Ligde kalan son 3 maçtan biri olan komşu ilimiz Kütahyaspor ile oynadığımız maçta yine hayal kırıklığı yaşadık.
Anadolu'da futbol devrimi yapan Eskişehirspor, sadece bölgenin değil, Anadolu'nun her bölgesinde ağırlığı olan bir camia idi. Bugün çevre illerimize bakıyoruz, Afyon TFF 2.lig'de, Kütahyaspor ise TFF 3.ligde şampiyonluk mücadelesi veriyor. Yani artık Eskişehirspor, her kulübün arkasına düşmüş,bölgenin ağalığı da, paşalığı da bitmiş. Geçmiş olsun.
Herkes şehrin sahipsiz bıraktığından ve destek olmadığından yakınıyor. Ben yıllardır hep tersini düşündüm. Size destek olunması için, size güven duyulması ve iyi şeylerin yapılması gerektiğine inanırım. Çakılan bir çivi, dikilen bir ağaç, koyulan tek bir tuğla yokken, sizlerin çağrısına bu şehirden kimse ses vermiyor.Bu camiayı temsil edenlerin iyi niyetlerinden şüphemiz yok. Fakat birçok alanda eksikliğimiz var. Her şeyden önce kulüpte maalesef bir yönetim ağırlığı yokmuş. Eskişehirspor'da benim en sevmediğim laflardan birisi 'armayı yaşatmak için elimizi taşın altına koyduk' söylemidir. Bu söylemler olduğundan beri tam 3 kere arka arkaya küme düştük. 4.cüsüde yolda. Armayı böyle yaşatacaksanız, keşke hiç gelmeseydiniz.
Maça gelince Kütahyaspor'a kendi sahanızda 3 gol atıp yeniliyorsanız, suçu sadece futbolcuda değil, sahada olan herkesi sorumlu görebilirsiniz. Ben kaybedilen 3 puanın birisini Eray Ertorun'a, birisini Yunusemre Alagöz'e, diğerini de Teknik direktörümüz Emre Özbayer'e yazıyorum.Yitirilen tüm değerleri de, saha dışındakilerin hepsine yazıyorum.
Geçen hafta Mersin deplasmanında 'Es Es Kümeye' diye bağıranların eseri, 2016 yılında aynı durumda iken 'Mersin kümeye' diye bağıranların eseridir. Futbol camiası geçmişte yapılan kötülükleri unutmaz. Kütahya'lı hemşerilerimiz ne güzel anlamlı bir pankart asarak komşularına destek vermişler. Sahada futbolcular arasında seyirciye yansıyan herhangi bir gerginlik olmamış, güzel gollerin atıldığı ve yenebileceğimiz bir maç bitmiş. Fakat kendisine hakim olamayan yedek kulübesindekiçalışanımız, saha da ortalığı birbirine katıyor.Elbette maç sonu gerginlik olabilir, sinirli olabilirsiniz ama bir kulüp çalışanı orada bulunan, teknik direktör ve yöneticilerin arasında susmasını bilemiyorsa ve sizler bir kulüp çalışanını disiplin altına alamıyorsanız, bana bu kulüpte otorite vardır diyemezsiniz. Otoritenin ve disiplinin olmadığı yerde başarının gelmesi de mümkün değildir. Burası Eskişehirspor, Profesyonel bir kulüp ve ülkeye damgasını vurmuş, ağırlığı olan bir camiadır. Nereyi yönettiğinizi ve nerede çalıştığınızı iyi bileceksiniz. O nedenle hatayı başka yerlerde aramayalım. Sakın şehir sahipsiz bıraktı diyerek, hiç kimse kendi sorumluluklarından kaçmaya kalkmasın.Önce bu kulübün sahipsiz olduğunu bilelim. Armayı yaşatıyoruz derken orta da arma kalmayacak kimsenin umurunda değil.
Sonuçta Kütahyaspor maçı bizim için hem puan olarak, hem de iki komşu şehre yakışmayacak görüntülerin olduğu, ama sağduyulu insanların ve taraftarın olduğunu da hatırlatarak umarım ileri tarihlere yansımaz diyerek Kütahyaspor'a bundan sonraki maçlarında başarılar dilerim.
Eskişehirsporcephesinde ise transferi açacak gücü yok ise, mevcut yönetimin derhal kongre kararı alması, gelecek yönetimin de transfer açamayacaksa hiç talip olmaması artık elzem olmuştur. Hiç kimsenin camianın önünü tıkamaya hakkı yoktur. Sonuçta ortada bir enkaz var. Bakalım bu enkaz kimin üstüne yıkılacak.