamadı…

***

AKP listesinin bize gösterdiği diğer bir işaret şu;

Prof. Dr. Nabi Avcı'nın bakan olması,

Prof. Dr. Emine Nur Günay'ın ise hem örgütü yeterince tanımaması, hem de ekonomi alanında danışmanlık görevi olması nedeniyle (seçilmeyi başarsa bile) Eskişehir örgütüyle çok fazla zaman geçiremeyeceği açık…

Geçtiğimiz dönem bu görev, Salih Koca'nındı…

Bu listeyle birlikte bu görev Harun Karacan'a kalıyor…

Bundan sonraki dönemde AKP Eskişehir Örgütünde Harun Karacan dönemi yaşanacak…

Harun Karacan'ın,

2014 yerel seçiminde Büyükşehir adayı olduğu dönemde, daha seçilmeden parti içindeki tutumunu hatırlayanlar, yeni dönemde nasıl bir örgüt yapısının oluşacağını az çok tahmin edebilirler sanırım…

***

Şimdilik listeler bize bunları söylüyor…

CHP-AKP YARIŞINDA DURUM NE OLUR?

Aslında başlığın kendisi bile 'çok su kaldıracak' bir başlık…

CHP-AKP yarışının sonucunun ne olacağı, 1 Kasım gece yarısına kadar sorulmaya, konuşulmaya, tartışılmaya devam edecek…

AKP kaptırdığı birinciliği geri alabilecek mi?

AKP'nin Salih Koca'yı liste dışı bırakması, bekledikleri oyu getirecek mi?

Yoksa, tam aksine, örgüt içindeki dengelerle bu kadar oynamak daha kötü bir sonuç doğurabilir mi?

AKP örgütü içinde aktif olarak siyaset yapanlar, Salih Koca'nın yerine Harun Karacan'ın örgüt üzerinde egemen olmasını nasıl karşılayacaklar…

Harun Karacan'ın ikinci sırada yer alması nedeniyle seçilmesi yüzde 99 olduğuna göre ve dahi yukarıdaki gerçeklikten kaçamayacaklarına göre, tutumları nasıl olacak?

Peki AKP,

Listede yaptığı Salih Koca değişikliğiyle yeniden birinciliği alabilir mi?

Yalnızca bu değişiklik, tek başına yeterli olabilir mi AKP'nin Eskişehir'de birinci parti olması için?

Salih Koca-Harun Karacan değişimi, bunun yanında geriye düşmenin verdiği hırs AKP'ye kaybettiği oyları geri getirebilir mi?

YOKSA…

Ülkeyi boş yere yeniden bir seçime götürmenin;

Bu arada yüzlerce cana mal olmanın,

Hem maddi hem manevi açıdan ülkeyi bu kadar yormanın ve yıpratmanın bir bedeli olacak mı?

'400 milletvekili verseydiniz bunlar olmazdı' söylemi bu kadar kolay unutulabilir mi?

AKP gibi büyük bir yapıyı, harekete geçirmek, hızlandırmak ve kontrol etmek ne kadar zor ise, yavaşlamasını engellemek, yeniden hızlandırmak da bir o kadar zordur…

Bu tür büyük yapıları;

Harekete geçirmek de, durdurmak da zordur…

O nedenle, AKP'nin 13 yılın sonunda yavaşlamaya başlaması, önüne çok kolay geçilebilir bir şey değil…

7 Haziran'dan bugüne yaşanan hangi olumlu gelişme AKP'nin oylarını yeniden yükselişe geçirecektir?

DEĞİŞMEYECEK…

Bence sonuç değişmeyecek…

Yani,

Partilerin sıralaması ve milletvekili sayıları değişmeyecek…

Ve ben birçok kişinin aksine,

CHP'nin AKP ile arasındaki oy farkını açacağına eminim…