Bir tarafta çocuklar...
Ölü çocuk bedenleri, analarının kollarında...
Bir tarafta genç insanlar,
Tek dertleri müzik dinleyip, biraz eğlenmek...
Ama o eğlence kabusları oluyor...
Ve onlarca, yüzlerce masum insan, çalışan, gazeteci, asker, sivil...
Ortaya atılan gerekçeler...
'Onlar haksız, biz davamızda haklıyız' nidaları...
Oysa değişmeyen tek gerçek;
Yıkım, gözyaşı ve ölüm...
Gerisi hiçlik...
Yanıyor Filistin,
Yanıyor İsrail...
Alacakaranlık kuşağında...
------------------------------------------------
Ölümün yanında sözü edilir mi, bilmiyorum...
Emekli maaşları...
Daha doğrusu;
Kasım ayında verileceği açıklanan 5 bin liralık sadaka, pardon ikramiye...
Kıyımın başka bir türü...
Üstelik şu tarafı da çok ilginç...
'Bir kereye mahsus,
Çalışmayan emeklilere...'
Emekli vatandaş,
İhtiyacı olmasa çalışmaz zaten...
Emekli olup da, çalışmak zorunda olan, zaten diğer emsallerinden daha çok ihtiyacı var, demek değil midir?
Emekli için küçük bir avuntu...
Onda bile ayırıyorlar insanları...
----------------------------------------------------
Hazine ve Maliye Bakanı açıklıyor...
'Enflasyonu aşağı çekmek için maaş artışlarını alt limitte tutmamız gerekiyor...'
Meali şu;
'Öyle seyyanen, meyyanen zam beklemesin kimse...'
Bundan sonra gıdım gıdım...
Gerçi, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimler öncesinde küçük bir kıyak olabilir mi, diye de ümit ediyor insanlar...
Ümit emeklinin ekmeği,
Ye emekli amca ye...
Ha bir de şu açıklama var;
'Bundan sonra gerçekleşen enflasyon üzerinden değil,
Hedeflenen enflasyon üzerinden maaşlara zam yapılacakmış...
'Ne kadar zam yapacağız?
Tamam, hedef enflasyon o kadar..'
Yüzde beş ise beş, 15 ise 15,
Hadi bilemediniz taş çatlasın yüzde 25...
Merkez Bankası açıklayacak;
Hedefimiz yüzde 25 enflasyon...
Peki ne olacak,
Diyelim hedefler tutmadı,
Enflasyon çıktı yüzde 50...
Şansına küs emekli amca...
----------------------------------
Yanıyor emekli,
Eriyor emekli...
Alacakaranlık kuşağında...