9’ncu senfoniyi bestelediğinde, hiçbir şey duymuyordu... Sağırdı, evet evet sağırdı...

Annesi yedi çocuk doğurmuş, Beethoven Bonn'da gerçekleşen bu evlilikten sonra dünyaya gelen yedi çocuktan ikincisidir.  

Bu evlilikten doğan yedi çocuktan sadece Beethoven ve diğer iki kardeşi Kaspar Anton Karl van Beethoven (1774-1815), Nikolaus Johann van Beethoven (1776-1848) hayatta kalır. Beethoven'ın gerçek doğum günü hakkında kesin bir bilgi olmamasına rağmen vaftiz ediliş tarihi kilise kayıtlarına 17 Aralık 1770 olarak geçmiştir. O dönemlerde yeni doğan bebekler doğdukları günden bir gün sonra vaftiz edilirler ve bu yüzden Beethoven'ın doğum günü ailesi ve öğretmeni Johann Albrechtsberger (1736-1809) tarafından 16 Aralık'ta kutlanır.  

Bunlar, 

Google bilgileri... 

Biz gelelim işin özüne... 

Beethoven, 

Kulakları hiç duymuyorken, dünyanın en büyük müzik eserini nasıl yazdıysa, 

Dünyada birçok lider, yapacaklarının ya da vereceği kararların, geleceği ne şekilde değiştireceğini çok da hesap etmeden, o kararları verirler... 

Örneğin, 

Mustafa Kemal Atatürk, 

Gireceği mücadelenin böyle sonuçlanacağını biliyor muydu? 

Evet istiyordu, 

Hedefi buydu, 

Ama bunu bilmesi imkansızdı... 

Kim, 

Girdiği mücadelenin sonucunun ne olacağından emin olabilir? 

O zaman, bu mücadele olmaz ki... 

***

O zaman şöyle bir noktaya odaklanmamız gerekmiyor mu? 

Girdiğimiz bu yolda, 

Bizi başarıya ya da başarısızlığa götürecek unsurlar, 

Ya bizim dışımızda gelişecekler, 

Ya da

Bizim önceden öngördüğümüz ve oluşturduğumuz şekilde gelişecekler... 

Beethoven, 

9’uncu senfoniyi bestelemeye başlamadan önce, 

Muhtemelen, 

Kafasında oluşturduğu yapının, 

Dünyanın müzik tarihini değiştireceğini hissediyordu, hatta biliyordu... 

İşte bu önsezi ve yaratıcılık iştahı, O’nu Ludwig van Beethoven 

 Yapmıştı.. 

***

Misalleri, örnekleri çok ötelere taşıdık farkındayım.... 

Eskişehir’de yeni bir yapılanmanın, 

Yeni bir anlayışın ufak ayak seslerini duyuyoruz... 

Yılmaz Büyükerşen’den çok farklı mı, O’na çok yakın mı emin değilim... 

Ancak yeni başkanın bu döneme kendi damgasını vurmak istedin görebiliyorum... 

Bu doğal hakkı mıdır? 

Elbette en doğal hakkıdır... 

***

Bir kadın belediye başkanı olarak, 

Hele ki, 

Eskişehir gibi bir şehrin Büyükşehir belediye başkanı olarak

Yalnızca Eskişehir’e değil, Tüm ülkeye söyleyeceği ve onları kanıtlayacağı öngörüler var... 

Bu, 

Gelecek için çok önemli... 

Gelecekte kurmayı hedeflediğimiz adil ve eşit ve dahi demokratik ülke için çok önemli... 

Kadınların da, erkeklerin de, 

Bu ülkede söz sahibi olmaları için çok önemli... 

***

O nedenle yazının başlığı “BEETHOVEN” 

Yaptığı beste, 

Dünyanın müzik realitesini değiştirdi, 

Öyleyse, 

Ayşe Ünlüce ve ekibi de, 

Eskişehir’in ve Türkiye’nin gerçekliğini değiştirebilir...