Yeni bir yıla girerken önceki yılı değerlendirerek gelecek yıl için veriler çıkarmak; yepyeni umutlar için coşkulanmak ve 'yılbaşını kutlamak' çok güzel bir insanlık geleneği…

İnsanlığın bu güzel geleneğini dinsel dogmalarla karartarak, yılbaşı kutlamalarını karalayan ve çağdışı kara düşünceleriyle ülkemizin ortamını kirletenlere inat; aklımıza ve umutlarımıza daha sıkı sarılmak durumundayız.

2014 'KAPKARA' BİR YIL OLDU

2014 yılı ülkemiz için gerçekten 'kapkara' bir yıl oldu. Yıl boyunca yeri geldikçe ayrıntılarıyla irdelediğimiz bu kapkara satırbaşlarından bazılarını şöyle bir anımsayalım:

· Ülkemizde AKP'yi 13 yıl önce iktidara getiren '3Y sorunu' (yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar) iyice arttı. Ama ne yazık ki AKP bu durumu hala halkımıza yutturabiliyor…

· Bölgesel savaş kapımıza dayandı, iç savaş ise sokaklarımızda cirit atıyor…

· Ekonomimizde büyüme, işsizlik, enflasyon gibi temel veriler alarm zilleri çalıyor.

· Türkiye'nin AB ve diğer çağdaş Batı ilişkileri kopma noktasına geldi.

· 'Yasama/yürütme /yargıda güçler ayrılığı' dizgemiz parçalandı. Yargı organlarını ve güvenlik güçlerini doğrudan 'AKP güçleri' durumuna getirme girişimleri güç kazandı.

· Siyaset alanında 'dinsel ve etnik değerler' tavan yaptı, bilimin ve demokrasinin etkisi iyice zayıfladı.

· Demokrasi değerlerimiz salt 'sözde milli irade' üzerine endekslendi, ülkemiz insan hakları konusunda iyice geriledi.

· Türkiye toplumunun 'birlikte yaşama azim ve kararlılığı' darmadağın duruma geldi.

· Toplumsal yapımızdaki farklılıklar, Cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde bu denli 'ötekileştirilmedi.' AKP iktidarının ve bazı ayrılıkçı örgütlerin kışkırttığı 'gerginlik', ülkemizi 'bölünme noktasına' getirdi.

· TBMM'den ve kamuoyundan saklıca yürütülen ve adına 'çözüm süreci' denilen ucube durum, Kürt sorununu hızla 'çözümsüzlüğe' doğru sürüklüyor…

· Eğitimde 'dinselleştirme' ve 'özelleştirme' arttı; laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim ilkeleri yok oldu. 'Eğitim kalitemiz' ise yerlerde sürünüyor.

· Sağlığımız 'paralandı…' Sağlık harcamaları özel hastanelere peşkeş çekiliyor. Tedavi süreci ve ilaç üzerinden döndürülen dolaplar mide bulandırıyor…

· 2014 yılında doruğa ulaşan işçi, kadın ve çocuk ölümleri içimizi sızlatıyor.

· Doğaya, toprağa, suya, hayvana ve insanlarımıza yapılan hoyratça saldırılar; insanlık değerlerine sığmaz duruma geldi…

Dileğimiz, ülkemin üzerine bir karabasan gibi çöken bu sıkıntıların 2015'te yok olmasıdır.

2015 YILINDAN BEKLEDİKLERİMİZ

'Yeni yıl' deyince, doğal olarak ilk akla gelen şey 'umutlanmak' oluyor. Çünkü geleceğimizin filizleri olan 'umutlarımızı korumak ve yeni umutların peşine düşmek' yaşamın doğal bir parçasıdır.

2015 umutlarımızdan bazılarını sizlerle paylaşalım:

§ Ülkemde eşitlik, özgürlük ve barış umutlarının üzerine çöken karanlığa karşı yepyeni bir direniş kararlılığı doğsun. Haziran 2015 seçimleri bu umutlara cansuyu versin.

§ Bölgemizde ve ülkemizde savaş çığırtkanlığına ve emperyal heveslere geçit verilmesin.

§ İnsanlarımızın milliyetine, dinine ve mezhebine göre ötekileştirilmesi oyunları son bulsun.

§ Dindar ve kindar bir nesil yaratma hesaplarıyla çocuklarımızı ortaçağ karanlığına teslim etmeye çalışan gerici eğitime dur denilsin.

§ Tek bir işçi kardeşimiz iş cinayetlerine kurban olmasın; kadınlarımız ve çocuklarımız şiddet ve tacize uğramasın.

§ Tarım topraklarımız, derelerimiz ve ağaçlarımız özgür kalsın.

§ Ülkemizde ve tüm dünyada sağlık olsun, sevgi ve dostluk yoğunlaşsın.

§ Umutlarımız mutluluk olsun…

UMUTLAR AKIL, EMEK ve PAYLAŞIM İSTER

Umutlarımızın mutluluğa dönüşebilmesi için öncelikle o umutların 'bilime dayanması ve somut hedefleri olması'; sonra bu amaç için 'elverişli olanaklar sağlanması' yani 'emek verilmesi' gerekiyor.

Ayrıca, umutlarımız 'ütopik tutkuların ve korkuların etkisindeki maceracı girişimlerden…' de arındırılmış olmalıdır.

Daha da önemlisi, mutluluk için ortaya konulan emeklerin ve elde edilen olanakların 'hakça paylaşılması' gerekiyor.

Sözün özü, 'özgürlük ve eşitlik dengeleri korunarak sağlanacak demokratik bir toplumsal yaşamdadır insanın gerçek mutluluğu…'

Ülkemizde umutlarla yüklü yeni bir yaşamın kurulabilmesi için, bugün atılması gereken ilk adım 'AKP/ RTE diktasının durdurulmasıdır…'

Çünkü özellikle 2014'te hızlanan bu tehlikeli ve karanlık gidiş, tüm umutları ve mutlulukları yok edecek noktaya gelmiştir… Üstelik büyük yanlışlarla yüklü olan bu iktidarın artık sürdürülebilmesi de mümkün görünmemektedir…

O nedenle emek ve demokrasiden yana olan duyarlı yurttaşların 2015 yılında öncelikle 'AKP'ye kafayı takmaları…' önemli bir zorunluluktur.

Bu duygu ve düşüncelerle herkese iyi yıllar diliyorum.

Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla.