İki gün üst üste AK Parti ile ilgili yazılarımı okuyanlar AK Partililer tarafından listelerde yer alan isimleri beğenenler de 'yok bu isimler kesinlikle aday yapılmaz' diyenlerde.
Yapılır ve yapılmazlar bilemem.
Bir kez daha tekrar ediyorum listeleri ben yapmadım.
Tamamen AK Parti'ye gönül verenlerin yaptıkları listeler.
Liste yapanlarda sıradan bir AK Parti üyesi değil.
Geçmişte teşkilatlarda veya belediye meclisi olarak görev yapmış kişiler.
* * *
Cumartesi günü öğleden sonra çarşıya indim. İhtiyaçlarımı karşılayıp eve dönerken Odunpazarı yakınlarındaki bir marketten de sonradan aklıma gelen bir ihtiyacımı alıp çıkarken yanındaki manavdan alışveriş yapan bir kişi seslendi.
Kendisini tanımıyorum.
'Sadi Bey müsaitseniz arada bir kahvehane var. Bir çay içelim' dedi.
Hava da kararmaya başlamıştı.
Tanımadığım kişiyle kahvehaneye gidip çay içmeye doğrusu çekindim.
Tekliflerini kabul etmedim.
'Nereye gidiyorsanız arabamla sizi bırakayım o zaman. Araçta sohbet ederiz' dedi.
O teklifini de kabul etmedim.
'O zaman sizi bir dakika bekleteyim. Biz arkadaşıma telefon edeceğim. Kendisi hemen yakında, aynı mahallede otuyoruz. Onunla birlikte mahalleye gideceğiz. O gelince ayaküstü sohbet edelim. Size anlatacağımız bir konu var' dedi.
'Önce tanışalım. Kimsiniz?' dedim.
İsmini duymuştum. Ancak karşılıklı bir araya gelip sohbetimiz olmamıştı.
Konuya girmeden telefon ettiği arkadaşı geldi.
Görünce tanıdım.
Tanıdık olunca 'Hava soğuk. O zaman sohbeti kahvede yapalım' dedim.
Çaylarımızı içerken konuya daha önce tanışmış olduğum kişi girdi.
'Sadi Bey iki gün üst üste AK Parti'yle ilgili yazılarını okudum. Milletvekili aday sıralamasını yazmışsın. Biliyorsun ben AK Parti'nin kuruluşundan beri içerisindeyim. Yönetimlerde bulundum. Belediye Meclis üyeliği yaptım. Milletvekili aday adayı oldum. Genel Merkezle de üst düzeyde olmasa da iyi diyaloğum var. İki-üç ayda bir parti genel merkezine giderim. En son geçen hafta genel merkezde idim. Bir ilçeden belediye başkan adaylığı için nabız yokluyorum. (Israr etsem de ilçenin adını söylemedi) Sen İl Başkanı Zihni Bey'in milletvekili adayı olacağını yazıyorsun. Daha doğrusu içimizden birileri anlatmış sen yazmışsın. Aslında Zihni Bey milletvekilliği için girişimlerde bulunmuyor. Öyle bir niyeti de yok. Diğer gazetelerdeki köşe yazarları da milletvekili aday adayı olacağını yazdılar. Önümüzde önemli bir seçim var. Bu nedenle Zihni Bey seçim öncesi milletvekili aday adaylığı için istifa ederek 5 yıldır il başkanlığı yaptığı görevinden istifa ederek partiyi başsız bırakmaz. Kendisiyle bu konuyu konuşmadım. Dedim ya Genel Merkeze sık sık gidiyorum diye. Zihni Çalışkan'ın 2024 de yapılacak yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağını duydum. İnanmadım. Eskişehir'e döndükten sonra Zihni Başkana yakın birkaç arkadaşıma telefon ederek Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını düşünüp düşünmediğini sordum. Onlarda kesinlikle milletvekili aday adayı olmayacağını söylediler. Seni de fazla bekletmeyelim uzun lafın kısası İl Başkanı Zihni Çalışkan milletvekili değil Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için hazırlık yapıyor.'
* * *
Bence Zihni Çalışkan doğru karar vermiş. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişten beri il başkanlarının seçim öncesi teşkilatları başsız bırakmamaları için milletvekili adayı olmalarına karşı.
Geçmiş seçimlerde il başkanlarına aday olmaları için izin verildi. O da bir elin parmak sayısını geçmez.
Zihni Çalışkan Eskişehir de en uzun süreyle il başkanlığını yapıyor. Belediye Meclis üyeliği yaptı. Belediye mevzuatını da çok iyi biliyor. İl başkanı olarak hem büyük tecrübe kazandı hem de teşkilat içerisinde kendisini sevdirdi. Bırakın il merkezini ilçelerde ve hatta taşradaki mahallelerde bile herkes tanıyor. Bu nedenle Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olursa seçmene kendisini tanıtmak zorunda kalmayacak.
