19 yıldır girdiği her seçimi kazanıp iktidar olan bir parti var. Bunu tersten okursak, yapıcı muhalefet yapamayan ve bu yüzden de halk nezdinde kabul görmeyen muhalefet partileri var.
Her ne kadar Ankara ve İstanbul seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını muhalefet alsa da bu sonuç muhalefetin mutlak başarısı olarak değerlendirilemez. AK Parti'ye geçmişte oy veren bir kısım seçmen muhalefete bilinçli olarak oy vererek AK Parti'yi uyarmıştır. Başka bir etken ise HDP'nin aday çıkarmaması ve HDP seçmeninin bu illerde millet ittifakını desteklemesidir.
Muhalefet yıllardır halkın neden AK Parti'ye oy verdiğini anlamaktan uzak, daha vahimi halktan da uzak. Ciddi, samimi ve büyük projeler üretmek yerine muhalefet partileri stratejilerini Erdoğan karşıtlığına dayandırıyorlar, ancak bunun 19 yıldır işe yaramadığı ortada.
Yolsuzluk ve hırsızlık gibi iddialar son zamanlarda sürekli gündeme getiriliyor. Ancak halk ulaştırma, sağlık, enerji, teknoloji ve savunma sanayinde yapılan büyük projelere bakıyor ve bu adamlar iddia edildiği gibi çalsaydı bunca büyük proje nasıl yapılırdı, neden geçmişte diğerleri de yapmadı bunları diye düşünüyor.
Yani muhalefetin Erdoğan karşıtlığı ile veya sadece hırsızlık yolsuzluk iddiaları ile seçim kazanma şansı yok. Bugüne kadar bu strateji işe yaramadı. Çünkü halk nezdinde bu iddialar kabul görmüyor, tam tersine AK Parti seçmeninin partilerine olan bağlılığını daha da güçlendiriyor.
Ekonomi ile ilgili son zamanlarda yaşanan sıkıntılar vakıadır ve bu konularda haklı eleştirilerin yapılması da doğrudur ama yetmez. Bu millet zengin ama itibarı ve onuru olmayan bazı zengin Arap ülkelerine de benzemek istemez. Gerekirse aç kalır ama bağımsızlığından, onurundan, milli kimliğinden asla vazgeçmez. İçerdeki ve dışardaki düşmanlara karşı net bir duruşunuz ve mesafeniz de olmalı…
Muhalefetin ciddi, ayakları yere basan projeler üretmesi gerekiyor. Halk, Erdoğan gitsin tamam ama kim gelecek ve neler yapacak, daha iyisini yapacaksa neler yapacak diye merak ediyor. Siz büyük projelere hep karşı çıkarsanız halk da sorar size, siz hiçbir şey yapmamak için mi iktidara talipsiniz?
İstanbul havalimanına karşıydınız, üçüncü köprüye karşıydınız, kanal İstanbul'a karşısınız, Şehir Hastanelerine de karşı oldunuz. Savunma sanayiinde olan gelişme ve başarıları, ülke dışında gerçekleşen başarılı askeri harekatları bırakın takdir edip mutlu olmayı, ya eleştirdiniz ya da tüm dünya basını övgüyle bahsederken siz görmezden gelip küçümsediniz.
Bu milleti gururlandıran ne varsa karşı oldunuz, yani halkı karşınıza aldınız. Millet soruyor tabi ki, tüm bunları istemeyen bir siyasi anlayış 19 yıldır iktidarda olsaydı ne yapardı acaba? Heykel? Toplanan vergilerle emekli ve esnaf gibi belli kesimlere mali destek vermek yetmez. Ne zamana kadar ve hangi kaynakla halka sürekli para dağıtacaksınız? Hazıra Hasan Dağı yetmez der büyüklerimiz. Terör konusunda ne yapacaksınız mesela, FETÖ, PKK? Nasıl bir mücadele yürüteceksiniz terör konusunda? Suriye, Libya, Irak, Kıbrıs, Doku Akdeniz ve Ege de neler yapacaksınız?
