Dün, AFAD tarafından 2021 yılında hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planından söz etmiştik...
Kapsamlı bir rapor...
Durum tespitleri ve neler yapılması gerektiğine yönelik doyurucu bilgiler ve veriler var...
Ancak her zamanki gibi asıl sorun, bu tespitlerin gerektiğinde hayata geçirilip geçirilemeyeceği...
Tanı var, tedavi yol ve yöntemleri belli...
Peki tedavinin kendisi;
İşte işler orada karışıyor...
Raporda, Eskişehir'de yaşanabilecek bir depremde, Eskişehir'in sahip olduğu güçlü ve zayıf yönler belirlenmiş...
Aynen aktarıyoruz...
*************************
GÜÇLÜ YÖNLER
1. İlde Doğal Afetlerle ilgili çalışma yapan 2 üniversite, birçok kamu kurumu ve STK'nın bulunması,
2. Ulaşım ve erişilebilirliğin kolay olması,
3. Bölge Müdürlükleri, İl Temsilcilikleri, odalar ve üniversiteler sayesinde eğitim düzeyi yüksek,
dolayısıyla deprem bilinci yüksek kentli topluma sahip olması,
4. Toplanma alanlarımızın yeterli ve ulaşılabilir olması(Eskişehir'de belirlenmiş ve duyurulmuş 238 tane toplanma alanı vardır),
5. Sağlık altyapısının (özellikle tıp fakültesinin bulunması) güçlü olması,
6. Şehir hastanesinde deprem izolatörünün bulunması ve diğer devlet hastanesinin de yeni olması,
7. Şehrin Büyükşehir statüsünde olması (aynı zamanda nüfus yoğunluğunun çok olmaması),
8. Yapı denetimde pilot illerden biri olması (İnşaat kalitesini kontrol edebilecek yapı denetim mekanizmasının kamu ve özel sektörde çalışıyor olması),
9. Arama kurtarma birliklerine yakın olması (Ankara-Afyon-Bursa),
10. 10-Belediyelerde dijital arşivin bulunması (İl bazında dağınık olsa dahi bir CBS veri tabanının mevcut olması),
11. İl merkezinde bazı mahallelerden başlanarak yüksek gerilim hatları dışında enerji hatlarının yer altına alınmış olması,
12. Afet anında gaz akışını kontrol eden gömülü vanaların olması
13. Eskişehir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünün personel kapasitesinin diğer birçok ile göre yeterli
sayıda olması,
14. Eskişehir ilinde afete müdahale anlamında 10 adet cep lojistik deposunun bulunması,
15. Eskişehir ve çevresinde yer alan diri faylar ve deprem üretme potansiyellerinin bilinmesi (tehlikenin farkındalığı),
16. Eskişehir il merkezinin sıvılaşma potansiyeline yönelik kamu ve üniversiteler tarafından akademik
düzeyde çalışmaların tamamlanması,
17. Eskişehir il genelinin yayvan bir topografyaya sahip olması nedeniyle deprem sonrası lojistik faaliyetlerin kolay sağlanması,
18. Afeti önemseyen birçok STK'nın olması,
19. Demiryolu, karayolu ve hava yolu ağının güçlü olması,
20. Üniversite ve kamu personelinin düzenli olarak afet eğitimi alması,
21. Eskişehir il sınırları dahilinde toplam 25 (8 zayıf, 17 kuvvetli) deprem gözlem istasyonunun bulunması,
22. Üst düzey askeri personel ve teçhizat desteği sağlanabilmesi,
23. Deprem anında lojistik (makine, gıda, giysi vb.) destek sağlayabilecek oldukça gelişmiş organize
sanayi bölgelerinin var olması,
24. Eskişehir 1956 ve 1999 Depremlerini yaşayan bir kent olduğundan deprem hafızasının güncel olması,
25. TCDD lojistik depolama merkezinin Eskişehir'de bulunması,
26. Eskişehir AFAD tarafından 2021 yılı Ocak-Mart dönemi içerisinde uzaktan (TV, Radyo, Vaaz, Led Ekran vb.) ve yüz yüze olmak üzere toplamda 250.867 kişiye afet farkındalık eğitiminin verilmesi, değerlendirme yönteminin geliştirilmesi,
13. 2017 yılından önce kaçak olarak yapılmış yapıların yapı kayıt belgesi ile kayıt altına alınması.
*************************
ZAYIF YÖNLER
1. Belediyelerde yapı stoku bilgisinin eksik olması,
2. Bitişik nizam yapı düzeni, kentsel dönüşüm planlama problemleri,
3. Kurumların birlikte hareket edememesi, kurumlar arası koordinasyonun zayıf olması (ortak çalışma
yürütülememesi, bilgilerin paylaşılmaması, sorumluların problemleri görmezden gelmesi),
4. Ana yerleşim yerlerinin alüvyon zemin (Porsuk taşkın sahası) üzerinde kurulmuş olması,
5. 100 km yarıçapında 17 fayın bulunması,
6. Belediyelerde (özellikle ilçe) yeterli teknik personelin bulunmaması,
7. Jeolojik etütlerin (arazi deneylerinin) ve zemin iyileştirmelerinin kontrol mekanizmasının yeterli olmaması
8. İki merkez ilçeyi birbirinden ayıran Porsuk çayı üzerinde çok sayıda köprünün bulunması ve olası bir depremde bu köprülerin yıkılma ihtimalinin olması,
9. Yüksek gerilim hatlarının yer altına alınmamış olması nedeniyle müdahale ve hizmette aksamaların
oluşması,
10. Merkezde nüfusun sıvılaşma açısından yüksek riskli alanlarda kümelenmiş olması,
11. DASK bilincinin yeterince gelişmemiş olması,
12. İçme ve kullanma suyu temin eden sanat yapılarının bazılarının aktif faylar üzerinde bulunuyor olması,
13. Eskişehir bina stokunun %50 sinden fazlasının 1999 öncesine ait olması,
14. Aile afet planlarının olmaması,
15. İlin güney illeri ile arasındaki karayolu bağlantısının yeterli olmaması, yine ilin kuzey illeri ile arasında karayolu bağlantısının hiç olmaması,
16. Doğu ile Batı arasındaki diğer illerle olan bağlantı yolunun şehir merkezinden geçmesi sebebiyle trafik yoğunluğunun aşırı derecede artması (Doğu- Batı bağlantı karayolunun bulunmaması),
17. Eskişehir ve çevresini etkileyebilecek faylarda paleosismolojik veri eksikliğinin olması.