Aday olursa da 2024 de yapılacak yerel seçimlerinde CHP'nin adayı kim olursa olsun hatta Yılmaz Büyükerşen de olsa rakibiyle dişe diş yarışacak bir isim.
* * *
Millet İttifakı, Cumhur İttifakı'nın yüzde 4,1 farkla önünde
EORC Araştırma, vatandaşa 'Bu pazar genel seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz?' diye sordu. Ankette, Millet İttifakı'nın Cumhur İttifakı'na yüzde 4,1 oranında fark atması dikkat çekti.Türkiye seçimlere doğru giderken araştırma şirketleri de anketlere hız verdi. 2018 seçimlerini en doğru bilen ORC Araştırma son seçim anketinin sonuçlarını paylaştı.
MİLLET İTTİFAKI 4 PUAN ÖNDE
ORC tarafından 18-23 Kasım tarihleri arasında yapılan ankette, 'Bu pazar genel seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz?' diye soruldu. Anket sonucunda CHP ve İYİ Parti'den oluşan Millet İttifakı, AK Parti ve MHPve BBP'den oluşan Cumhur İttifakı'na yüzde 4,1 fark attı. Millet İttifakı'nın oy oranı yüzde 42, Cumhur İttifakı'nın oy oranı ise yüzde 37,9 oldu.
EN FAZLA OY AK PARTİ'NİN
Ankete göre, AK Parti yüzde 31,1 ile en fazla oy olan parti oldu. AK Parti'yi yüzde 24,2 ile CHP takip ederken, üçüncü sırada yüzde 17,8 ile İYİ Parti takip etti.
Diğer partilerin oy oranı şöyle:
HDP : Yüzde 7,4
MHP : Yüzde 6,8
Gelecek Partisi : Yüzde 2,7
DEVA : Yüzde 2,3
TDP : Yüzde 2
Yeniden Refah : Yüzde 1,5
BTP : Yüzde 1,5
BBP : Yüzde 1,3
Diğer : Yüzde 1,4
* * *
DERS VEREN HİKÂYE:
baba ve kızı
Küçük kız, annesiyle beraber alışverişe çıkmıştı. Okullar açıldığı için, alınması gereken birçok şey vardı.
O esnada yola doğru baktığında, hipnotize edilmiş gibi yürümeyi bıraktı. Birlikte bir bisikletin üzerinde olan bir adamla kız çocuğu dikkatini çekmişti. Arkadaki kız, kendi yaşıtı olmalıydı.
Ve sırtında eski bir çanta asılıydı. Babasına sımsıkı sarılmış; soğuktan pembeleşen yanaklarını, yastığa koyarcasına babasının sırtına dayamıştı. Adamın arada bir yana doğru dönerek söyledikleri, küçük kızı güldürüyordu.
Annesi bisikletin arkasından bakan kızının durumunu fark ederek; 'Herhalde evdeki bisikletlerin yetmedi,' diye söylendi ve 'Beğendiysen baban ondan da alır' dedi.
'Ben bisiklete değil, arkadaki kıza baktım çünkü babası onu güldürüyordu' dedi küçük kız.
Anne, kızının söylediklerini duymazdan gelerek, kızının kıyafetini düzeltti ve 'Çocukların okula nasıl gittiklerini kendi gözlerinle gördün' diye çıkıştı.
'Bu soğukta, birçoğu bisikletle ya da yürüyerek okullarına gidiyorlar. Halbuki baban, işine giderken fedakarlık yaparak, seni arabasıyla bırakıyor.'
Kızın gözü hala bisikletteydi. Anne, gene alaycı bir şekilde,'Babanla konuşalım, seni bir gün bisikletle götürsün. Ne hoş olur, değil mi?' dedi.
Küçük kız, annesinden gözlerini kaçırarak, 'Bunu gerçekten çok isterim' diye yanıtladı annesini.
'Böylece babama sarılabilirim.'
* * *
fıkra:
Tilkinin Kuyruğu
Avcının biri köy kahvesine gelir, benim vurduğum tilkinin kuyruğu bilmem kaç metre deyip yüksekten atarmış. Bir gün adamın biri 'Ben öksürünce tilkinin kuyruğunu kısalt' demiş. Bir gün adam kahvehaneye gelip anlatmaya başlamış;
- Vurduğum tilkinin kuyruğu 15 metre
- Öhö öhö
- 12,5 metre
- Öhö öhö
- 10 metre
- öhö öhö
Halbuki adamın boğazı gıcık yapmıştır.
- Yarım metre
- Öhö öhö
- 'E be birader, bu tilkinin kuyruğu hiç mi yoktu' demiş.
* * *