Terörle mücadele devam edecek dedikten sonra 'ama, fakat, lakin' diye devam ederseniz sözünüze, bu millet sizin samimiyetinize inanmaz .
Selahattin Demirtaş'a madalya takarım diyenlerin, HDP'ye ne vaat ettiğini ve nelerin değişeceğini bilmek hakları değil mi? Biz olmasak Ankara'yı da İstanbul'u da alamazdınız diyenlerle genel seçimlerde nasıl bir anlaşma yapacaksınız. HDP yine aday çıkarmazsa veya ikinci turda adayını çekerse bunun gizli bir ittifak olduğunu bu millet anlamayacak mı sizce? HDP ile açıktan veya zımnen ittifak yapan bir adayın kazanma şansı olabilir mi?
Geçmişte çözüm sürecinde Erdoğan'ın PKK yandaşları ile yaptığı görüşmeleri sürekli anlatmak ve bazı fotoğrafları yayınlamak da işe yaramadı. Muhalefet iktidarın geçmişte FETÖ ile olan ilişkilerini ve çözüm sürecini sürekli gündeme getirse de bugün gelinen noktada Erdoğan'ın hem PKK hem FETÖ ile mücadele konusunda nasıl dik bir duruş sergilediği de ortada. Geçmişte Erdoğan iş birliği yapmıştı şimdi de sıra bizde, bizim de iş birliği yapma hakkımız var demeye mi çalışıyorsunuz? O halde neden Erdoğan'ı geçmişteki çözüm süreci üzerinden eleştiriyorsunuz? O zaman siz bugün durduğunuz noktada terörle nasıl mücadele edeceksiniz? Dünün güneşiyle bugünkü çamaşır kurutulmaz. Siz bugün nerede duruyorsunuz ve gelecekte nerede duracaksınız? Amasız, fakatsız, lakinsiz. Önemli olan bu…
Muhalefetin hali ahvali 19 yıldır böyle… Peki Erdoğan'ı hangi partiler seçim hezimetine uğratabilir?
1-Ekonomi partisi 2-Pandemi partisi 3-AK Parti içindeki AKP'lilerin partisi 4- Yaşam Tarzı partisi
1-Ekonomi Partisi: Tencere hükümet devirir o yüzden ekonomi önemlidir. 2-Pandemi Partisi: Pandemi etkisini biraz daha devam ettirirse hem ekonomik hem sosyal sonuçları ağır olur ve haliyle iktidar yıpranır. 3- AKP'lilerin Partisi: Parti içinde bazı isimlerin kişisel menfaatlerini ön plana almaları ve yine bazı partililerin isimlerinin yolsuzluklarla anılması da iktidarı sandığa gömebilir. 4-Yaşam Tarzı Partisi: İnsanlar için özgürlükleri ve yaşam tarzına saygı duyulması da önemlidir. Özellikle bazı AK Parti destekçilerinin sosyal medyada başkalarının özel hayatlarına yönelik kabul edilemez eleştirileri ve baskılarının faturası da iktidara kesilir. Kimse yaşam tarzına ve inancına müdahale edilmesinden hoşlanmaz.
Bu dört partinin güçlenmesi halinde ne AK Parti ne de başka bir partinin iktidarda kalma olasılığı yoktur.
Muhtarlara özel kalem müdürü atayalım böylece işsizliği çözeriz diyen bir liderin seçim kazanma şansı yoktur. Selahattin Demirtaş'a güzellemeler yapan bir liderin bu ülkede kazanma şansı yoktur. Kendi ülkesini başka ülkelere sürekli şikayet ederek ülkesini ve milletini itibarsızlaştıran bir liderin seçim kazanma şansı yoktur. Atatürk'ü, İnönü'yü zımnen etkisizleştiren, CHP eski CHP değil diyen ama bugünkü CHP'nin ilkelerini ve ideolojisini tanımlayamayan bir liderin kazanma şansı da, ihtimali de yoktur.
Kalın sağlıcakla.